Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 13 |
Tarih: | 30.10.2024 |
CHP GRUBU ADINA BİLAL BİLİCİ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet Partisi grup önerisi üzerine söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı da bir kez daha bu vesileyle kutluyorum. Uluslararası ilişkiler barış durumunda elbette ki çıkarlar üzerine kurulur ancak insan haklarına aykırı uygulamalar, soykırımlar söz konusu olduğunda çıkarlar bir yana bırakılır, insanlık ve ortak değerler için harekete geçilir. Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türklerinin kültürel kimlikleri, inançları ve dilleri nedeniyle ciddi baskılara ve sistematik insan hakları ihlallerine maruz kaldığının altını çizmek istiyorum. Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre yüz binlerce Uygur Türkü sözde eğitim kamplarında hapis tutuluyor, zorla işçi olarak çalıştırılıyor ve aileleriyle görüşmelerine izin verilmiyor. Geri kalan Uygurlar ise yüksek teknolojili gözetleme sistemleriyle âdeta bir açık hava hapishanesinde yaşıyor. Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti tarihî misyonu ve buna uygun politikalarıyla her zaman insanlığın geleceğine umut olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Yurtta sulh, cihanda sulh.” prensibi bizim genel siyasetimizin temelini oluşturmalıdır. Tabii ki Çin’le ilişkilerimizin ekonomik ve diplomatik boyutu göz ardı edilemez ancak insan hakları söz konusu olduğunda hiçbir ekonomik ve siyasi çıkar mazlumların sesi olmaktan daha değerli değildir. Bu nedenle ülkemizin de Çin Komünist Partisine karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini buradan belirtmek istiyorum. Bu noktada Çin Komünist Partisinin uyguladığı asimile politikalarını dünyaya duyurmaya çalışan Uygur aktivistlerinin karşı tarafın baskısıyla Türkiye'ye giremediği hepimizin malumu. Ülkemize kimin girip giremeyeceğine baskıyla başka bir ülkenin yön vermesi de sıkıntı verici bir durumdur. Gönül ister ki mevcut iktidar Filistin’e sahip çıktığı kadar Uygur meselesine de sahip çıksaydı. Kıymetli milletvekilleri, Türkiye iç ve dış siyasette çok daha tutarlı, şeffaf ve güçlü bir yönetimi hak ediyor. Mevcut iktidarın ülkemize verecek hiçbir şeyinin kalmadığını da görüyoruz. Bunun için, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel liderliğinde kıymetli kadrolarımızla çare Cumhuriyet Halk Partisi diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)