Konu: | İmam-Hatipliler Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2024 |
TUĞBA IŞIK ERCAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 13-21 Ekim tarihleri arasında kutlanan İmam-Hatipliler Haftası vesilesiyle söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. 17 Ekim 1951 tarihinde resmî olarak eğitim hayatına başlayan ve kuruluşunun 111'inci yılını kutladığımız imam-hatip okulları, kurulduğu günden bu yana ülkemizin ilim ve değerler dünyasında önemli bir yer edinmiş, eğitim hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Taşları büyük milletimiz tarafından konulan, harcı inanç ve mücadeleyle karılan imam-hatip okulları, tarih boyunca pek çok zorluklarla karşılaşmıştır. 1924'te Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla açılan imam-hatip okullarının sayısı kısa sürede sayısı 34’e çıksa da bu sevinç uzun sürmemiş ve bu okullar birer birer kapatılmaya başlanmıştır. Aynı süreçte Darülfünun İlahiyat Fakültesi de kapatılmış, halkın talebine rağmen okullarda dinî içerikli dersler müfredattan çıkarılmış, hatta ezan ve kamet bile Türkçe okutulmuştur. Ancak halkımız bu baskılara rağmen inançlarına bağlı kalmaktan vazgeçmemiş, dinini öğrenmeye ve yaşamaya devam etmiştir. Başbakan Adnan Menderes’in yönetimiyle birlikte toplum, hasret kaldığı huzur iklimine kavuşmuş ve 1951 yılında imam-hatip okulları yeniden açılmıştır. Ancak maalesef, açılan bu okullara atanacak din dersi öğretmenleri bile bulunamamıştır. Tek parti döneminde kapatılan bu okulları yeniden hayata geçiren merhum Başbakan Adnan Menderes’i ve Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri’yi rahmetle anıyoruz. ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Okulları da açan tek parti dönemiydi yalnız, onu da söyleyin. TUĞBA IŞIK ERCAN (Devamla) - Yine, bu okulların ilk kurucu müdürü olan ve okullarımızın açılması için çok çaba sarf eden merhum Celalettin Ökten Hocamızı da saygı ve şükranla yâd ediyoruz, onlar zor zamanlarda büyük fedakârlıklarla bu kutlu mücadeleyi yürüttüler. Lakin ne yazık ki 1960 darbesiyle birlikte mevcut imam-hatip okullarının 8 tanesi dışındaki hepsi kapatılmış ve umutlar başka bir bahara ertelenmiştir. 1972 yılında ise imam-hatip okullarına yalnızca erkeklerin kayıt yaptırabileceği kuralı getirilerek kız öğrencilerin eğitim hakları ellerinden alınmış, 1990’lı yıllara geldiğimizde rahmetli Özal'la birlikte kız imam-hatiplilerin sayısı artarken kız ve erkek öğrencilerimizin teveccühü her geçen gün bu okullarımıza artmaktaydı. Lakin bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat postmodern darbesiyle imam-hatiplere katsayı zulmü getirilmiş ve ortaokul kısımları kapatılmıştır. Sakalı olan, başörtüsü takan, inancını açıkça yaşayan insanlar bir kez daha ötekileştirilmiş ve küçümsenmiştir. Anadolu'nun evlatlarına “takunyalı mürteci” denilerek hakaretler edilmiş, başörtülü genç kızlarımızın önüne “Sizler kaymakam, vali, hâkim, savcı olamazsınız.” denilerek engeller koyulmuştur. Hâlbuki imam-hatip gençliği aldıkları kaliteli dinî eğitimle etrafına bilinçli bakıyor, tarikat ve cemaatlerin taassubuna ve mankurtlaşmaya boyun eğmiyordu. Milletimizin kardığı harçla yoğrulan imam-hatip okullarımıza karşı kurulan baskılar milletimizin kararlı duruşu karşısında erimiş ve 3 Kasım 2002’de Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yeni bir döneme geçilmiş, imam-hatip okulları tüm diğer meslek liseleriyle birlikte kaybettikleri haklarını geri kazanmışlardır. Bir zamanlar küçümsedikleri, hakir gördükleri gençlerden bugün seçkin bilim adamları, doktorlar, hâkimler, bakanlar ve en büyük gurur kaynağımız dünya liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan yetişmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi imam-hatipli olmak bir ünvan değil bir yaşam biçimidir. Bu okullarda yalnızca bilgi değil aynı zamanda bu bilginin hayata nasıl yansıtılacağı öğretilmektedir. Bizler halkını dinleyerek bu yolu açanlara ve öncü olanlara minnettarız. İnançlarından taviz vermeden iman dolu bir mücadeleyle yolumuzu aydınlatan bu insanlar sayesinde bugün ülkemizde imam-hatip okulları sadece sayıca artmakla kalmadı, eğitim kalitesi de önemli ölçüde yükseldi. Bugün geldiğimiz noktada, imam-hatip okulları sadece inançlı bireyler yetiştiren kurumlar olmakla kalmamış, aynı zamanda eğitimde kaliteyi en üst seviyeye taşıyan proje okulları hâline gelmiştir. Geleneksel din eğitiminin yanı sıra, bilim ve sanat alanlarında da öğrencilere en üst düzeyde fırsatlar sunan bu okullarımız, fen ve sosyal bilimler programlarından yabancı dil hazırlık sınıflarına, hafızlık, müzik ve sanat eğitimi gibi çeşitli alanlarda uzmanlaşarak gençlerimizi her alanda donanımlı bireyler olarak yetiştirmektedir. Japoncadan İspanyolcaya, Fransızcadan Almancaya dil ağırlıklı imam-hatip liseleriyle vatanını, milletini çok seven ve aynı zamanda dünyayla her yönden iletişim hâlinde olan gençler yetiştirilmektedir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. TUĞBA IŞIK ERCAN (Devamla) – Bu çeşitlilik, bu okullarımızı sadece dinî eğitim değil, çok yönlü bir gelişim merkezi hâline getirmiştir. Dolayısıyla bu okullarımız, dinî eğitimin, sanat, müzik ve fennî alanlarda gelişime hiçbir zaman engel olmadığı gerçeğini en güzel şekliyle göstermiştir. Bu gerçeği kendi yaşamımda da en güzel şekilde görmekten duyduğum mutluluğu ifade ediyor, hayatımın en güzel yıllarını geçirdiğim imam-hatip hayatını bana nasip ettiği için Rabb’ime her zaman şükrediyorum. Sözlerime son verirken, imam-hatip okullarının kuruluşundan bugüne kadar açılmasında ve gelişiminde emeği geçen ebediyete irtihal edenlere rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olanlara sağlıklı ve hayırlı bir ömür diliyor, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)