GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gaziantep’in sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:22.10.2024

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Milletvekili seçildiğim günden bugüne bu kürsüden Gaziantep’le ilgili ne kadar sorun varsa dile getirmiş olsam da bugüne kadar bu sorunların çözümü hakkında en ufak bir yol alınamamıştır. Bakınız, Gaziantep'in birçok sorunundan sadece birkaç tanesini gündeme getirmek istiyorum. Daha önce de bu kürsüde dile getirdim: Gaziantep'in 3 ilçesinin 120 köyü ve 385 bin dönüm araziyi ilgilendiren Barak sulaması hakkında bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Baraklılar doğdukları toprakta doymak istiyorlar; şehirde asgari ücretli köle olmaktansa kendi topraklarında ağa olmak istiyorlar ama -bugüne kadar burada kaç defa dile getirdimse- iktidar 2019 yılında kalkınma programından kaldırmış olduğu, çıkarmış olduğu Barak Ovası’nın sulama projesini hâlâ, bugüne kadar yeniden kalkınma planına, programına almış değildir. Yandaşlara her şey peşkeş çekilirken 120 köyün 385 bin dönümlük arazisinin sulanmasının bedeli sadece 2 milyar TL olmasına rağmen bugüne kadar bu konuda bir ilerleme sağlanamamıştır. Bir başka konu: Geçtiğimiz günlerde seçim bölgem Gaziantep'te birçok okulu dolaştım. Bizzat ismi bende saklı, telefonu bende olan okul müdürü “Okulumuzdaki öğrencilerin en az yarısı çıplak ayakla, terlikle okula geliyor. Kış geliyor, öğrencilerin giyinme sorunu var.” diye bana şikâyette bulundu, talepte bulundu “Vekilim ne yaparsanız yapın bu sorunu çözün.” diye. Oysa ne Millî Eğitim Müdürü duyuyor bunu ne Gaziantep'in diğer yetkilileri ne de Gaziantepli vekiller duyuyor bunu. Okulların birçoğu mahalle arasında, istinat duvarı yıkılmış, bir buçuk senede istinat duvarı bile yapılmamış. Hem temizlikçi sorunu var hem güvenlik sorunu var. Bakın, ismiyle söylüyorum: Gaziantep Özel İdare İlkokulunda okuyan 1.100 öğrencinin 800'ü Suriyeli, ilkokulda 1.100 öğrencinin 800’ü Suriyeli; okul müdürünün söylediği rakam bu rakam. O okulda güvenlik yok ama tercüman var, o okulda temizlik yok ama tercüman var. Bu da millî eğitimin içinde bulunduğu, Türkiye genelinde içinde bulunduğu yoğun ekonomik ve yoğun sosyal sorunlardan sadece bir tanesi değerli arkadaşlar. Bir başka sorun: Gaziantep -bugünlerde ülke gündeminde olduğu gibi- bebek ölümlerinde de Türkiye'de ilk sıralarda yer alıyor. Her ne kadar il sağlık müdürü yalanlasa da gerçek rakam şudur diye açıklayamıyor. Yerel basında yer alan bilgilere göre Gaziantep'te bir ayda 73 bebek ölmüş. Neden? Nedenlerden sadece bir tanesi, çocuk hastanesindeki hematoloji bölümü kapatılmış. Sayın Cumhurbaşkanı geldiğinde gösteriş olsun diye şehir hastanesine taşınmış, hem doktor hem de oradaki bütün alet edevat şehir hastanesine götürülmüş. Şimdi, çocuk hastanesinde hematoloji bölümü yok, çocuk ölümlerinin nedenlerinden biri de bu ama bugüne kadar bunu hiçbir iktidar yetkilisi görmüyor, duymuyor; sadece rakamları inkâr etmekle yetiniyorlar. Bir başka konu: Gaziantep intiharlar şehri hâline gelmiştir. Bunu geçtiğimiz günlerde yine açıkladım ben değerli dostlar. Gaziantep'te neredeyse her gün 2 tane intihar vakası var, yerel basında bu gündeme getiriliyor. Oysa ilgililere söylediğimizde “Efendim, Türkiye ortalamasının altında.” diye açıklıyorlar. Yani ne kadar güzel bir şey, ne kadar mutlu, buna sevinmeliymişiz, Türkiye ortalamasının altındaymış. Peki, ya hiç intihar olmasa daha iyi değil mi? Bu intiharların nedenini neden iktidar araştırmıyor? Neden iktidar yetkilileri bunları görmezden geliyor, kulaklarını tıkamış durumdalar? Tabii, sürem azaldı, çok hızlı hızlı söylemek istiyorum. Gaziantep'in dünyada en büyük oksijen kaynaklarından, depolarından biri olduğu bilinen Sof Dağı. Şimdi, şu aşamada orada taş ocağı yapılmak isteniyor. ÇED raporu olmamasına rağmen “ÇED raporu gerekli değil.” diye rapor veriliyor. Oysa Sof Dağı, oradaki onlarca köyün hem tarım yaptığı hem de sağlıklı yaşadığı hatta Gaziantep'in çok önemli insanlarının da sırf sağlık nedeniyle orada yerleşime ihtiyaç duyduğu bir yer ama Sof Dağı’na da inatla, ısrarla taş ocağı yapmaya kalkıyorlar. Burada Gaziantep'in sorunlarını saymakla bitiremeyeceğim ancak bir başka sorun; bu gördüğünüz, Gaziantep'in metropol ilçesi Oğuzeli ilçesi ile Suriye'ye sınır kapısı olan Karkamış ilçesi arasındaki yol; köy yolu gibi. Yıllardan bu yana bu konuda bir ilerleme sağlanamamıştır. Her ay, en azından 3 ya da 4 tane ölümlü ya da yaralanmalı trafik kazası olmasına rağmen iktidar bu konuda bir adım atmamış; hâlâ Oğuzeli’ni Karkamış’a bağlayan… Karkamış Antik Kenti geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanının pek kıymetli oğlunun da katıldığı bir toplantıda açıldı. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) – Sayın Başkanım, özür dilerim, hemen ben… BAŞKAN – Buyurun. HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) – Teşekkür ederim. Ama Karkamış Antik Kenti’ne giden yol bu şekilde değerli dostlar. Bir başka konu: Bunu ben söylemiyorum, iktidara yakın yerel basındaki manşet "Sahipsiz Gaziantep" burada ben defalarca bunu dile getirdim, Gaziantep sahipsiz. Güya, geçtiğimiz günlerde Gaziantep'in tüm AKP'li yetkilileri gelmişler, Sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmüşler. Merak ediyorum, acaba Gaziantep'in hangi sorununu Sayın Cumhurbaşkanına aktardılar; hangi sorunun çözümü konusunda söz aldılar? Yoksa sadece kendi işlerinin devamı, takibi, büyümesi için mi birtakım taleplerde bulundular ya da Gaziantep'in bu sorunlarının bir kısmını çözümü için mi taahhütte bulundular. Sayın Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)