Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 8 |
Tarih: | 16.10.2024 |
HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği gibi yıllardır AKP iktidarı döneminde il valileri, kaymakamlar ve üst düzey bürokratlar AKP'nin âdeta bir üyesi gibi çalışmaktadırlar. Valiler en küçük demokratik taleplerini dile getirmek istediklerinde İl İdaresi Kanunu’na dayanarak bir günlük, üç günlük veya beş günlük yasaklama kararı yayınlamaktadırlar. En son, bildiğiniz gibi, 13 Ekimde Diyarbakır'da yapılacak olan özgürlük mitingi yasaklanmıştır. Önce Diyarbakır Valiliği bir yasaklama kararı yayınladı, daha sonra bölge valileri, sırasıyla Bingöl Valisi hızını almayarak 6 sayfalık bir yasaklama… Şırnak Valisi yine Barış Annelerine karşı yaptığı yasaklama kararıyla en sıradan demokratik taleplerini dahi dile getirmelerini engelledi. Tabii, bunlardan biri de Vekili olduğum Bitlis Valiliğiydi. Bitlis Valiliği de diğer valilerden geride durmadı, yine 3 sayfalık bir yasaklama kararı yayınlandı. Bunları neden anlatıyorum? Bitlis Valisi üzerine bir konuşma yapacağım için, bir aktarım yapacağım için bunları anlatıyorum. Geçen dönem, 10 Ağustos 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararnamesiyle Bitlis'e Erol Karaömeroğlu isminde bir vali atandı. Bu Vali, Bitlis'te kaldığı on üç aylık süre içinde âdeta bir AKP Bitlis il başkanı gibi çalıştı. Seçimlerde, yerel seçimlerde elinden geleni yaptı, her türlü çalışmayı yaptı. Köy muhtarlarını, şehir muhtarlarını çağırıp tehdit etti, oy kaydırmaları yaptı. Devletin bütün imkânlarını kullandı, köylüleri her zaman tehdit ederek "Kime oy verdiyseniz gidin, o sizin yollarınızı yapsın, size hizmet etsin." dedi. En son -bununla ilgili, yine yasakladığı kararla ilgili- bir gün bizim yapacağımız basın açıklamasına da müdahale etti. Ancak aynı gün kendisine siyasetçiyim diyen bir zata izin vererek Ulu Cami önünde kürsü kurdurup bize hakaret ettirmesini de bildi. Bu Vali, bütün bu yaptıklarına rağmen saraya yaranamadı ve on üç ay sonra yine bir kararnameyle merkeze taşındı. 24 Eylülde ben Muş'tan Ankara'ya gelirken yolda bir konvoya rastladım. Tabii, çakarlar, "jammer"lar olduğu gibi gitti. Havaalanına gittik, havaalanında bizden sonra sıraya dizilmişler, havaalanı müdürü, personel, güvenlikçiler, hepsi orada; tabii, beni görünce şaşırdılar, geri çekildiler. Vali geldi, hepsi sıraya girdiler. Valiye bir hizmet, bir izzetüikram, bir emir komuta şeklinde Valiyi karşıladılar. Tabii, beni önce uçağa aldılar, daha sonra Vali Bey ile eşini aldılar ve bir buçuk saatlik uçuştan sonra Esenboğa Havaalanı’na indik. Bekleme salonuna gittiğimizde yıllardır saraya hizmet eden Valiyi ne yazık ki karşılayan hiç kimse yoktu. İktidar bir buçuk saat önce bin kilometrelik yerde kalmıştı. Bunun adı iktidarın başkentine gelip iktidarın nimetlerinden mahrum kalmaktı. Vali Bey sigarasını içti, kimse onu karşılamaya gelmediği için kendisi kolilerini taşımaya, valizlerini taşımaya başladı. Daha önceleri cep telefonunu dahi taşımaya tenezzül etmeyen Vali Bey ne yazık ki kendi kolilerini, kendi valizlerini taşımaya başladı. Aslında tabii, bu, iktidara yaranmanın sonucudur. İktidar işi bitince sizi böyle Esenboğa Havaalanı’nda yalnız başınıza bırakır. LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) – Siz yardım etseydiniz o zaman. HÜSEYİN OLAN (Devamla) – Eğer devletin memurları, valileri halkına hizmet ederse, topluma hizmet ederse toplum onları hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Toplum sahiplenir, toplum sadece Esenboğa Havaalanı’nda değil her yerde sahiplenir. Ancak günümüzde ne yazık ki böyle değil. İktidarların kötü bir huyu vardır, işiniz bitince sizi bir kenara atarlar. Buradan bütün valilere, bütün kaymakamlara, bütün üst düzey bürokratlara sesleniyorum: Topluma hizmet edin, saraya değil; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hizmet etmeyin, halka hizmet edin, halkın dilek ve temennilerini, istemlerini yerine getirin. Halka hizmet edin ki halk sizi Esenboğa Havaalanı’nda yalnız başınıza bırakmasın, size sahip çıksın. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)