| Konu: | Hazreti Hüseyin’in şehadetinin yıl dönümüne, Cumhurbaşkanının “İsrail’e karşı ekonomik tedbir uygulayan yegâne devlet biziz.” açıklamasına, TRT’nin veri analiz uygulamalarının İsrailli bir firma aracılığıyla elde edildiği gerçeğinin ortaya çıktığına, BTK’nin Discord’a erişim engellemesi getirdiğine ve kişisel veri mahremiyetine, GSM şirketlerinin uygulamış oldukları yüksek zam oranlarına, TÜİK tarafından açıklanan genel tanımlı işsizlik oranına ve bazı gıda firmalarının ürünlerinde domuz eti çıktığına dair bilgilere ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2024 |
BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu Saadet-Gelecek Grubu adına saygıyla selamlıyorum. Bugün Hazreti Hüseyin’in şehadetinin yıl dönümü. Şehit olduğu günden bu yana “Her gün aşura, her yer Kerbelâ” sloganlarıyla şahadeti hatırlanıyor. Bu vesileyle Hüseyince yaşayanlara selam olsun. Mazlumlarla zalimlerin mücadelesi dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Hak ile batılın mücadelesi dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Zalimlerin karşısında mazlumlarla birlikte olanlara, hak-batıl mücadelesinde hakkın temsilcisi olanlara selam olsun. Hazreti Hüseyin’in şehadetinin yıl dönümü vesilesiyle dünyanın her yerinde Hüseyince mücadele edip Zeynepçe direnenlere de selam olsun diyoruz. Bir diğer gündem maddemiz, geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı “İsrail’e karşı ekonomik tedbir uygulayan yegâne devlet biziz.” diye bir açıklama yapmıştı. Hemen ertesi hafta basına yansıyan iki üzücü haber durumun pek de öyle olmadığını maalesef göstermekte. Uluslararası gemi trafiği verilerine göre son bir ayda 92 geminin Türkiye’den İsrail’e gittiği ortaya çıktı. Ticaret Bakanlığının genelgesine göre İsrail’le ticaret yasaklanmışken ve herhangi bir istisna belirtilmemişken yasal yollarla gittiği anlaşılan bu gemilerin gidişini iktidar partisinin izah etmesi gerekir. Bir taraftan “Hamaset yapmıyoruz.” denilerek diğer taraftan da göz göre göre bu işlerin olması Hükûmet ile İsrail arasındaki ilişkilerin gerçekten düşündürücül boyutta olduğunu gözler önüne sermektedir. Diğer taraftan, milletimiz, haklı bir tutumla, İsrail’i destekleyenlere mesafeli durarak mallarını satın almazken millî kuruluşumuz olan TRT’nin veri analiz uygulamalarının İsrailli bir firma aracılığıyla elde edildiği gerçeği de ortaya çıktı. Bu durumun kendisi bile başlı başına vahim bir durumdur fakat bunun ötesinde vatandaşlarımızın kişisel verilerinin söz konusu firmaya açık olması daha da vahim bir durumdur. Yine, medyaya düşen haberlere göre, Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, BDDK, Türk Standartları Enstitüsü, İŞKUR, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi ve YÖK’ün de veri güvenliğinin İsrailli firmalar tarafından sağlandığı iddia edilmektedir. Bu çok vahim bir durumdur. İletişim Başkanlığının ve bu kurumların bu durumu derhâl ya yalanlaması ya da sebeplerini kamuoyuyla paylaşması gerekmektedir çünkü bu tip iddiaların şüyuu vukuundan beterdir. Derhâl bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesi lazım. Bir diğeri de sosyal medyaya düşen bazı örnekler nedeniyle BTK harekete geçerek Discord’a erişim engellemesi getirdi. Bu karara ilişkin kamuoyuna yansıyan gerçeklerden biri ilgili mecrada kişisel verilerin kullanılmasıdır. Geçen ay İletişim Başkanlığından bir açıklama yapılarak yalanlansa da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu pandemide 85 milyon kişinin kimlik verilerinin çalındığını doğrulamıştı. Bu veriler arasında TC kimlik numaraları, ikamet adresleri ve GSM numaraları olduğu iddia edilmektedir. Bugün birçok vatandaşımızın rahatsız olduğu 850 ile başlayan numaralardan taciz düzeyine varan aramalar ya da SMS’le dolandırıcı şebekelerinin muhatabı olan vatandaşlarımızı gördüğümüzde bu verilerin acaba başka ne tür amaçlarla kullanılabileceğini ise kestirmek güçtür. İnternet teknolojilerinin günlük hayatımızı bu derece biçimlendirdiği bu çağda kişilerin veri mahremiyetini temin edememek bir hükûmet için bir acziyettir ve ciddi bir sorundur. Discord’da paylaşılan verilerin bu yolda elde edilip edilmediğini bilmek kamuoyunun hakkıdır. Gerek Discord gerekse başka mecraların bu kişisel verileri elde edip etmediğini ve ne şekilde kullandığını da Hükûmetin açıklaması gerekmektedir. Bir diğer husus, GSM şirketlerinin yüzde 300 ve 400 arası uygulamış oldukları yeni zam oranları. Bu konularla ilgili iktidar “Bunlar özel şirketlerdir. Biz müdahale edemeyiz.” gibi bir gerekçe ortaya koymuştu. Keşke ekmek, simit fiyatında hemen Bakkallar Odasına müdahale ettiğiniz şekilde buraya da müdahale etme kararlılığı gösterebilmiş olsaydınız. Herhâlde çay-simit hesabıyla iktidara gelip bugün çay-simit hesabı yapmaktan utandığınız için simit fiyatlarına müdahale etmeyi bir zorunluluk olarak görüyorsunuz ama yüzde 300’lere, yüzde 400'lere varan zam ve tekelleşmiş olan bu GSM şirketlerinin vatandaşı ezmesi noktasında ise en ufak bir adım atamıyorsunuz. Dolayısıyla çay-simit hesabını size hatırlatmayacağız ama bu GSM şirketleri... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Kaya. BÜLENT KAYA (İstanbul) – Aralarında TÜRK TELEKOM’un da yer aldığı bu GSM şirketlerinin yüksek zam oranlarını kamuoyuna izah etmek gibi bir mecburiyetiniz var. Kaldı ki yüzde 300-400 zam yapan bu şirketler söz konusu olan kendi personellerine yapılan zamlar olduğu zaman ise enflasyon rakamlarının üstüne çıkmamayı bir marifet olarak ortaya koymaktadırlar. Genel tanımlı işsizlik oranı TÜİK tarafından açıklandı. TÜİK işsizlik oranının -genel tanımlı olarak değil ama- ağustos ayında yüzde 0,3 puan azalarak yüzde 8,5'e düştüğünü açıkladı. Bu durum keşke gerçek olmuş olsaydı ancak ücret zamlarına etki edecek enflasyon oranlarındaki yanıltma gibi bunun da bir yanıltma olduğunu kamuoyu olarak çok net bir şekilde biliyoruz. Bunu niçin biliyoruz? Çünkü sanayi üretiminde son çeyrekte yüzde 5,2 oranında bir azalma var. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Kaya. BÜLENT KAYA (İstanbul) – Tasarruf Tedbirleri Genelgesi nedeniyle de kamuya personel alımını durdurdunuz. Dolayısıyla bu iki veri ortadayken işsizlik verisindeki düşüşü herhâlde kamuoyuna açıklamak zorundasınız. Kaldı ki gerçek işsizlik rakamlarına baktığımızda ise yılbaşından bu yana geniş tanımlı işsizliğin yüzde 23'ten yüzde 27'ye çıktığı gerçeğiyle de karşı karşıyayız. TÜİK’e, topluma bir algı oluşturma talimatlarınızı bir tarafa bırakın ve bu sorunlarla yüzleşin. Çünkü 2019'dan bu yana kötü günler geride kaldı diye vatandaşı sürekli oyalıyorsunuz ama biz biliyoruz ki evet, kötü günler geride kaldı ama maalesef, daha kötü günler bu milleti, vatandaşlarımızı bekliyor. Bunu da bir şekilde kamuoyuna izah etme gibi bir durumla karşı karşıyasınız. Bir diğer önemli konu gıda güvenliği meselesidir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BÜLENT KAYA (İstanbul) – Son bir dakika, toparlıyorum Sayın Başkan. BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın Sayın Kaya. BÜLENT KAYA (İstanbul) – Gıda güvenliğiyle ilgili maalesef son günlerde, bazı gıda firmalarının ürünlerinde domuz eti çıktığına dair kamuoyuyla ilgili bilgiler paylaşılıyor. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı maalesef sekiz aydır herhangi bir açıklama yapmıyor. Bugün ilgili firma sosyal medya hesaplarından bir paylaşımda bulundu, bu numunelerde domuz eti çıkmasını inkâr etmedi, ancak kendilerine bir kumpas kurulduğundan bahsetti. Sayın iktidar sahiplerine buradan sesleniyorum: Toplumun güvenliğini bu kadar ilgilendiren bir konuda, yüzlerce mağazası olan bir şirket eğer buralardan numune alınmasında bir kumpastan bahsediyorsa bu başlı başına bir fecaattir. Yok kumpas değil de bu konuda henüz sağlıklı bir numune dahi alınamıyorsa bu bambaşka bir fecaattir. Dolayısıyla sizin döneminizde domuz etinin kasaplık et ürünü olarak mevzuata girdiği dikkate alındığında, bu domuz etinden milleti korumayla ilgili bir yükümlülüğünüzün olduğunu hatırlatıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.