| Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 03.10.2024 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sevgili öğretmenlerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Günlerdir, aylardır sokakta öğretmenler taleplerini ve sorunlarını ifade ediyorlar, maalesef burası duymuyor ama onlar burayı gayet iyi dinliyorlar. Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun kesinlikle tamamen geri çekilmesi gerektiğini baştan itibaren ifade ettik, etmeye devam ediyoruz. Muhalefetimizi sonuna kadar sürdüreceğimizi beyan etmek isterim.
23'üncü madde, başarı belgesi verilmesiyle ilgili bir düzenleme. Fakat tabii ki burada, objektif kriterlere göre bir başarı belgesi verilmesi değil, yine kayırmacı, adil ve şeffaf olmayan bir yöntem olacak. Niye diyeceksiniz? Zaten iktidar, idarecileri kendilerine yakınlık derecesine göre belirliyor. İnanç yapısı, etnik yapısı, sendikal yaklaşımı da idarecilikte temel alınan ölçülerden birKAÇ tanesi. Peki, kim ödülleri verecek? İdare, idare amirleri verecek ve Bakanlığın takdirine bırakılmış. Nasıl adil ve objektif bir karar verilecek? Tabii ki verilmeyecek.
Diğer önemli düzenleme, Millî Eğitim Akademisi. Bizim vekillerimiz de çokça buna değindiler. Hakikaten neresinden tutalım bilmiyorum ama bu Akademiye kim gidecek? Eğitim fakültesi mezunu olanlar, aslında diplomasını alanlar, KPSS'den yeterli puan alanlar gidecek ama mülakattan elenmemiş öğretmenler gidecek değil mi? Yeni bir akademi kuruyorsunuz. Şimdi, burada neymiş? Görevde yükselmeleri için Akademiye gideceklermiş. Şimdi, görevde yükselmesi için bir öğretmenin önce atanması gerekiyor. AKP iktidarını kutluyorum "ataması yapılmayan öğretmenler" kavramının tanımını literatüre yerleştirdi.
Hakikaten bu ülkenin gençlerini, gençliğin enerjisini öldüren bir iktidar zihninden söz ediyoruz. "Her kente bir üniversite açtık, artık herkes üniversite mezunu." diye övünen iktidar, üniversite mezunu diplomalı işsizler ordusu yarattı. Bakalım, hepimiz bakalım, mahallemizdeki kime bakalım? Marketteki kasa görevlilerine, eğitim fakültesinden kaç kişi var orada? Kaç inşaat işçisi, tekstil işçisi yine eğitim fakültesi mezunu? Kaç polis eğitim fakültesi mezunu? Ve işsizler tabii ki. "Bina dikeceğiz." dediniz, yandaşa ihale verip binaları diktiniz, üzerlerine "üniversite" yazdınız ama içeriği bomboş, bir eğitim yok; KPSS konuldu ve daha birçok şey ama eğitim alanında hâlâ özel öğretmenler var, hâlâ asgari ücretin altında çalışan öğretmenler var, hâlâ liyakate dayalı olmayan terfi sistemi var. Hâlâ temizlik sorununu tartıştığımız utanç verici bir eğitim sistemi var. Nepotizm zirveye ulaşmış durumda, hâlâ her yerde nepotizm var. Ve açıkçası eğitim fakültelerine bu enerji harcansaydı şimdi farklı olurdu. Önce bir öğretmenleri atayın ya! İşsiz öğretmenler var; taksi şoförleri ve marketteki kasiyerler her gün karşılaştığımız öğretmenler ve öğretmen eksiği var her yerde. Önümüze getirdiğiniz bu taslak laga luga gerçekten, hikâye anlatıyorsunuz bize ya, bizim bu hikâyelere karnımız tok! Etrafta olan biteni görmüyorsunuz demeyeceğim, gayet iyi görüyorsunuz ama işinize gelmiyor çünkü kendi sisteminizi kurumsallaştırıyorsunuz.
Şimdi, disiplin hükümleriyle öğretmenleri baskılayan bir sistem var. Kategorilere ayırdınız öğretmenleri; uzman, başuzman, bilmem ne; bunları çok konuştuk. Mesleğin itibarını yerle bir ettiniz. Biz eskiden -hâlâ da öyle- ilkokul öğretmenimizi, lise öğretmenimizi gördüğümüzde saygıdan ne yapacağımızı bilemezdik çünkü bize öğrettiler. Emeği değersizleştirdiniz, cezaları tanımladınız ama ödülleri belirsiz kıldınız her anlamda.
Ve açıkçası Millî Eğitim Bakanının eğitim düzenine sunabileceği en büyük katkı istifa etmesidir. İstifa et ya, yapamıyorsun bu işi. Her gün eğitim mevzuatı... Bakanla beraber yeni bir kanun teklifi geliyor, herkes kafasına estiği gibi düzenlemeler getiriyor. Bu Millî Eğitim Bakanının da tabii marifetleri çok yani bu sürede onların hepsini anlatamam ama bence bütün Türkiye biliyor. "İstifa et." çağrımızı buradan da ifade ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Danış Beştaş, lütfen tamamlayın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Yani bütçe görüşmeleri sırasında da bu kanunun görüşmeleri sırasında da bu çokça yapılacak tabii ki.
Ve son olarak şunu söylemek istiyorum: Aslında düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen bir nesil yetiştirmeyi istiyorsunuz. Kindar ve dindar nesil yetiştirecektiniz ya hani, hakikaten bu konuda attığınız adımları ne kadar konuşsak az. Dinsel inancı araçsallaştırıyorsunuz; cemaatlerle, şurayla, burayla protokoller yapıyorsunuz. Eğitimle ilginiz yok aslında; siz kendi ideolojik yaklaşımınızı eğitime yedirmeye çalışıyorsunuz; bunun başka bir izahı yok. Açıkçası Millî Eğitim Akademisiyle, Öğretmen Akademisiyle aslında Türk-İslam sentezi, medeniyet perspektifi ve maarif davasını sürdürecek öğretmenleri yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Millî Eğitim Bakanı bu işi artık yapmasın istiyoruz, istifa etsin ve bu kanunu geri çekin. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)