| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.07.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen değerli halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün fındık üreticilerinin sorunları üzerine söz almış bulunmaktayım. Baştan belirteyim, önergeye biz de destek veriyoruz, fındık üreticilerini kartellere, tekelci piyasaya ezdirmemek üzerine bir siyaseti öngörüyoruz.
Bu üretimin en zor olduğu aşamalardan biri fındık toplama işlemleri. Bu toplama işlemlerinde de maalesef ki mevsimlik tarım işçileri sürekli olarak bu bölgemizde çalışmaya katılıyorlar. Ben de mevsimlik tarım işçilerimizin sorunlarına değinmek istiyorum.
Servet-sefalet kutuplaşmasının her geçen gün derinleştiği Türkiye'de insanlar çeşitli üretim alanlarında çalışmak zorunda kalıyor. Yoksulluk sonucu, mevsimsel tarım işçiliği süreklilik kazanmış durumdadır. Özellikle, 90'lı yıllar boyunca topraklarından göçe zorlanan, devlet eliyle yoksullaştırılan Kürtler emeğin yoğun olduğu sektörlerde kayıt dışı, güvencesiz ve ucuz iş gücü kaynağı olmaya da mahkûm edildiler. Son yıllarda Kürt illerindeki ekonomik hamleler de ekseriyetle patrona sınırsız teşvik, işçiye sınırsız sömürü biçiminde hayata geçtiğinden artık daha rahat söz edebiliyoruz işçi sınıfının Kürtleşmesinden.
Kürt illerinden binlerce mevsimlik işçi en kötü çalışma biçimleri arasında yer alan tarım işçiliği için gittikleri yerlerde göçebe bir hayat yaşamaya mahkûm edilmektedirler. Geldikleri bereketli topraklarda dört mevsim üretim yapabilmesine rağmen gereken yatırımın yapılmaması sonucunda Kürtler mevsimsel tarım işçiliği yapmak zorunda bırakılarak tarımsal üretimde ucuz emek rezervi hâline getirilmiştir. Gittikleri yerlerde haftalık altmış saat gibi uzun çalışma saatlerine maruz kalan çocuklar da aileleriyle birlikte bu göçebe hayatı yaşamaktadır. Hayatında fındık ağacı görmeyen belki de hiç fındık yemeyen insanlar zorunlu olarak çoğunluk kamyon kasalarında ya da koltuk sayısının 2 katı yolcu almış otobüslerde insanlıktan uzak şartlarda taşınarak memleketinden binlerce kilometre öteye tarım işçiliğine gidiyor. Kamyonlar devriliyor, onlarca çocuk hayatını kaybediyor. Niye bu çocuklar, insanlar fındık toplamaya bu kadar uzak yerlere gönderiliyor?
Karadeniz Bölgesi gezici işçilerin en yoğun çalıştığı bölgelerden biridir. Gezici işçilik sektörü, bütün aile bireylerinin çalıştığı tarım alanları, barınma, iş güvenliği, sosyal güvence gibi birçok alanda sorunlu, insan onuruna yaraşmayan koşulların olduğu bir sektördür. Mevsimlik işçiler, kendi imkânlarıyla kurdukları dört tarafı açık plastik örtülerle örtülen çok korumasız çadırlarda veya odunluk, kömürlük olarak kullanılan yerlerde barınıyorlar. Sabah 07.00'da fındık toplamaya başlayan emekçinin mesaisi akşam 19.00'da biter. On iki saatlik ağır çalışma koşullarına maruz kalan işçiler ödül olarak büyük bir ayrımcılığa da maruz kalıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
ONUR DÜŞÜNMEZ (Devamla) - Çoğu işçi köy kahvelerin de bile kabul görmezken, alışveriş yaptıkları esnaf bile ikinci sınıf insan gibi davranabiliyor.
Etnik kimlikleri nedeniyle de birçok problemle karşılaşıyorlar. Genellikle işçilerin kendi aralarında Kürtçe konuşmalarına bile tahammül edilmediğini, ırkçı saldırılara maruz kaldıklarını bilmekteyiz. Gürcü, Azeri ve yerli işçiler arasında ücret skalasında en düşük ücreti Kürt işçiler almaktadır. Etnik kimliklerine faşizan yaklaşım ve terör yaftalaması bu sonuçları doğuruyor.
Bugün Türkiye'nin mevsimlik tarım işçilerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan Kürtler yani uygarlığın beşiği, Tarım Devrimi'nin merkezi, bereketli ve zengin toprakların coğrafyası, tahıl ambarı Mezopotamya'nın çocukları Kürtler, milyonları besleyecek zenginliğe sahip olan Mezopotamya'nın çocukları varlık içinde yokluğu yaşıyor, buna mecbur bırakılıyor. Kürdistanlı tarım emekçileri, Kürt meselesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan mevsimlik tarım işçiliği, demokratik çözümün gelişmesine paralel olarak büyük özlemle beklediği kendi toprağıyla buluşması ve cennet topraklarının eski kimliğine dönmesiyle birlikte insanca, eşit, adil ve onurlu yaşam imkânı bulacaktır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)