| Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.07.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, görüşmelerini yapmakta olduğumuz Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, sonsuz kuvvet ve kudret sahibi Cenab-ı Allah her şeyi bir denge üzerine yaratmıştır ve kâinatta her şey zıddıyla kaimdir. Kâinat bir düzenle yaratılmış ve hiçbir şey eksik ve noksan değildir. Nebatat yoksa ne hayvanat olur ne de insan âlemi; hayvanlar âlemi yoksa nebatat ve beşeriyet de yoktur. İnsanlar olmazsa hiçbir şey olmaz çünkü insan eşrefimahlukattır, yaratılmışların en şereflisidir, her şey insan içindir. Bu nedenledir ki böylesine şerefli bir varlık hayatının her safhasında elbette kendi şerefine, şanına yakışan işler yapmalıdır. Bu bağlamda, doğadaki tüm canlılara karşı şefkat ve merhamet göstermek insan olmanın şiarındandır.
Kıymetli milletvekilleri, insanoğlu binlerce yıldır hayvanlarla birlikte yaşıyor, onlarla bir şekilde iletişim kuruyor. Binlerce yıldır kediler tahıllarımızı koruyor; öküzler, atlar yükümüzü taşıyor, topraklarımızı sürüyor; köpekler sürülerimizi koruyor. İnsanoğlu her dönem ilişkisini yeniden güncelledi. Değişen şartlar ve farklılaşan ilişki biçimi kanunlarımızı yeniden düzenlemeyi gerekli kılmaktadır. Bu açıdan baktığımızda, sahipsiz sokak hayvanları sorunu bir yasal düzenlemeyi zorunlu hâle getiriyor. Özellikle son yıllarda artan sokak köpeği saldırıları halkımızda ciddi bir güvenlik kaygısı ve mağduriyet duygusu oluşturmuş, zaman zaman da yürekleri yakan olayların yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Kamu güvenliği sorunu hâline gelen bu durum, yerel yönetimlerin ve merkezî otoritenin sorumluluklarını yerine getirmekte yetersiz kaldığının açık bir göstergesidir. Özellikle, yanlışları doğrusundan fazla olan bu kanun teklifinin iktidar tarafından sihirli bir değnek muamelesi görmesi, bu sorunu çözmedeki ciddiyetsizliğini ortaya koymaktadır. Yirmi iki yıllık AK PARTİ iktidarı boyunca sokak hayvanları sorununa kalıcı ve etkili çözümler üretilememiş uygulanan yöntemler yetersiz kalmıştır.
Değerli milletvekilleri, Saadet Partisi olarak bizim için siyaset yaşanabilir şehirler, yaşanabilir bir ülke ve yaşanabilir, adil, yeni bir dünya inşa etmek için yapılır. Bugün, sorunları çözmeyi bir tarafa bırakın, çözümsüzlüğün merkezi hâline getirilen siyasetin, topluma değil makam koltuklarına ve bunlara oturan şahıslara hizmet ettiği gerçeğini görmek durumundayız.
Bakınız, bugün çözüm aradığımız sahipsiz sokak hayvanları sorunu bugün ortaya çıkmış değildir. Bu sorun, bugün çözülmesi zor, yükü ağır olarak karşımızda durmaktadır. Merhum Adnan Demirtürk kardeşimin ifadesiyle "Zor iş, zamanında ihmal edilen kolay işlerin birikmesi sonucunda oluşur." Bu cümlemi tekrar ediyorum: Zor iş, zamanında ihmal edilen kolay işlerin birikmesi sonucunda oluşur. Daha önce bu Meclis konuyla ilgili birçok düzenleme yapmıştır ancak ne hazindir ki ne mevcut yasaların ne de yeni yapılan düzenlemelerin gereği yapıldı; denetlemediniz, yürürlükteki kanunları uygulamadınız, hem merkezî hem de yerel yönetimler sorununun çözümü noktasında gerekli hassasiyeti ve çalışmayı ortaya koymadınız, özellikle seçim öncesi süreçlerde bazı cılız vaatlerle gündeme getirmekten başka bir çalışma yapmadınız, siyaseti toplum için değil seçim için yaptınız. Bu ve bunun gibi birçok sorunun kaynağı yasa eksikliği değil, uygulamadaki eksikliklerdir. Biz, evvela diyoruz ki: Sorunlara çözüm ararken gündelik bazı hesaplar ve dengeleri gözeterek değil, uzun vadede kalıcı çözümler getirmek için samimiyetle yaklaşın. Köpek saldırısından kaçarken seyir hâlindeki aracın çarptığı Mahra Melin Pınarlar, köpek saldırısı sonucunda ağır yaralanan ve 16 kez ameliyat olan Tunahan Yılmazlar bizim evlatlarımızdır ve acılarını yüreklerimizde hissediyoruz. Hepimizin ortak gayesi, sokakların çocuklarımız için güvenli hâle getirilmesini sağlamak olmalıdır. Bununla birlikte, kötü muamele ve işkenceye maruz kalan, barınaklarda nefes alamaz hâle getirilen, üzerinden rant devşirilen hayvanlar da aynı doğayı paylaştığımız canlılardır. Bu canlara yönelik kötü muamele ve toplu bir soykırımı da asla kabul edemeyiz.
Değerli milletvekilleri, biz Saadet Partisi olarak, toplumun vicdanını yaralamayacak, bütün kesimlerce kabul edilebilir makul çözümün mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bizler, giderek büyüyen bu soruna dair çözümü geciktiren kısır tartışmalara dâhil olmak yerine, sorunu çözen somut adımlar tavsiye ediyoruz. Geçtiğimiz şubat ayında kapsamlı çözümler içeren kanun teklifimizi Meclise sunduk ve ilk kez sokak köpekleri sorunu raporunu oluşturduk. Teklifimizde özetle dedik ki: "Sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik etkin kısırlaştırma çalışmaları yürütülmelidir. Hayvanlar kısırlaştırıldıktan sonra tekrar sokağa bırakılmamalı, tam teşekküllü bakımevlerinde ve barınaklarda ve de tam teşekküllü bakımevleri ve barınakları içinde bulunduran yaşam alanları inşa edilerek buralarda yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmalıdır. Yaşam alanlarında çalışan personele eğitim zorunluluğu getirilmeli, gönüllülerin yaşam alanlarında görev alması ve yaşam alanlarını ziyaret etmesi kolaylaştırılmalıdır. Yaşam alanları kamerayla kesintisiz şekilde canlı izlenmelidir. Bağış toplayan hayvansever kuruluşlar barınak ve bakımevleri kurmakla yükümlü olmalı, böylece belediyeler ve Bakanlık üzerindeki mali yük paylaştırılmalıdır. Toplanan bağışlar izne ve denetime tabi olmalı, yalnızca tüzel kişilere yapılabilmeli ve direkt olarak hayvanların ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılmalıdır. Evcil hayvan satışı kontrol altında olmalıdır. Hayvan sahiplendirme esas alınmalı, merdiven altı üretim ve satışa izin verilmemelidir. Sahipli hayvanını sokağa terk edene ve hayvanlara kötü muamele ve işkence yapanlara yönelik cezalar caydırıcı olacak şekilde belirlenmelidir." Özetle, bizler bu önerileri içeren kanun teklifimizi aylar önce sunmuştuk, samimi bir yaklaşımla bunu değerlendirmenizi beklerdik ancak gündeme dahi alınmadı.
Şimdi, önümüze koyduğunuz teklif, getirilen yeni düzenlemeler kadar içermediği hükümler açısından da sorunlu ve eksiktir. Hayvanların gerektiğinde uyutulması 5199 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinde belirtilmiştir ve Bakanlığın bir yönetmelikle bunun çerçevesini oluşturma yetkisi hâlihazırda bulunmaktadır. Var olan kanunun gereği yapılmamışken hayvanların uyutulması meselesini infial oluşturacak şekilde düzenleyip, "ötanazi" gibi ucube kavramlarla belediyelere verdiğiniz imkân olarak tanımlayıp tartışmaları körüklediniz. Birçok gerekçe sayıp yükü belediyelere yıkıyorsunuz, "Gerekli denetim mekanizmaları tesis edilemedi." diyorsunuz. Yirmi yıldır iktidarda olan sizlersiniz. Yasaları neden uygulamadınız? Denetim mekanizmalarını neden tesis edemediniz? Bu kadar sürede kuramadığınız mekanizmaları bundan sonra nasıl kuracaksınız? Merkezî yönetim olarak sorumluluktan kaçmayın, bu konuyu özellikle belediyeler üzerinde baskı unsuru hâline getirip de siyasi bir sopaya dönüştürmeyin.
Değerli milletvekilleri, teklifin gerekçesi ile maddeleri arasındaki tutarsızlık had safhadadır. Gerekçede sorun ve tehdit olarak açıkladığınız birçok hususla ilgili hüküm koymamışsınız, kontrolsüz bağış kampanyalarını teklifin gerekçesinde sorun olarak ifade ettiğiniz hâlde çözümünü belirlememişsiniz. Sahipsiz hayvanlar için toplanan bağışlar mutlaka izinler dâhilinde olmalıdır. Bağış kampanyaları düzenlenebilmelidir, bu bağışlar kişilere değil belediyelere veya tüzel kuruluşlara yapılmalıdır. Kamusal alan olan sokaklar, parklar ve kaldırımlarda hayvanların rastgele beslenmesi çatışmaya sebep oluyor ve hastalık yayıyorken teklifte buna ilişkin bir hüküm yer almıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kılıç, lütfen tamamlayın.
ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Şunu kabul etmeliyiz ki "sahipsiz sokak hayvanları" diye bir sorun var ve sokaklarımız özellikle çocuk ve yaşlılarımız gibi zayıf bireyler için güvenli değil. Bunun yanı sıra hayvanlara kötü muamele, şiddetle birlikte barınaklarda çok kötü şartların olduğu da kabul etmemiz gereken bir gerçektir. Bu sorunların ancak samimi yaklaşımlarla, insan hayatı kadar doğanın dengesinin de gözetildiği bir hassasiyetle çözülebileceğine inanıyoruz. Geliniz bu Kurulda maddeler üzerinde verilen önergeleri değerlendirin ve buradan hayırlı bir neticenin çıkabilmesi adına gereken özveriyi gösterin. Muhalefetten gelen eleştiri ve önerileri peşin hükümlü bir tavırla reddetmek yerine bunlardan faydalanmayı tercih edin. Biz, ortaya koyduğumuz rapor ve Meclise sunduğumuz teklifle özet olarak "Sokaklar güvenli, hayvanlar güvende olacak." diyoruz. Bu amacı gerçekleştirmek adına gereken bütün desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ediyorum.
Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)