| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 27.07.2024 |
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sevgili milletvekilleri; hepinize iyi bir akşam diliyorum.
Ben, üç gün önce, burada, bir çifte standarda vurgu yaparak tutanaklara geçmediği için, bile bile tutanaklara geçmesi için bu sözcükleri kullandım. Bizim partimizin, kadın hareketimizin, kadın arkadaşlarımızın bu cinsiyetçi söylemlerden ne kadar rahatsız olduğumuzu bütün Türkiye de biliyor ama gelecek nesillere bu Parlamento nasıl çalıştı, bu Parlamento ötekilere nasıl davrandı, Kürtlere nasıl davrandı, bu Başkanlık Kurulunun nasıl tarafgir olduğunu vurgulamak adına, tutanaklara geçmesi adına ben bu cümleleri kurdum ama buralardan bindirilmiş kıtalar ve o koca cüsseli insanlar buraya saldırıyorlar. Bakın, buraya saldırmayın.
BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Biz kadınların adına yalan söylediniz siz, yalan söylediniz.
SIRRI SAKİK (Devamla) - Dinleyin, lütfen dinleyin.
BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Hayır, dinledim o gün sizi.
SIRRI SAKİK (Devamla) - Sizin o cüsselerinizden korkmayız, sizin sayısal çoğunluğunuzdan korkmayız.
BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Erkeklerin cüsselerinden değil, kadınlarımızdan korkun.
SIRRI SAKİK (Devamla) - Ben size bir ayna tuttum, sizin söylediğiniz sözlerden dolayı Başkanlık Divanı bizi cezalandırdı. Bu kaçıncı cezalandırma ama sizlerle ilgili herhangi bir yasal işlem yapılmıyor. Bu Meclis böyle çalışamaz, bu Meclis düşmanlık üzerine siyaseti inşa edemez. Onun için adil ve adaletli olacaksınız.
Sayın Başkan, bana bir ceza verdiniz, bir maaş yani bugünkü maaşlarla kıyaslanınca 150-160 bin lira da bir para aldınız oysaki ben örgütlü bir yapıdan geliyorum, ben maaşımı örgütüme, il, ilçe teşkilatlarıma, Ağrı teşkilatına bağışlayan bir siyasetçiyim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) O, Ağrı halkının bir hakkıdır; ağzınızdan, burnunuzdan gelsin sizin.(*) O paraya el koy... Ama burada diğer arkadaşlarla ilgili tek işlem yapmadınız. Bundan sonra adil ve adaletli olmanızı diliyorum.
Bakın, son günlerde Kürtleri linç ediyorsunuz, Parlamentoda linç; ben "düşman hukuku" dediğimde yine saldırıyorsunuz. Kürtler halaylarını bile çekemiyor, çok yakın bir tarihte Mersin'de başlayan, sonra Türkiye'nin dört bir tarafına yayılan halay çekenler kelepçeleniyor, alınıyor, götürülüyor polis aracına, orada da onlara işkence ediliyor. Ne yapılıyor? "Ölürüm Türkiye'm." Bu bir işkence yöntemidir. Bakın, bunu Diyarbakır zindanlarında Kürt çocuklarına yaptılar, Kürt çocukları da ne dedi: "Çare yoksa yol çaredir, ölüm çaredir." Kendini ölüme vurdu, orada insanlar öldü. Bugün hâlâ bu topraklarda bu yol, bu yöntem deneniyor. Sizin, Kürtleri yok sayarak Kürtlerin diline, kültürüne, kimliğine gem vurmaya hakkınız yok.
FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Burada da Kürtler var aramızda, Kürtleri biz yok sayarak mı...
SIRRI SAKİK (Devamla) - Bakın, Ağrı Valisinin bir açıklaması var. Ne diyor? Diyor ki: "Sosyal medyadaki bazı paylaşımlarda Doğubeyazıt -Ağrı'nın ilçesi- ilçemizde bir düğün salonunda halay çeken 7 kişilik... PKK elebaşı lehine slogan atıldı." Oysaki bu sloganların, bu şarkıların hem yerel mahkeme hem Yargıtay hem Anayasa Mahkemesi hem de AİHM tarafından suç teşkil etmediğine dair belgeler var. Arkasından diyor ki: "Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğümüz ekiplerince, terör örgütünün propagandasını yapmak üzere PKK/KCK suçundan yakalanan 3 şüpheli gözaltına alınmış, 4 de firari var. Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kasteden her türlü terör örgütü ve uzantılarına yönelik mücadelemiz son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar kararlılıkla sürdürülecek." Aldıkları kim? Halay çeken Kürt çocukları? Nerede? Sahilde. Üstlerinde mayoları var ve halay çekmişler. Nerede? Bir düğün salonunda.
KADEM METE (Muğla) - Mayoyla mı gitmişler düğüne?
SIRRI SAKİK (Devamla) - İşte, bizi yönetenler bu. Düşman hukuku dediğimiz de budur. Sizin bir Kürt'ün diline, kültürüne, kimliğine tahammülünüz yok.
Bakın, Sayın Başkan, şunu Vali iyi bilsin: Ağrı'da sen geçicisin; o halk, o halay, o kültür kadimdir. O halk orada hep olacak, o halay orada hep olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Sakik, lütfen tamamlayın.
KADEM METE (Muğla) - Düğün salonuna mayoyla mı gidiyorsunuz siz?
SIRRI SAKİK (Devamla) - O halay hep olacak, o kültür hep olacak. Zaten biz o kültür için bu ağır bedelleri ödüyoruz. Buradan İçişleri Bakanına çağrımdır: Eğer sizde bir toplu iğne ucu kadar hukuk ve adalet varsa bu Kürt düşmanı olan Valiyi oradan alacaksınız. Kürt'e bu kadar düşmanlık edenin Kürt coğrafyasında yeri yoktur. Onun için, bakın...
RUKEN KİLERCİ (Ağrı) - Kürt düşmanı değil o!
SIRRI SAKİK (Devamla) - Sen de Kürt düşmanlığı yapıyorsun, bir Kürt olarak bana oradan söz söylüyorsun, Vali evet düşmanlık yapıyor.
HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Yalan söylemeyin.
SIRRI SAKİK (Devamla) - Şu buradan son çağrımdır: Bütün Kürtler, Kürt dostları, Türkiye'nin neresinde olursanız olun, kürdistanın neresinde olursanız olun, ister Kanada'da, Amerika'da, çatışma yok, kavga yok, hepiniz halaya durun, hepiniz Kürt kültürünü gelip İstanbul'un göbeğinde, her yerde yaşatın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SAKİK (Devamla) - Vallahi yakın tarihte biz grubumuzla birlikte burada sizin zulmünüze karşı halay çekeceğiz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)