| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 26.07.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet-Gelecek Grubu olarak emeklilerin geçim zorluklarının artık partilerüstü bir bakış açısıyla topyekûn bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ele alınmasının şart olduğunu öngörüyoruz çünkü emekli maaş hesaplaması çalışanların statüsüne ve SGK prim ödeme tarihlerine göre değişiklik göstermektedir. Çalışan statüleri 4/A yani işçiler, 4/B bağımsız çalışanlar yani BAĞ-KUR'lular ve 4/C memurlar olarak sınıflandırılırken SGK prim ödeme tarihleri de 2000 öncesi, 2000 Ocak ile 2008 Ekim arası ve 2008 Ekim sonrası olarak 3 döneme ayrılmaktadır. Özellikle 4/A işçi ve 4/B bağımsız yani BAĞ-KUR statüsünde çalışanların emekli maaşları SGK prim ödeme tarihlerine göre değişiklik göstermektedir, bu da aylık bağlanma oranı ve alt sınır taban maaş oranının değişmesinden kaynaklanmaktadır. Özellikle 2008 Ekim sonrası ödenen primlerde bu etki daha belirgin bir hâle gelmiştir. Bu hesaplama farklılıkları neticesinde, Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidara geldiği 2002 yılında asgari ücret ile emekli maaşını kıyasladığımızda, 1 emekli maaşı 1 asgari ücretin 1,5 katı kadar iken bugün Adalet ve Kalkınma Partisinin özellikle 2008 yılı ekiminden itibaren yaptığı yasal düzenlemeler neticesinde en düşük emekli aylığı, asgari ücretin bırakın 1,5 katını yüzde 60'ına bile denk gelememektedir.
Sonuç olarak, yıllar içerisinde getirmiş olduğunuz yasal düzenlemelerle her geçen gün emekli maaşlarındaki erimenin doğal bir sonucu olarak Küresel Emeklilik Endeksi'nde Türkiye'yi 44 ülke içinde yüzde 36'yla Hindistan'ı geride bırakarak sondan bir önceki sırada yer alan bir hâle getirdiniz. Özellikle de Türkiye'deki emeklilik yaşam kalitesi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildiği 2017 yılından bu yana her geçen gün daha da düşmektedir. Çünkü Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, sadece kurumlarımızı dejenere etmekle kalmamış; yanlış alınan politik kararlarla, gece yarısı kararnameleriyle, bir gün sonra Cumhurbaşkanının kararnamesinde değişiklik yapılmasını öngören Cumhurbaşkanı kararnamesi gibi bir garabetle âdeta ekonomiyle oynanarak bir gece yarısı Merkez Bankası başkanlarının görevden alınması, bir gece yarısı politika değişiklikleri sonucu içinden çıkılmaz hâle gelen enflasyon karşısında emekli maaşları her geçen gün daha da düşmüştür. Dolayısıyla bu konuyu artık Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak ele almanın vakti geldi de geçmektedir.
Özellikle bu tip durumları ortadan kaldırmak için "emekliye ikramiye" diye bir uygulamaya geçti Adalet ve Kalkınma Partisi çünkü bu, muhalefetin bir vaadiydi. 30 Nisan 2018'de bir kanun maddesinde yaptıkları ek bir değişiklikle, her emekliye, iki bayramda birer kez olmak üzere 1.000 TL emekli ikramiyesi ödemesi düzenlemesi getirildi. Peki, niye 30 Nisan 2018? Çünkü 24 Haziran 2018'de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi vardı da onun için. Çünkü siz, emekliler aç kalmış, emekliler yoksulluk içerisinde, bundan korkmuyorsunuz; korktuğunuz tek bir şey var: Sandıktan kötü netice almak, sandığın kapağına kafanızı vurmak, koltuğunuzu ve konforunuzu kaybetmek. Bu sebeple, seçimden sadece iki ay önce, 2018 yılında getirmiş olduğunuz 1.000 TL emekli ikramiyesinin, ekonomik sıkıntılara, enflasyona, paranın değer kaybına rağmen artırılacağına dair hiçbir artış oranı bile koymadınız yasaya. Bu sebeple, 2018'den 2021'e kadar üç yıl boyunca enflasyon ve TL'deki değer düşüşüne rağmen, emekli ikramiyesini 1.000 lira olarak vermeye devam ettiniz; ta ki bir kamuoyu baskısı oluştu, sadaka verir gibi yüzde 10 artışla bunu 1.100 TL'ye çıkardınız. Yine, her zaman yaptığınız gibi, sandık korkusuyla 2023 yılında birden yüzde 80-90 zam yaparak bunu 2.000 TL'ye çıkardınız. Yetti mi? Elbette yetmiyordu ama sizin için yine bir seçim lazımdı, 2024 seçimlerine giderken de bu 2.000 TL'yi 3.000 TL'ye çıkardınız. Şimdi, o seçimin üzerinden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
BÜLENT KAYA (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Seçim baskısıyla getirdiğiniz 1.000 TL emekli ikramiyesini; seçim baskısıyla 2.000 TL'ye, seçim baskısıyla 3.000 TL'ye çıkardığınız bu emekli ikramiyelerini... "Nasıl olsa dört yıl seçimsiz bir dönem var." diyerek emeklileri ezmeye çalışıyorsunuz. Sadece ve sadece 2.500 TL'lik emekli maaşlarındaki artışın, daha doğrusu en düşük emekli maaşındaki artışın sadra şifa olmadığını elbette siz de çok iyi biliyorsunuz ama en çok korktuğunuz o sandığın dört sene sonra geleceğini düşünerek emekliden, vicdanlarınızdan korkmamayı tercih ediyorsunuz.
Size buradan seslenmek istiyorum, vicdanlarınıza seslenmek istiyorum: Evet, sandıktan her siyasetçinin korkması belki doğal karşılanabilir ama vicdan denen bir şey vardır, adalet denen bir şey vardır; insanın gelir adaleti diye bir endişesi olur, sefalet ve yoksulluğu kendi vatandaşına yakıştırmamak gibi ulvi bir erdemi olur; bunları niçin aklınıza getirmiyorsunuz diyor, önergemize desteklerinizi beklediğimi ifade ederek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)