GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:25.07.2024

KÜRŞAD ZORLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, bu saatte, kabul edilmeyeceği kesin olan bir önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle saygıyla selamlıyorum Genel Kurulu.

Tabii, bir vergi sisteminin olmazsa olmaz ilkesi sosyal vergileme ilkesidir ve bunun alt unsurlarından bir tanesi eşitlik, diğeri adalet ve bir diğeri de ödeme güçlüğüne göre belirleme ilkesidir. Maalesef, ülkemizde şu anda sürdürülen politika bu ilkeleri ciddi manada sarsmaya yöneliktir ve bakıldığında bu adaletsizlik yani eşit olanların eşit şekilde vergilendirilmesi ancak gelir gruplarında arada açılım olduğunda ona göre bir vergi konulması ilkesi bilhassa bazı kesimler için çok daha sıkıntılı bir durumu da gözler önüne sermektedir. Bu vesileyle ben emeklilik sistemi, kademeli emeklilik ve staj ve çıraklık mağdurlarının bu sistemle aslında ne kadar ilintili olduğuna dair bazı verileri ve doğru bilinen bazı yanlışları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, sosyal güvenlik sistemi 85 milyon nüfusumuzu ilgilendirmekle birlikte, son dönemde daha çok en düşük emekli aylığı tartışmalarının içerisinde yoğruluyor çünkü seçim dönemi geldiğinde alt sınırın artırıldığı ve buna göre bir siyasi propaganda sisteminin işletildiği görülmekte ve emeklilik maaşının -alt sınırından bahsediyorum- kuşa dönmesiyle birlikte 2019 yılında başlayan bir süreci sizlere hatırlatmak istiyorum. Hatta bazı verilerle sizlere bunu... Bakın, Ocak 2019'da bin TL olan emekli aylığı asgari ücretin yarısı kadar ve açlık sınırı da ne hikmetse asgari ücretin üzerinde ve o tarihten itibaren Haziran 2024'e geldiğimiz bu tarihe kadar sürekli böyle bir politik tercihte bulunduğu görülüyor; asgari ücret açlık sınırının aşağısında, en düşük emekli maaşı ise asgari ücretin yarısına denk gelebiliyor. Oysaki 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretten yüzde 43 fazlaydı. Tabii, bu politik tercihle birlikte esasında "sosyal güvenlik" dediğimiz anlayış bir sosyal yardım niteliğine doğru ilerlemekte. Fakat esas sorunun kaynağı 2000 ve 2008 yılında değiştirilen aylık bağlama oranlarıdır. Bugün emeklilerimizin yaşadığı sıkıntılar bu tarihlerden itibaren derinleşmiştir. Bakınız, 2000 yılında üç yüz altmış gün üzerinden, bir yıl üzerinden hesaplanan aylık bağlama oranı önce yüzde 3,5'a, 2008'de de maalesef bir kez daha yüzde 2'ye indiriliyor, 3,5'tan 3'e ve 2'ye indiriliyor. Size bir örnek vereyim: 20 bin TL brüt asgari ücretten yirmi beş yıl prim yatıran kişiye bu hizmetler doğrultusunda 2008 yılı sonrasında ancak 10 bin TL en düşük emekli maaşı bağlanabilmiş, 2000 yılı öncesinde ise bu 17.500 TL'ye tekabül ediyordu yani aynı primi ödeyerek daha az maaş alan bir sistem entegre edilmiş.

Geçtiğimiz günlerde EYT sisteminin getirdiği yükten bahsediliyordu. Burada da esasında bir yanlışlık var. Bakın, 2 milyon kişi 2023 yılında emeklilik sistemine dâhil edildiği hâlde o tarihten önce gelirlerin giderleri karşılama oranı yüzde 96 iken şimdi yüzde 98 küsura çıkmış. Niye? Çünkü en düşük emekli maaşı artık maalesef kuşa dönmüş durumda. Bu sistemin içerisinde bunu bir yük olarak ortaya koymak da rakamsal olarak da doğru değil.

Sözün bu noktasında staj ve çıraklık mağdurlarının bir başka yönüne temas etmek istiyorum değerli milletvekilleri. Daha geçen gün Çubuk'ta bir evladımız -lise 2 öğrencisi- asansör boşluğuna düştü. Burada bence Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündeme alıp değerlendirmemiz bütünsel bir bakış açısıyla ciddi bir denetim getirmemiz gerekiyor.

Daha geçen gün, bakın, çıraklık öğrencilerinin aldıkları teşvikler donduruldu, durduruldu; ödenmiyor. Kuaföre giden...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zorlu, lütfen tamamlayın.

KÜRŞAD ZORLU (Devamla) - Birçok meslek lisesi öğrencisi sırf bu teşvikler dondurulduğu için bu mesleklere olan motivasyonlarını kaybediyorlar. Oysaki konuştuğumuzda -ben sayın bakanlarla da konuşuyorum, başka yetkililerle de- bu ara eleman sorunu sürekli gündeme taşınıyor, bunun için ne yapabiliriz diye konuşuyoruz fakat gelinen noktada, çözüm üretmek yerine sorunu daha da derinleştiren adımlar atılıyor. Bu noktada, meslek liselerine özendirmek, özellikle bugün üniversite ve kontenjanlarla birlikte biriken işsizlik sorununu daha da aşağı çekebilmek bakımından, bu liselerdeki öğrencilerimizi motive edecek uygulamaları, bütünsel yapısal değişimleri gerçekleştirmek zorundayız. Staj ve çıraklık mağdurlarının sigortaları yatıyor, sigortalanıyorlar, sağlık hizmetlerinden yararlanıyorlar ancak onlara bu emeklilik hakkı reva görülmüyor. Doğrusu, bu konuda da bir adım atmanın ve birikmiş bu sorunu, mağduriyeti gidermenin de yine meslek liselerinin özendirilmesi bakımından büyük önem taşıdığını ifade etmek istiyorum.

Son olarak, ben yurt dışı çıkış harcıyla ilgili bir kanun teklifi verdim, kaldırılması için. Bakın buradan elde edilecek gelir, kur korumalı mevduatın yaklaşık -ancak- yüzde 4'üne denk geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KÜRŞAD ZORLU (Devamla) - Kapatıyorum Sayın Başkan.

Ülkemizde bu tasarruf tedbirleri, ekonomik krize yönelik bu yapısal adımların atıldığı bir dönemde dünyaya verdiğimiz mesaj açısından böyle bir harcın "vergi" adı altında alınması gerçekten doğru değildir. Bunun kaldırılması gerekmektedir ve er geç de kaldırılacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)