GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:25.07.2024

MEHMET KAMAÇ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Doğrusu, bir şeyi de merak ediyorum. Yani hakikaten iktidar partisi milletvekillerini bu kadar kulise sürükleyen, ne var kuliste, merak ediyorum. Bu halk milletvekillerini "Bu Parlamentoda çalışsınlar, bu koltuklarda otursunlar." diye gönderiyor.

RESUL KURT (Adıyaman) - Ya, sizinkiler nerede? Hani nerede sizinkiler? 3 kişi buradasınız.

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Ama maalesef iktidar partisi milletvekilleri sadece el kaldırmak, el indirmek üzerine bu Parlamentoda oturuyor.

RESUL KURT (Adıyaman) - Sizinkiler nerede, onu biz görebiliyoruz.

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Biz bunu halka şikâyet ediyoruz ama tabii, halktan belki çok fazla bir haberleri yok ama Sayın Cumhurbaşkanına diyorum ki: Ya, senin partin, sizin partinizin milletvekilleri sadece el kaldırıp el indirmek için bu Genel Kurula geliyorlar.

RESUL KURT (Adıyaman) - Sizinkiler el kaldırmaya da gelmiyor, sizinkiler nerede?

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Kulis ile Genel Kurul arasında 1 metre var.

RESUL KURT (Adıyaman) - Hoş geldiniz, hoş geldiniz; 6 kişi oldunuz!

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, vergiye gelince, siyasal katılımın geniş tabana yayıldığı, iktidarın geniş halk kitleleriyle paylaşıldığı siyasal rejimde sosyal adaleti tesis etmek için ekonomik programlar uygulanabilir. Çoğulculuğun olmadığı, siyasal baskıların toplumu tektipleştirdiği bir yönetimde her şeyde olduğu gibi ekonomide de tekelleşme meydana gelir. Şimdi, bunu niye söylüyoruz? Hakikaten siyasal durumunuzun sizin ekonominizin üzerinde, ekonomik yapınız üzerinde, hukukunuz üzerinde, sosyal yaşamınız üzerinde etkisi büyüktür. Şimdi, bu Parlamentoya onlarca torba yasa geldi, muhalefet her defasında -komisyon aşamalarından tutun Genel Kurul aşamalarına kadar- birçok şeye itiraz etti. Ya, bu muhalefetin söylediği hiç mi doğru bir şey yoktu? Bu iktidar partisi de "Ya, evet, bu şey doğruydu; haydi, buna da biz "evet" diye el kaldıralım..." Ya da Sayın Başkan burada Komisyona soruyor "Katılıyor musunuz?" diye, muhalefetin bütün önergelerine Komisyondan "Hayır, Sayın Başkan, katılamıyoruz..." Bir gün de "Ya, biz bu önergeye katılıyoruz." diyebilirler.

Şimdi, vergi kanunu ya da vergi yapısı üzerine, tüketiciye büyük yük olan ve hayat pahalılığına sebep teşkil eden tüketim üzerine vergi koymaya endeksli sistemden çıkıp ideal vergi sistemi olan kazanç üzerine vergi koymayı hedefleyen vergi sistemine geçilmesi gereklidir. Böylece tüketim üzerinden alınan, aşırı düzeyde seyreden dolaylı vergiler daha düşük seviyeye çekilerek kazanç üzerinden alınan dolaysız vergiler ile servet vergisi daha yüksek düzeyde alınarak vergi rejiminde olumlu bir değişim ve ilerleme sağlanabilir ama maalesef Türkiye'de bunu şu anda mevcut durumda oluşturmanın imkânı yok. Size bunun üzerine birkaç örnek vereceğim: Ben geçen gün bir araba satış firmasının standına uğradım, benim arabam arızalıydı, aracın Türkiye'ye giriş fiyatı 1 milyon 850 bin lira, üzerine ÖTV geliyor, ÖTV'ye de uygulanan KDV geliyor, aracın satış fiyatı Türkiye'de 6 milyon 400 bin liraya çıkıyor. Sınırdan girince 1 milyon 850 bin olan bir araç nedense bayide 6 milyon 400 bin liraya çıkıyor.

HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Yerli ve millî Togg'u geliştirmek için yapıyoruz.

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Sayın Vekilim, ya, Togg'u yaptınız, yapmanıza gerek yok, hiçbir araba üreticisi sizin kadar arabadan kâr etmiyor ki. Yani buna ne gerek var? Fabrika kuracaksınız, eleman çalıştıracaksınız, yedek parçasını bulacaksınız, bunun için emek vereceksiniz, buna gerek yok. Zaten bir vatandaş kendisine 1 araba alana kadar size 2 tane araba alıyor.

Şimdi, başka bir örnek vereyim: Akaryakıt fiyatları... Ya, dünyadaki en pahalı akaryakıt ile en ucuz akaryakıt arasındaki mesafe 1 metre, sadece 1 metre.

Sayın vekilimiz biraz önce Hakkâri'nin sorunlarından bahsederken Esendere Sınır Kapısı'nı gündeme getirdi. İran'da 1 litre akaryakıtın fiyatı 1,05 lira. Türkiye'de 1 litre akaryakıtın fiyatı 48 lira, Hakkâri'de 48 lira, Ankara'da 47 lira çünkü nakliye de biniyor buna, en pahalı akaryakıt oluyor. Ya, başka bir şey söyleyeyim size: Tırlar, arabalar, kamyonlar Türkiye'den İran'a yük taşıyor. Sınırda bir uygulama var, biliyor musunuz? Sınırda kamyonun deposundaki mazot çubukla ölçülür. Kamyoncuya deniyor ki: "Ya, bak, sen bu mazotla, şu ölçüyle girdin. Girdiğinde bu ölçüden fazlasıyla girersen senden bunun vergisini alacağım ya da senin deponu aynı seviyeye indireceğim." Ya, böyle bir uygulama dünyada yok. Bu insanlar taşımacı, bu insanlar emekçi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kamaç, lütfen tamamlayın.

MEHMET KAMAÇ (Devamla) - Siz 5'li çetelerinizin vergilerini affederken, bırakın, bir kamyoncu orada bir depo mazotla gelsin yani oradaki vergisiz bir depo mazotun bu ülkeye hiçbir zararı yok. Ama çubukla ölçmek ilkel bir yaklaşımdır, ilkel bir kafanın sonucudur.

Biraz önce arkadaşımız bahsetti; ya, cep telefonlarından alınan harç on yılda 266 kat artmış. iPhone ya da herhangi bir firma bir telefon üretiyor, 30 bin liraya satıyor ama bu ülkeye girdiğinde fiyatı bir anda 80 bin liraya çıkıyor. Ya, siz niye telefon üretesiniz ki? İşte, ekonomi niye kaybediyor? Üretim ve tüketim dengesizliğinin olduğu bir yerde siz onlarca paket de getirseniz bu ekonomiyi kurtaramazsınız. Bu adaletsiz düzende bu sorunları bu toplum yaşamaya mahkûmdur sizinle.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)