GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:25.07.2024

ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, görüşmelerini yapmakta olduğumuz 159 sıra sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerine grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, vergi, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her birinin emeğinin ve alın terinin bir miktarını hazineye vermesidir. Bir ülkede vergi, gelir dağılımında adaletin sağlanması için işlevsel bir araç olarak kullanılabilir; nitekim, sosyal devletlerde böyledir. Vergiden murat edilen sadece hazine gelirlerini artırmak olmamalıdır, böyle yaklaşırsanız adaleti tesis edemezsiniz. Ülkemizde uygulanan vergi politikası, bırakın gelir dağılımında adaletin sağlanmasını, gelir adaletsizliğini daha da derinleştirecek şekilde kurgulanmıştır. Öyle ki toplumdaki azınlık kesimin millî gelirden aldığı pay son yirmi iki yılda arta gelmiş, bugün ortaya çıkan netice itibarıyla zengin bir azınlığa karşılık yoksulluk toplumumuzun geneline yayılmış durumdadır. Toplumun en zengin yüzde 20'lik kesimi toplam gelirin yarısını alırken en düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesim ise gelirden sadece 5,4 oranında pay almaktadır.

Peki, zengin azınlık içerisinde çiftçilerimiz var mı? Emeklilerimiz veya küçük esnaflarımız, pazarcılarımız var mıdır? Milyonlarca asgari ücretli çalışan veya memurlarımız var mıdır? İstisnalar olsa da zengin azınlık içerisinde bu vatandaşlarımız yoktur. Nasırlı elleriyle toprağını eken çiftçimiz emeğinin ve alın terinin karşılığını alamazken faiz lobileri kâr rekorları kırıyor. Emeklilerimiz hayatta kalma mücadelesi verirken ihale kovalayan yandaşlar onlara 12.500 lirayı bile çok görüyor. Asgari ücretlilerimiz ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünürken medya patronları gerçekleri çarpıtmanın karşılığında kazandıkları paraları saymakla meşgul oluyor.

Ne yazık ki emeğin ve alın terinin değil faizin, rantın ve yalanın para ettiği bir devirde yaşıyoruz. Yaşananlara hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bu, acı bir tablodur. Bu tablo adaleti ve vicdanı savunan herkes açısından utanç duyulacak bir tablodur.

Değerli milletvekilleri, ben aslında kanun teklifinin 10'uncu maddesine dair söz aldım ancak konu vergi olunca maddeye gelmek biraz zaman alabiliyor. 2024 yılında bütçedeki tahminî açık 2 trilyon 652 milyar lira, faiz gideri 1 trilyon 254 milyar lira olarak tahmin edilmiş. En iyi ihtimalle, bu rakamlar aşılmasa bile yaklaşık 4 trilyon lira ek gelire ihtiyaç var demektir. Ülkemizin katma değer üreten yatırımı da olmayınca bu ihtiyaç nasıl karşılanacak? Elbette borçlanma veya vergi yoluyla.

Ancak burada asıl problem bu yükün dar gelirli vatandaşın sırtına yüklenmesidir. Market ürünlerine yapılan zamlar; temel gıda, et ve süt ürünleri, harçlar ve benzeri diğer vergilerle yapılan artışlar doğrudan dar gelirli vatandaşa yansımaktadır. Söz konusu teklifte müspet yanlar olmakla birlikte dar gelirli vatandaşın yükünü azaltacak bir içerik yer almıyor.

İlgili madde de özetle Vergi Usul Kanunu'nda değişiklik yapılmasını içermektedir; buna göre, usulsüzlük cezaları artırılıyor. Usulsüzlük cezalarının düşük kalması ve caydırıcılığın azalmış olması dolayısıyla cezaların artırılması doğru bir adım olarak düşünülebilir ancak bu cezalar mutlaka makul oranda artırılmalıdır, üstelik bu cezaların caydırıcılığı bir günde yitirilmiş değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kılıç, lütfen tamamlayın.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Uzun zamandır bu cezalar zaten caydırıcı değildi ancak ne hikmetse düzenleme yapmak için bu zamana kadar beklenmiş. Esnaflarımızın ekonomik olarak zor günler yaşadığı, birçok esnafımızın kepenk kapatmak zorunda kaldığı bu dönemde böyle bir düzenlemeyi yapmak anlaşılabilir değildir. Şunu da ifade etmek gerekir; usulsüzlük ve benzeri birçok konuda hâlihazırda var olan kanunların uygulanmaması, denetimlerin usulünce yapılmamasından kaynaklanan sorunlar vardır. Ancak, birçok konuda olduğu gibi, burada da sanki kanuni bir eksiklik varmış gibi bir yanılgı vardır. Dört başı mamur bir yasa yapılsa dahi kötü bir uygulayıcının elinde bunun herhangi bir değeri olmayacak ve sorunlar yerli yerinde çözüm beklemeye devam edecektir.

Kısacası, biz bu cezaların makul oranda artırılması gerektiği kanaatindeyiz ve bu doğrultuda değişiklik önergesi verdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Önergemize sizlerden destek bekliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.