| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 25.07.2024 |
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Filistin halkı her gün yeni bir katliam yaşarken Netanyahu ABD'de ayakta alkışlandı. O salonda haklılığından aldığı güçle soykırım suçunu teşhir edenlere, salonun önünde bu suçu teşhir edenlere, protesto gerçekleştirenlere saygılarımı sunuyorum.
Sömürgecilik altında yerlerinden edilen, katledilen, asimile edilmeye çalışılan halklara emperyalistlerden, kapitalistlerden yarar gelmeyeceğini bir kez daha gördük. Özgürlüğü için savaşan bütün halklara saygılarımı sunuyorum.
Bir de şuna değinmek istiyorum: Aylardır katliam yasasına direnen yaşam savunucularına Meclis koridorlarında şiddet uygulandı, sokakta şiddet uygulandı, yalın ayak gözaltına alındılar, hâlâ sokakta mücadeleye devam ediyorlar. Selam olsun iradelerine, dirençlerine, mücadelelerine. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi, bizi ekranları başında izleyenlerin çok hâkim olduğu ama bu Meclisin çoğunluğunun hâkim olmadığı bir mesele var; işsizlik. DİSK'in Temmuz 2024 raporunda işsiz sayısı 10 milyon 712 bin. Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 39. Bir yılda 1 milyon 39 bin kişi işsiz kaldı. Kendi adıma bunları minimum sayılar olarak görüyorum, bunlar resmî rakamlara geçebilenlerdir. Bu açık işsizlik bir de gizli işsizlik var, nasıl var? Her kasabaya üniversite açılıyor, kontenjanlar kapasiteler üzerinde, orada eğitime, öğrenime imkân verilmeyecek şekilde artırılıyor üniversitelerde ve aslında bir işsiz ordusu da orada yaşatılıyor, bir işsizlik ordusu da üniversiteler eliyle sağlanıyor. Peki, bunlardan üniversiteyi bitirdiğinde kaçı iş bulacak? Hadi iş buldular diyelim kendi alanlarında kaçı iş bulacak? Bu oranları biliyor muyuz? Bu oranlar elimizde yok ama üniversiteyi bitirenlerin çoğunun işsiz kaldığını, çoğunun hizmet sektöründe kölece koşullarda çalıştırıldığını, güvencesiz çalıştırıldığını, yarınları olmadığını biliyoruz. Misalen ataması yapılmayan öğretmenler, sürekli ataması yapılmayan öğretmenlerin intihar haberlerini duyuyoruz, ataması yapılmayan öğretmenlerin iş cinayetlerinde katledildiğini duyuyoruz. İşsizlik, aynı zamanda bir katliam yöntemidir. Bir boyutu da ataması yapılmayan öğretmenler ihtiyacın büyüklüğü nedeniyle ücretli öğretmen olarak istihdam ediliyorlar ama ne güvenceleri var ne de asgari ücrete dahi ulaşabilen bir ücretleri var, düşük ücretlerle kölece koşullarda çalıştırılıyorlar, hizmet sektöründen farkı yok. İşsiz kalan gençlerin yarına dair umudu, geleceğe dair güveni olmayan gençlerin içine düşürüldüğü bir bataklık var, bağımlılık. Bu ülke uyuşturucunun transit geçiş yaptığı, çok kolay bulunabildiği ve artık geleceğe dair hiçbir umudu kalmayan gençlerin düşürüldüğü bir bataklıkla boğuşuyor, ülke boğuşuyor derken halk boğuşuyor, devlet ve kurumları boğuşmuyor, bu çok net bir gösterge. Bunu Bingöl'de yaşadık, şu ana kadar 4 insan öldü, 5'i de yaralı. Daha bir buçuk ay önce saldırganlık nedeniyle tutuklanan, daha önce sabıkaları olan, daha önce bir kadını da bıçaklayarak öldürmeye teşebbüs eden bir bağımlı serbest bırakılır bırakılmaz, üzerinden birkaç gün geçmeden mahallesinde yangın çıkarıyor; yetmiyor, gidiyor, insanları bıçaklıyor. Haraç kesmeye çalışmış bir insandan bahsediyoruz. Uyuşturucu böyle bir şey ve burada uyuşturucuyla ilgili önergeler kabul edilmiyor misal. Müthiş bir güvenli hayat! Yani Meclistekiler güvende belki, kimse, sizin çocuklarınız da bununla sınanmasın. Rezalet, aileleri mahveden, insanları mahveden kötü bir şey uyuşturucu, bunu tartışmıyoruz ama bununla mücadele edilmediğini tartışmamız lazım.
Bir de ne oluyor? Bağımlılıkla ilgili belgesel yapana suçu bildirmemekten dava açılıyor bu ülkede. Bu, bağımlılıkla mücadele yöntemidir, bağımlıların yaşadıklarını halka ulaştırmak, bu, suç hâline geliyor. Bunun çeteleri tutuklanmıyor, bunun çeteleri aklanıyor, bunun çeteleri pudra partileri yapıyor, bununla ilgili kendi yöntemleriyle mücadele edenlere davalar açılıyor; ne güzel adalet ne güzel ülke!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çubuk, lütfen tamamlayın.
BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Teşekkürler.
Siz işsizler ordusuyla sistemin çarklarını çeviriyorsunuz, işi olana "Bak, yerini bunlarla doldururum." diyorsunuz, işsiz olana "Seni işe alırım ama bana bunu yap." diyorsunuz, partinize üye yapıyorsunuz, annelere yeminler ettiriyorsunuz, oylarını alıyorsunuz, tehditlerle idare ediyorsunuz halkı. Kentlerin çeperlerine yerleşen, oralara sıkıştırdığınız işsiz işçi ordusunun üzerinde iktidar tahtınız yükseliyor ama tarih bu iktidar tahtlarının nasıl yerle yeksan olduğuna şahittir. Spartaküslerden Paris Komünarlarına, Sovyetler'den Küba'ya tarih o işsizler ordusunun, işsiz işçilerin neler yaptığına şahittir.
Selam olsun yaşamı üretenlere. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)