GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:108
Tarih:25.07.2024

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344'üncü maddesine eklenen, vergi ziyaı cezasını düzenleyen bir maddedir. Getirilen teklifle maddeye eklenen ek bir fıkrayla mükellefiyet kaydı olmaksızın gelir artırıcı faaliyette bulunanlara kesilecek vergi ziyaı cezasının, mükellefiyet kaydı bulunanlara göre yüzde 50 oranında artırımlı olarak uygulanması düzenlenmektedir. Kayıt dışı faaliyet göstermek suretiyle zirai, mesleki ve ticari kazanç elde edenlere artırımlı vergi cezası uygulanmak istenilmektedir ancak gayrimenkul sermaye iratlarının neden buna dâhil edilmediği madde teklifinin eksik olan yanıdır.

Öte yandan, yapılan düzenleme makul olmakla birlikte, vergi ziyaı cezaları uzlaşmalarla büyük oranda silinmekte veya yapılandırılarak, çıkarılan vergi aflarıyla neredeyse ortadan kaldırılmakta ve caydırıcılığın da etkisi azaltılmaktadır. Türkiye artık vergi afları düzenleme sıklığı bir buçuk yıla çıkan bir ülke hâline dönmüştür. Geçtiğimiz mart ayında Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi bu Meclisten geçti. Bu düzenlemeyle birlikte kamunun en az 250 milyarlık vergi alacağından vazgeçildi. Üzerinden bir buçuk yıl geçmiş olmasına rağmen yeni bir vergi affı için kamuoyunda bir beklenti oluştu. Niye? Çünkü sık sık vergi affı çıkardığınız için insanlar vergilerini ödememekte, daha doğrusu vergi kaçırabilecek durumda olanlar vergilerini ödememekte, bir sonraki affı beklemektedirler. Bu durumda, vergisini zamanında ödeyenlere uygulamış olduğunuz yüzde 5'lik vergi indirimini vergi adetini sağlamak için niçin artırmayı düşünmezsiniz? Artı, sabit ücretlileri de unutmamak gerekir; memurlardan, işçilerden yani sabit ücretlilerden daha bu ücretler eline geçmeden stopaj yoluyla doğrudan kaynak kesiyorsunuz yani iş adamları vergi kaçıracak, büyük şirketler vergi kaçıracak, zamanında ödemeyecek, daha sonra da siz bunları ödüllendirmek için vergi afları çıkaracaksınız ama işçinin, ama memurun, ama sabit ücretlinin vergilerini ise daha onun cebine girmeden kaynaktan keseceksiniz. Zaten ülkede milyonlarca sabit gelirlinin vergi affından yararlanma şansı yok çünkü zaten siz daha cebine inmeden bu paraya bir şekilde el koyuyorsunuz, daha doğrusu devletin hakkını alıyorsunuz ama büyük büyük iş adamlarının, büyük büyük şirketlerin ise vergi borçlarını sürüncemede bırakıyorsunuz; ya uzlaşma komisyonlarında bunlar çok düşük hâle getiriliyor ya da çıkardığınız vergi aflarıyla -işte en son çıkardığınızda tam 250 milyar- kamunun vergi alacağından vazgeçtiniz. Nedir bu 250 milyar? 2.500 TL emekli maaşı artışı için 33 milyarlık bir maliyet dikkate alındığı zaman yaklaşık 9 katı, 8 katı -daha doğrusu 2.500 çarpı 8- her emekliye neredeyse 15 bin lirayı aşkın bir zam artışı yapma imkânını elinizin tersiyle itiyorsunuz ve zenginin cebine bir para olarak koyuyorsunuz. Her ne hikmetse, bu vergiyi kaçıran büyük büyük şirketleri kamuya deşifre etme konusunda ise "Ticari sır." deyip işin içerisinden çıkıyorsunuz. Bu konular zaman zaman medyaya yansıyor. Elimde 2016'da medyaya yansıyan bir tablo var. Tam 3 trilyon 106 milyar -o dönemin parasıyla- vergi borcu silinen yaklaşık 15 civarında şirket var. Peki, bunlar hangi şirketler? Uzlaştırmayla 250 milyon borcu olanı sıfırladığınız şirketler var. Medyaya yansıyor "Kim, hangi şirketler bunlar?" diye soru soruluyor. "Ticari sır, söyleyemeyiz." diyorsunuz. Ticari sır vatandaşların kendi arasında olan işlerde olur, kamunun parasını çalan şirketlerin çaldığı paralar ticari sır değildir; bu milletin, fakir fukaranın, yetimin hakkıdır, dolayısıyla bunları gizlemek de aslında onların suçuna hep birlikte ortak olma gibi bir durum söz konusu oluyor. O açıdan, bu şirketlerin hangi şirketler olduğunu Komisyonda da arkadaşlarımız sordu, herhangi bir cevap vermediniz "Ticari sır." dediniz. Geçtik onları, kamu bankalarından yüksek yüksek oranda kredi alan şirketlerin bunları ödeyip ödemediğini soruyoruz, "Ticari sır." diyorsunuz.

Son olarak buradan bir kez daha millet adına soruyorum: Sabah gazetesini alırken Vakıfbanktan kullanılan 750 milyar kredi ödendi mi yoksa hâlâ ödenmedi mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

BÜLENT KAYA (Devamla) - Ziraat Bankasından kullanılan 1 milyar dolar kredi ödendi mi yoksa hâlâ ödenmedi mi? Bu soruların cevabını vermek zorundasınız çünkü bu, sizin değil, fakir fukaranın, 85 milyonun parasıdır, dolayısıyla "Ticari sır." deyip bunların bu devletten çaldığı paraların üstünü hiç kimse örtemez. O açıdan, elbette bu kanun teklifiyle kaçak ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınmasına dair mücadeleyi desteklemekle birlikte vergi kaçıran büyük büyük şirketlerin asla ve asla savunulmaması gerektiğini, bunların kamuoyunda ifşa edilmesi gerektiğini, şeffaflık gereği, uzlaştırma komisyonlarında kimin ne kadar vergi borcunun silindiğini bu aziz milletin bilmeye hakkı olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.