| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 24.07.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Basın Bayramı'nın, aslında basından sansürün kaldırılışının 116'ncı yılı. Bu bayramı üretilmesi çok kolay gerekçelerle sansürün kara bulut gibi basın emekçilerinin üzerinde dolaştığı bir iklimde yaşıyoruz. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde ülkemizi vahim kategoride ilan etmesi vahameti nedeniyle olacak ki basın çalışanları 24 Temmuzu bayram olarak değil, dayanışma günü olarak kutlamanın daha isabetli olacağına kanaat getirmişler. Basını "beşinci kol faaliyeti" diyerek mücadele edilecek unsur olarak görmek, şeytanlaştırmak, gazetecilerin yaşadıkları döneme tanıklık etme, tarihe not düşme işlevlerini yok saymaktan başkası değildir.
Basın, düşünce özgürlüğünün sağlanmasının kuvvetli bir aracı olduğu için aslında demokrasiyi de işleten mekanizmadır. Basın özgürse demokrasi yaşar. O demokrasi kültürünün yerel düzeyde yaşatılmasının başat unsuru da yerel basındır. Oysa yerel basın bir varlık-yokluk mücadelesi veriyor, siyasetten bağımsız haber yapmasının önü her geçen gün kapanıyor, yeni yeni kararlarla sesleri kısılıyor. Zaten ekonomik darboğaz içinde olan yerel basın, tasarruf tedbirleriyle yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılıyor. Yerel basının tek gelirinin gazete abone satışları, reklamlar ve Basın İlan Kurumu aracılığıyla alınan resmî ilanlar olduğu ortadayken tasarruf paketi kapsamında getirilen "Basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilmeyecek, kamu kurum ve kuruluşlarınca günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanıyla ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak." kısıtlamalarını getirmek, meşru gelirlerini ortadan kaldırmak, basını esir alma hamlesidir. Yerel basını devasa imkânlara sahip medya organlarıyla karıştırıp bu insafsız kısıtlamalara tabi tutmak, bir yönüyle, kamu yararına görev ifa eden bu kurumları ortadan kaldırmakla eş değerdir. Gazete maliyetlerini oluşturan malzemelerin döviz cinsinden fiyatlarının arttığı, medya kuruluşlarının girdilerinin dolar bazında yüzde 50'ye varan oranlarda yükseldiği bir ortamda bu uygulama yerel basına "Kapıyı kapat, kepengi indir." demektir. Türk lirasının itibarına güvenmeyip TÜRKSAT uydu kirasını dolar bazında belirlemek, başta bakanlıklar olmak üzere kamu kurumlarının milyonlarca lira harcayarak ajanslara hazırlattığı kamu spotlarını dayatmayla ücretsiz yayınlatmak, yerel basına intikam duygusuyla yaklaşmak demektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Silkin Ün, lütfen tamamlayın.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Bizler yaşadığımız çağda habere ulaşma hızının, yerelde kamuoyu oluşturma işleminin, yerel basının öneminin hissedilmesini, yerel basına desteklerin artırılmasını beklerken vatandaşların habersiz kalma riskini göze alarak yerel medya türlü türlü kısıtlamalara muhatap ediliyor. Merkezî idarenin oluşturduğu tüm bu zaruretler altında, yerel basının yerel yönetimler tarafından desteklenmesinden başka, tasarruf tedbirleri gibi düzenlemelerin gölgesinde kalınmadan yerelin sesinin kısılmasına engel olunmasından başka yol görünmemektedir.
Sözlerime son verirken, kısıtlı imkânlarla çalışan, kalemini yere düşürmeyen basın emekçilerimizi selamlıyor, Genel Kurula saygılarımı sunuyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)