GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:23.07.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, ben de Genel Kurulu selamlıyorum.

Evet, 23'üne geldik ve bir angarya çalışmayla, hiçbir kamu yararı olmayan, hiçbir toplum yararı olmayan ve tamamen verimsiz bir yasa yapma süreciyle karşı karşıyayız. Bunu niye tercih ediyorsunuz? Çünkü hayatın, her şeyin kendi iktidarınızın ekseninde döndüğünü düşünüyorsunuz. Her şey sizin ihtiyaçlarınıza göre şekilleniyor, her şey sizin toplumsal ihtiyaçlarınıza göre şekilleniyor. Aslında, bütün ülkenin ihtiyaçlarını yok sayıyorsunuz. Topluma meydan okuyorsunuz, siyasete meydan okuyorsunuz, muhalefete meydan okuyorsunuz. Sonuç, yaz günü gelmişsiniz burada bir toplu katliam, bir tür kırımına varacak bir yasayı görüştürüyorsunuz. Yetmiyor, 54 maddelik bir vergi kanunu getirmişsiniz, içerisinde dişe dokunur, bu toplum yararına, halk yararına, işçi yararına tek bir madde yok neredeyse. Yetmiyor, bir taraftan Sanayi ve Ticaret Komisyonuna ticaret kanunu teklifi getiriyorsunuz, orada Trendyol'a milyonlarca dolarlık vergi affı, lisans affı sağlayacak bir uygulama getiriyorsunuz ki o Trendyol işçileri işten çıkarmıştı, yetmemiş, işçileri polise dövdürmüştü ve bizim Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Sırrı Süreyya Önder o sürece müdahil olmak istedi, işçilerin işe iadesi için Çalışma Bakanını aradı, Çalışma Bakanı dönüp, tenezzül edip telefona bile çıkmadı. Bir Meclis Başkan Vekilinin telefonuna bile dönmeyecek bir tekelle karşı karşıyayız. Yani siz kimi koruyorsunuz? Burada millî irade gerçekten halkın iradesine yönelik mi düzenlemeler yapıyor? Hayır. Burada sermayenin ihtiyaçlarına göre, paranın başına oturan büyük sermayedarlara göre bir yasal düzenleme yapıyorsunuz ve bu düzenlemeleri getirip yaz boyu komisyonda arkadaşlarımızı, bizleri saatlerce çalıştırarak çıkarmak istiyorsunuz.

Şimdi söyledik, tekrar söyleyelim: Düzenleme mi yapmak istiyorsunuz? Gelin, bütün yaz boyunca çalışalım ama gerçekten bu toplumun sorunlarını çözelim. Bakın, 12.500 lirayla emeklileri yaşatmaya çalışıyorsunuz 1 kilo etin 500 TL olduğu bir ülkede. 2002 yılında, geçmiş yıllarda bir emekli maaşıyla, en düşük emekli maaşıyla 7 çeyrek altın alınıyordu, şu anda 3 çeyrek altın alınıyor; siz emeklinin 4 çeyrek altınını çalmış bir iktidarsınız. Geçmiş yıllarda en düşük emekli maaşıyla 20 kilo et alınıyordu, şu anda 16,5 kilo et alınıyor; siz emeklinin evine giren, sofrasındaki 4 kilo eti çalmış bir iktidarsınız. Soruyoruz: Saraylarınıza saray, hanlarınıza han, katlarınıza kat koyuyorsunuz; ya, bu işçinin köylünün, emekçinin, yoksulun sofrasından çalmaya doymadınız mı? 12.500 lirayla tek bir gün geçinin, bir ay geçinin demiyoruz, bakın, tek bir gün geçinin, valla tamam, biz de demek ki oluyormuş diyeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kılıç Koçyiğit, lütfen tamamlayın.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

17.002 TL'yle bir ay siz ailenizi geçindirin, bir ay siz çocuklarınıza harçlık verin, bir ay siz çocuklarınızın servis ücretini ödeyin, bir ay siz büyük bir şehirde kira ödemeye çalışın; elektrik, doğal gaz, su faturasını siz ödeyin. 17.002 TL'yle siz pazara gidin, bakalım pazardan pazarın çöpü dışında eve bir şey getirebilecek misiniz? 1 kilo elmayı bir ay boyunca çocuğuna yediremeyen bir halk gerçeğiyle karşı karşıyayız ya. Kirazın kilosu 200 TL bu ülkede ya, kiraz ihraç eden bir ülkeden bahsediyoruz. Yaz günü domates 40 lira, salatalık 30 lira. Kiraz yemeyelim değil mi? Ben yemem, sorun değil ama çoluk çocuk o manavını önünden geçince yutkunuyor ya. Çocuklar bodur kalıyor bu ülkede, bodur; açlıktan dolayı, iyi beslenemediği için. Niye buna bir yasa getirmiyorsunuz da gelmiş, burada hayvanları katledelim, öğretmenleri atanmadan eleyelim; solcusunu, devrimcisini, Kürt'ünü, Alevi'sini, Ermeni'sini, onu oradan eleyelim...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Yine sermayeyi palazlandıralım diye yasa yapıyoruz, ayıptır ya! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)