GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:17.07.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Ekranları başında bizleri izleyen halklarımızı ve cezaevlerinde rehin tutulan, hukuksuzluğa karşı mücadele eden her bir yoldaşımızı saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Görüştüğümüz yasa teklifi kamuoyuna tasarruf tedbirleri yasası olarak yansıtıldı. Bunun bizzat AKP Hükûmeti tarafından yapıldığını, bir algı oluşturulmak istendiğini biliyoruz. Birincisi, bu bir torbadır, içine birbiriyle alakasız maddeler doldurulmuş durumda. İkincisi, tasarrufla ilgili olabilecek madde sayısı da maalesef 3'ü geçmiyor.

Teklifle ilgili genel değerlendirmeye geçmeden önce emekçiler, emekliler adına sayın AKP ve MHP vekillerine şu soruları sormak istiyorum: Ya, Allah aşkına, yirmi iki yıldır kim iktidarda? Devletin imkânlarını har vurup harman savuranlar kimler? Yerde araç filoları kimin eseri? Göklerde uçak konvoyları neden? Kasayı boşaltan AKP ve MHP iken neden kasayı doldurması gereken toplum oluyor? Bu sorulara gerçekten halklar adına sizden cevap bekliyoruz. Ekonomik krizin müsebbipleri "savaş" diyerek halkın ekmeğini, emeğini, silaha yatıranlardır; hukuku çiğneyip adaleti yok ederek ülkeyi otoriter bir noktaya getirenlerdir, sizlersiniz yani. Dolayısıyla, AKP'nin öncelikle toplumdan özür dilemesi, beceriksizliğini itiraf etmesi beklenirdi. Aksi takdirde, AKP'nin AKP'ye muhalefet etmesinin bir izahı olmaz, olsa olsa bunun çok güzel mizahı olur.

Hatırlanacağı üzere ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele programı kapsamında uygulamaya aldığı Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanmıştı. İddiaya göre, bu paket hem tasarruf genelgesiyle hem de bazı yasal düzenlemelerle hayata geçirilecekti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek paketi açıklarken şunu söyledi: "AK PARTİ hükûmetlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi mali disiplindir. Yirmi yıllık performansa baktığımız zaman mali disiplinin AK PARTİ'nin önemli özelliği olduğu ortaya çıkacaktır." ifadesini kullanmış, ayrıca bunun son tasarruf paketi olmayacağını da dile getirmişti ancak hiçbir inandırıcılığı olmayan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nin kendisi de bu torba yasada bulunan yasal düzenlemeler de asla gerçek anlamda tasarruf uygulamaları değildir. Aldığı ekonomik kararlarla ekonomiyi derin bir krizin içerisine sokarak çürüten AKP ve MHP iktidarı, mali disiplini güçlendirmek ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak gerekçesiyle bu torba yasa teklifini getirmiştir. Sanki bu israf düzenini yirmi iki yıldır ülkeyi yöneten AKP inşa etmemiş gibi bu tür gerekçelerle kanun teklifini getirmek yurttaşın aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir. AKP'nin yirmi iki yıldır elini kim tutmuş, kim engel olmuştur ki AKP kamu kaynaklarını neden etkin ve verimli bir şekilde kullanamamıştır? Dolayısıyla, yirmi iki yıldır iktidarda başkası varmış gibi mali disiplini güçlendirmek ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamaktan söz ederek tasarruf paketi sunmak bir aldatmacadır, bir aymazlık örneğidir. AKP ve MHP iktidarı tasarruf söylemiyle kamuoyunda rıza yaratmaya çalışırken olması gerekeni ise yapılması gereken olarak sunmaya devam ediyor. Örneğin, tasarruf paketinin vaatlerinden biri olan kamuda ihtiyaç fazlası taşıt alınmayacağı meselesi zaten olması gereken bir şeydir yani kamuda zaten ihtiyaç fazlası araç olmamalıdır ve olamaz. Yıllardır neredeyse her kamu makamına fuzuli araçlar tahsis eden AKP, şimdi de kamuya ihtiyaç fazlası taşıt alınmaması gerektiğini yeni bir şeymiş gibi halka sunmakta. Kaldı ki taşıtlar üzerinden kamuda tasarrufu konuşmanın kendisinin absürt olduğunu bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de dile getirmiş ve kamudaki araç kaleminin çerez parası olduğunu ifade etmişti.

Sayın milletvekilleri, işin gerçeği şudur ki: AKP-MHP iktidarı, kamu kaynaklarını israf etmek üzerine kurduğu ekonomi politik anlayışının sonucunda kasada kaynak bırakmamış, bu nedenle de geçtiğimiz mayıs ayında kamu tasarruf paketi açıklamak zorunda kalmıştır ancak açıkladıkları tasarruf paketinde ne kadar tasarrufun hedeflendiği belirtilmediği gibi, belirlenen tasarruf hedefleriyle ilgili idareler ve ita amirleri tarafından da dikkate alınmamışlardır. Bunun en iyi göstergesi ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından haziran ayında açıklanan bütçe harcama kalemlerindeki tutarlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Mayıs ayında açıklanan tasarruf paketinden sonra açıklanan ilk bütçe harcama kalemlerinde harcamaların tam gaz devam ettiği net bir şekilde zaten ortaya çıkmakta. Örneğin, kesinti yapılması gereken ve pakette "Tasarruf yapılacak." denilen temsil ve tanıtım giderleri ile kira harcamalarında mayıs ayında ciddi bir artış yaşanmıştır. Mayıs ayında sadece temsil ve tanıtım giderlerine 418 milyon lira para harcanmış, bütçe giderleri bir önceki yıla nazaran yüzde 97,9 artış göstermiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan ocak-haziran bütçe verileri de bunu net bir şekilde ortaya koymaktadır çünkü 2024 yılının ilk altı ayında bütçe açığı 747 milyar 183 milyon olarak açıklanmış, yine Erdoğan tarafından kullanılan örtülü ödenek harcaması 5 milyar lirayı aşmıştır. Tasarruf paketinde, azaltılacağı dile getirilen temsil ve tanıtma harcamaları ile kira harcamaları da artmaya devam etmiştir. Kamunun israf harcamaları arasında gösterilen bir diğer harcama kalemi olan kiralama işlemlerinin de son sürat devam etmesi dikkat çekicidir. Ocak ve mayıs döneminde 7 milyar 470 milyon lira tutarında kira harcamasına imza atılmış, sadece mayıs ayında 395 milyon lira taşıt kiralarına, 169,4 milyon lira ise uçak kiralarına harcanmıştır. Ocak-mayıs döneminde yapılan kira harcamalarının yüzde 35'i taşıt ve uçak kiralarından kaynaklanmıştır. AKP'li yıllarda özelleştirme tercihinin sonucu olarak elden çıkarılan kamuya ait hizmet binaları nedeniyle kamu kurumlarının kiracı hâline gelmesiyle artan hizmet binası kira giderlerine ocak-mayıs döneminde 1 milyar 63 milyon lira para aktarıldı. Kira giderlerinin yüzde 14'ünü ise hizmet binası kiraları oluşturmuştur.

Denetimsizliğin, israfın simgesi olarak öne çıkan ve sadece AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından harcanabilen ve hesabı sorulamayan örtülü ödeneği de biraz açmak istiyorum çünkü biraz önce ifade ettiğim gibi, yılın ilk beş ayında harcanan para 5 milyarı geçmiş durumda. Tek başına mayısta 920 milyon liralık örtülü ödenek harcamasına imza atılmıştır. Bu harcama şubat ve nisan aylarının ardından yılın 3'üncü en büyük harcaması olarak kayıtlara geçmiştir. Örtülü ödeneğin aylara göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur: Ocak 285,5 milyon lira, şubat 1 milyar 896 milyon lira, mart 322,3 milyon lira, nisan 1 milyar 609 milyon lira ve mayıs ayı da 920,6 milyon lira. Aynı şekilde, geçen yıl nisan ayında 198 milyon 560 bin lira harcayan saray, bu yılın aynı ayında 1 milyar 603 milyon 986 bin lira para harcamıştır. Dolayısıyla, kamuda tasarruf, bir dakikalık harcaması 2 asgari ücretlinin maaşını aşan, en düşük 4 emekli maaşına yaklaşan saraya hiç uğramamıştır. Bu sebeple, toplum adına sizlere sormak istiyorum: Bu tasarruf neden saraya ve elitlere uğramıyor? Bunun da cevabını sizden bekliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sadede gelecek olursak israfın asıl sebebi savaştır, tecrit politikalarında ısrardır. Kürt sorununda çözümü ıskalamaktır asıl sorun. "Rojava ve Irak Kürdistan bölgesi" derken her yerde, çözümün adresi olarak silahın namlusunu gösteren bir akılla karşı karşıyayız. Halk "Yoksuluz." dedikçe "Bir merminin fiyatı kaç lira biliyor musunuz?" diyen, toplumun isyanına karşı akıllı bombaların maliyetini hesaplayan bir iktidar aklı var karşımızda. Elbette bununla toplumsal bir rıza üretmek istiyorlar; bu sebeple, ülke bütçesinin yaklaşık yüzde 11'ini savunma ve güvenlikçi politikalar için çok rahat bir şekilde harcayabiliyorlar. Yoksulluğun, sefaletin, işsizliğin tarihin en yüksek seviyelerine çıktığı günümüzde refah ve huzurun savaşta olmadığını anlamak için daha ne olması gerekiyor? Elbette keyfi yerinde olan iktidar ve yandaşlar bu kötü gidişattan tabii ki etkilenmiş değiller, hatta saltanatlarını sürdürmek için bir düşman yaratmaktan, gerginliği arttırmaktan da geri durmuyorlar çünkü milyonların ekonomik performansa odaklanmaması için savaşın iyi bir dikkat dağıtıcı görevi gördüğünün çok iyi farkındalar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Devamla) - Ama deniz bitti, kara göründü. Onlar savaştan beslendiler, toplum inadına barıştan beslenecek. Bu umudu halklarla büyütüp yoksulluğu hep birlikte bitireceğiz diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)