GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:17.07.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kaçıncı defadır deprem bölgesinin sorunlarına ilişkin önerge gündeme geliyor, her seferinde reddediliyor. Şunu belirtmek isterim ki arkadaşlar, bizim deprem bölgesinden size aktardığımız sözler buralarda, gerekçede yazılanların hiçbiri şaka değil, hiçbiri deney değil; fiilen yaşanan olaylar. Deprem bölgesinde bir buçuk yıldan beri sorunların birçoğu artarak devam ediyor. Bazı sorunlar elhak çözüldü ama başladığımız günden çok fazla farklı yerde değiliz.

Bakın, burada Sayın Cumhurbaşkanına iletmek üzere bir mesaj arz edeyim: Sayın Cumhurbaşkanı Hatay'a geldi, 2 Şubat 2024. Deprem konutları kurası yapıldı, "Şu kadar bin kişiye anahtar teslim ediyoruz." denildi, anahtar verildi ama hâlen tek bir kişi evine yerleşmedi. Altı aydan beri sadece anahtarcılar zengin oldu, 2 anahtarın biri bende, diğeri ne zaman teslim edilirse. Yolu bitmemiş, boyası bitmemiş, altyapısı bitmemiş. Sayın Cumhurbaşkanı burada bürokratlar tarafından mı, kimler tarafından bilmiyorum, kandırılıyor. Burada, bu konuyu özellikle hatırlatmak isterim. Bu vesileyle deprem konutu alan insanlar "Ev aldım." diye imza da attıkları için yardımlar kesildi.

Değerli milletvekilleri, deprem bölgesinin önemli bir sorunu, rezerv alanı. Aslında Hükûmetin belki de yaptığı en iyi iş rezerv alanı ama en fazla eline yüzüne bulaştırdığı, halkı kendine düşman ettiği alan rezerv alanı sorunu. Deniyor ki: "Acele tahliye et." "Nereye gideyim?" "Bütün evler yıkılacak." "Niye yıkılacak?" Bu alandaki sağlam binalar bütünlüğü bozuyormuş. Sonra "Kamu binalarını yıkmayız..." Ya, mübarekler, millî servet gidiyor. Buranın alın terinde, göz nurunda sizin emeğiniz mi var? "Tebligat gönder, hemen alelacele yıkalım." deniliyor. Başka bir belirsizlik, sağlam evin var, kamu istimlak edecek, el koyacak, yıkacak, sana yeni daire yapıp verecek. Peki, bunu kaça sayacak? Belli değil. Peki, ben yeni ev alıyorum, kaça alıyorum? Belli değil. Hepsi meçhul, ortada hiç belli bir şey yok.

Burada anlaşılamayan husus şu: Sadece Hatay'da 70 bin dava açıldı. 70 bin aile eğer bu yapılan işlerden rahatsızsa, mahkemeye gidiyorsa burada bir düşünüp durmak gerekiyor değerli milletvekilleri.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Burada şunu net ifade edelim ki bakın, konteyner kentler... Daha dün Hatay'ın Altınözü ilçesinde konteyner çarşıdaki esnafa 11 bin ila 24 bin arası ceza yazıldı "Kaçak elektrik kullanıyorsunuz." diye. Esnaf gidiyor "Biz abone olacağız." Enerjisa diyor ki: "Sistemde böyle bir adres görünmüyor." Yani deve misin, kuş musun; bir hırsız yakaladım, bıraktım, gitmiyor hesabı.

Başka bir hadise, Afrin'deki tırlar. "Harekât bölgesi güvenli alan" diye Türk şirketleri, nakliyeciler karşıya yük taşıdı. Bu olumsuz politikalar neticesinde, Suriye'deki, o güvenli bölgedeki tırlar zarar gördü, mallar imha edildi, gasbedildi; şoförler -sigorta şirketleri tazminat ödeyemiyor "Bu bölge alanımıza girmez." diyor- iki arada bir derede kaldılar ve değerli milletvekilleri, 2000 yılında Hatay'da otoban kesildi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Selamlamak için tamamlamayayım mı Başkanım?

BAŞKAN - Gerek yok, vermiyoruz.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, Grup Başkan Vekili mi olmamız lazım? Yirmi beşer dakika her biri konuştu inanın ki sıramızı bekledik.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)