| Konu: | Srebrenitsa katliamının yıl dönümüne, 3 Ağustos 2014'te Şengal'de IŞİD tarafından Ezidilere yönelik bir soykırım gerçekleştiğine, hasta tutsak Mehmet Darga'ya, Y ve S tipi cezaevlerine ve 3 mahpusun bu cezaevlerinin kapatılması için yaptıkları açlık grevine, Tahir Elçi cinayetiyle ilgili açıklanan gerekçeli karara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 11.07.2024 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, Srebrenitsa katliamının yıl dönümü ve bu katliam Avrupa'nın göbeğinde yaşandı. Bütün insanlık tarafından lanetlenen bu katliamda yaşamını yitirenleri ben de saygıyla, hürmetle anıyorum. Tabii, bu katliamların aslında ilk olmadığını ama ne yazık ki son olmadığını da biliyoruz. Srebrenitsa katliamından sonra, çok yakın bir tarihte, 3 Ağustos 2014 tarihinde de Şengal'de IŞİD tarafından Ezidilere yönelik bir soykırım gerçekleşti ve bu soykırımda da binlerce Ezidi canımız yaşamını yitirdi. Bu anlamıyla, özellikle Ezidilerin 74'üncü ferman olarak gördükleri bu katliam da bu soykırım da BM tarafından karar altına alındı. Bu anlamıyla bunun çok anlamlı ve önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bugün nasıl Srebrenitsa katliamında yaşamını yitirenleri hep beraber anıyorsak, bu soykırımı nasıl hep beraber lanetliyorsak ve yaşamını yitirenlerin anısı önünde nasıl saygıyla eğiliyorsak umuyor ve diliyorum ki Şengal'de soykırıma uğrayan Ezidiler açısından da Meclis bir gün bu tutumu ortaya koyacaktır ve bütün soykırımları bir ayrım yapmadan hep beraber anacak, bütün soykırımlara karşı ortak bir tutumu gerçekleştirecektir umudumu da buradan ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, sayın vekiller; tabii, çok şey konuşuyoruz, hak ihlallerini konuşuyoruz. Dünden elimde kalan ama çok yakıcı olan bir şeyi buradan paylaşmak istiyorum. Bir hasta tutsak Mehmet Darga, Giresun Espiye L Tipi Cezaevinde tutuluyor, 65 yaşında, tekli bir hücrede tutuluyor, otuz iki yıldır mahpus, -evet, tam otuz iki yıldır cezaevinde- tansiyon ve şeker hastası, kronik gastrit hastası, kalp hastası; hapishanedeyken iki kez anjiyo oldu, ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor; ailesi Şırnak'ta -on iki saatlik bir yolculukla ancak gidip geliniyor- on iki yıldır eşi yanına gidemedi ve bütün bunlara rağmen hâlâ tekli hücrede tutulan bir mahpus. Otuz iki yıldır çıkması gerekirdi ama ne yazık ki çıkarılmıyor. Bütün bu hasta mahpusların cezaevinde tutulmasının -şartlı tahliyelerinin- yani zamanlarını doldurdukları hâlde tahliye edilmemelerinin bir işkence olduğunun altını çizmek istiyorum ve buna dair de Adalet Bakanlığının ve ilgililerin hızla bir adım atması gerektiğini de ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, sayın vekiller; dün hukuk komisyonumuz yine Y ve S tipi cezaevleriyle ilgili bir rapor açıkladı. Şimdi, bu cezaevleri kuyu tipi cezaevleri. Ne var bu cezaevlerinde? Yirmi iki buçuk saat havalandırmadan faydalanamıyorsunuz, tek başınıza hücrede tutuluyorsunuz. Sadece bir buçuk saat havalandırma hakkı var, orada kimseyle temas edemiyorsunuz. Bu hapishanelerin hücre kapıları elektronik kilitli ve sistemden açılmadığı takdirde açılamıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayalım lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Mapus kalp krizi geçirse bile, eğer bu sistem kilitlenirse hiçbir şekilde müdahale edilemiyor. Tamamen insansızlaştırmayı ve tamamen mapusu aslında tecrit etmeyi, insanlık onurundan arındırmayı içeren cezaevi tipleri olduğunu görüyoruz. O anlamıyla, güneşi bile görmeyen ve yirmi dört saat kamerayla izlenen bu kuyu tipi cezaevlerinin çok ciddi bir sorun olduğunu, bunun aslında tecritin geldiği yeri göstermesi açısından da önemli olduğunu ifade etmek istiyorum.
Şimdi, açlık grevi var. 3 mapus... Nurettin Kaya, Cemil Kurt, Oktay Kelebek, Cem Dursun, Alişan Gül; bunlar açlık grevi yapıyorlar. Nurettin Kaya ölüm orucunda bu Y ve S tipi cezaevleri kapatılsın diye.
Onlarca defa Adalet Bakanlığına ilettik, onlarca defa Mecliste bunları dile getirdik ama hâlihazırda hiçbir adım atılmıyor. Bu S ve Y tipi, kuyu tipi, eskinin "tabutluk" denilen -ki Eskişehir tabutluğu meşhurdu- cezaevi sistemine geçildiğini görüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim lütfen Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Pencerelerdeki havalandırmaların tellerinin bir iğne deliği kadar olduğunu, asla oradan hava sızmadığını ifade etmek istiyoruz. Bu anlamıyla, çokça rapor var, çokça başvuru var ama ne yazık ki bütün bunları gören, bütün bunları gidermeye çalışan bir hükûmet ve devlet aklı yok, bir iktidar aklı yok.
Hani çok başlık var önümde ama bugün beş dakikayla sınırlandırdığınız için değinemeyeceğim. Son olarak şunu söyleyip bitirmek isteyeyim: Bu cezaevlerinden cezasızlığa uzanan bir ağ var. Tahir Elçi'nin gerekçeli kararı açıklandı, mahkeme şunu demiş: "Biz atış yapanı tespit edemedik." Pes diyoruz, pes diyoruz! Onca zaman yargılama, delilleri toplamama, sonunda da Tahir Elçi'nin katillerini aklayan bir yargı rejimiyle karşı karşıyayız. Bunu kabul etmiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Şunu tutanaklara geçireyim Başkan, siz açmayabilirsiniz: Tahir Elçi kameraların karşısında katledildi, bütün toplumun gözü önünde katledildi ama buna rağmen katilleri aramızda geziyor. Bu, asla kabul edeceğimiz bir şey değil. Hayatını barışa vakfetmiş Tahir Elçi'nin cinayetinin aydınlatılma mücadelesine bundan sonra da devam edeceğiz.
Teşekkür ediyorum.