| Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 10.07.2024 |
ALİ KARAOBA (Uşak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi, ekranları başında bizleri izleyen, bu kanun teklifini dikkatle izleyen öğretmenlerimizi ve vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Bu hafta burada Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ni değil, kötü niyetle hazırlandığını düşündüğümüz bir personel kanununu konuşuyoruz. Neden personel kanunu diyorum? Çünkü bu teklif öğrencilere kaliteli bir eğitim sunmak için hazırlanmamış, öğretmenlerimizin sorunlarını çözmüyor, eğitim fakültesindeki akademisyenlerimizi yok sayıyor. Tüm derdiniz şu: Hâkim ve savcılık sınavlarında yaptığınız gibi kendinizden olmayanları elemek, Adalet Bakan Yardımcısının yaptığı gibi siz de torpilli öğretmen almak istiyorsunuz. Tek derdi eğitimci olmak için çalışan başarılı genç öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin önünü kesiyorsunuz. Peki ne uğruna? Millî Eğitim Bakanlığını AKP'nin seçim ofisi, istihdam merkezi yapmak uğruna. Sizin derdiniz eğitim sistemi falan değil, kadrolaşma sistemidir.
Değerli milletvekilleri, inanın bunları söylemekten bizler utanır olduk, sendikalar utanır oldu, vatandaşlarımız utanır oldu ama sizlerin yüzü hiç kızarmıyor ve utanmıyorsunuz. Bu kanunda gördük ki Türkiye Büyük Millet Meclisini, Gazi Meclisi işlevsiz hâle getirmek için her yolu deniyorlar. Bu kanun Mecliste hazırlanması gerekirken sarayın koridorlarında, Millî Eğitim Bakanlığının odalarında hazırlanmıştır. Bu kanun "maarif" kelimesini ağzından düşürmeyen "millî eğitim" kavramını ise kullanmaktan kaçınan, torpilli rektör olan Bakan ve bürokratları tarafından hazırlanmıştır. Bu kanun öğretmenleri kendi içinde bölmek, genç öğretmen adaylarımızın istihdamını engellemek için hazırlanmıştır. Yine yandaş bir kanundur, yine sizin bir klasiğinizdir. Aklı ve bilimi öne koyan müfredatı değiştirmek, özgür düşünceyi engellemek gençlerimizi karanlığa itmek demektir. Atatürk ve cumhuriyetle sorunları olanların hazırladığı bir kanundur. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, AKP'nin son yirmi iki yılda gücü yetip de değiştirmediği kanun, düzenlemediği yönetmelik, dokunmadığı kurum kalmadı. Siz bu kanun teklifinde gençlere her seçim öncesi verdiğiniz sözleri nasıl tutacaksınız, önce bunu anlatın; eğitimde şiddeti nasıl durduracaksınız, bunu konuşalım; yetişmiş insan gücünün yurt dışına kaçmasına nasıl engel olacaksınız, bundan bahsedin; öğretmenliğin onurunu nasıl kurtarırız, öğretmenlerimize nasıl insanca bir yaşam şansı sağlarız, bunları konuşalım. Peki, ne yapıyorsunuz? Millî Eğitim Bakanlığını tarikatlarla nasıl doldururuz, torpili ve adam kayırmayı nasıl resmîleştiririz burada ona anlatıyorsunuz. Yazıklar olsun size!
Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifine "evet" oyu için el kaldıracak arkadaşlara buradan soruyorum: Açlık sınırının altında maaş alan öğretmenlerimizin, "Mülakat kalkacak." diye söz verip tutmadığınız yeni mezun öğretmenlerimizin, ücretli öğretmen sistemine mahkûm ettiğiniz gençlerimizin, siyasi sebeplerle görevine son vereceğiniz eğitimcilerimizin, aile birliğini bile sağlayamadığınız yeni evli öğretmenlerimizin, 40 maddelik kanun teklifinde adını geçirmediğiniz engelli öğretmenlerimizin sorunlarını nasıl çözeceksiniz ve bunların yüzüne nasıl bakacaksınız? Sizi eğiten öğretmenlerimizin yüzüne nasıl bakacaksınız? En önemlisi de Türkiye'yi uçuruma sürüklediğiniz için yarın kendi çocuklarınız ve torunlarınıza bu kanun teklifine nasıl "evet" dedik diyeceksiniz ve anlatacaksınız? Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyorum: Bu sefer artık "Kandırıldık." deseler de inanmayın. Kirli ellerinizi öğretmenlerimizin, eğitim sistemimizin üzerinden çekin.
Şimdi soruyorum: Bakın arkadaşlar, 2002'den bu yana eğitim fakültelerini her yere açan kim? Siz. Hocaları atayan kim? Sınavları hazırlayan kim? Siz. Mülakatı yapan yine siz. E, çıkıp "Öğretmenler iyi yetişmiyor, yetiştirilmiyor." diyen yine siz. Peki, bu kanunla ne yapacaksınız? Dersleri ve sınavı yapacakları yine siz belirleyeceksiniz. Bu mülakatla gençleri eleme işini yine siz yapacaksınız. Peki, burada başarı bekleyen kim? Yine siz. Biz başarı beklemiyoruz. Vatandaşın, milletin aklıyla dalga geçmeyi bırakın. Amacınızı açıkça söyleyin. Sizin derdiniz kendi ideolojinize uygun olmayan Kemalistleri, muhalifleri, sizden olmayanları öğretmen yapmamak üzerine kurulu bir kanun teklifi getirdiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ KARAOBA (Devamla) - Bir dakika, daha...
BAŞKAN - Buyurun, bir dakika daha söz veriyorum.
ALİ KARAOBA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ne yazıktır ki maç seyrederken burada "evet" oyu kullanmak için koştura koştura içeri gelenler ile on adım ileride bekleyen, "Bu kanun çıkmasın." diye mücadele eden öğretmenlerin savaşında maç seyredenlerin kazandığı bu düzeni ilk genel seçimi kazandığımızda mutlaka değiştireceğiz; bu ülkeyi laik, demokratik, özgür bir eğitim sistemine mutlaka kavuşturacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Son olarak da Ali İsmail Korkmaz'ı rahmetle, minnetle anıyorum.
Tüm devrim şehitlerini saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)