GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ali İsmail Korkmaz'ın katledilmesinin 11'inci yıl dönümüne, Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Diyarbakır Valiliğine atanan Vali-Mülkiye Başmüfettişi Murat Zorluoğlu'na, hapishanelerde yemekten zehirlenme vakalarının son zamanlarda sıkça görüldüğüne, Kocaeli 1 Nolu Cezaevinde kalan Leyla Kazak'a ve güvenlik gerekçesiyle mahpusların cenazeye katılma haklarının ihlal edilmesinin asla kabul edilemeyeceğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:10.07.2024

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Ali İsmail Korkmaz'ın katledilmesinin 11'inci yıl dönümü. Buradan kendisini, Ali İsmail Korkmaz'ı sevgiyle, rahmetle ve minnetle anıyorum ve onun şahsında Gezi'de yitirdiğimiz bütün canlarımızı da anmak istiyorum. Annesi Emel Korkmaz diyor ki: "On bir yıldır çok acı çekiyorum. Ali İsmail'i katledenler hak ettikleri cezayı almadılar, bu çok canımı yakıyor." Sadece Emel annenin, Emel Korkmaz'ın canını yakmıyor; bu ülkede adalete, vicdana, hakka, hukuka inanan her bir yurttaşın da bu adaletsizlik tabii ki canını yakıyor. Bütün bu adaletsizliğin kendisinin münferit olmadığını çok iyi biliyoruz. Binlerce anne, kardeş, evlat, sevgili bugün kaybedilenler için adalet bekliyor ve adalet mücadelesi veriyor.

Buradan siyasal iktidara seslenmek istiyoruz: "Bu adaletsizliklere son verin, yitirdiklerimizin arkasında kalan ailelerinin daha fazla acı çekmesine sebep olmayın. Adalet herkese lazım, adalet için mücadele edenlerin sesine kulak verin." diyoruz ve ne Ali İsmail Korkmaz'ı ne Gezi'de yitirdiklerimizi ne de diğer canlarımızı unutmayacağımızı ve adalet mücadelesine devam edeceğimizi de buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, sayın vekiller; dün gece, biliyorsunuz, Resmî Gazete'de Cumhurbaşkanlığı tarafından bir kararname yayımlandı ve bu kararnameyle Vali-Mülkiye Başmüfettişi Murat Zorluoğlu Diyarbakır Valiliğine atandı. "Murat Zorluoğlu kimdir?" diye bakmamız lazım. Kendisi Van'ın kayyumu, Van'da kayyum olarak görev yaptı, daha doğrusu kayyum olarak atandı; ardından da AKP'den Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildi ve orada Belediye Başkanlığı yaptı ama şimdi şöyle bir sorun olduğunu düşünüyoruz: Açık ve net bir şekilde partili kimliği belli olan, bir partiden Belediye Başkanlığı yapmış birinin Diyarbakır'a Vali olarak atanmasını nasıl açıklıyor siyasal iktidar, gerçekten bunu bilmek istiyoruz. Partili Cumhurbaşkanlığından sonra artık partili vali dönemlerine geçildiği açık ve net. Biz şunu söylüyorduk çokça ve sıkça: Valiler, kaymakamlar sizin il başkanınız, ilçe başkanınız gibi çalışıyor. "Gibisi" fazla artık, direkt aslında 2'nci bir il başkanını resmî kararnameyle, devletin kaynaklarıyla atıyorlar, bu çok açık ve net.

Peki, bu Murat Zorluoğlu ne yapmış ona bir bakalım. Adı, Van'da kayyım olarak çalıştığında yüzlerce emekçinin işten çıkarılmasıyla, belediyeye ait en değerli arazilerin ve taşınmazların satılmasıyla, usulsüzlükler ve yolsuzluklarla gündeme gelmiş bir zat. Daha da vahim olanı, Sayıştay raporlarında Zorluoğlu döneminde yapılan ihalelerdeki usulsüzlükler tespit edilmiş, belediyenin mal ve hizmet alımlarındaki bölünmeleri ve doğrudan temin üst limitlerinin aşılması açıkça ortaya konulmuş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Belediyeyi borç batağına sürüklemiş, kamu kaynaklarını verimsiz olarak kullanmış ve -ekonomik olmayan bir şekilde- belediyeyi zarara uğratmış, firmalara yapılan ödemelerde haksız kazanç sağlamış, rüşvet ihaleleri ve yine iddialara göre ihalelerin Elâzığ ve Kayserili firmalara peşkeş çekilmesi de cabası. Şimdi, ne oldu? Bunu Diyarbakır'a Vali olarak gönderdi AKP'nin kendisi, partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Partili Cumhurbaşkanlığından sonra partili valiler dönemi, partili kaymakamlar dönemi de aslında Türkiye halklarının gözünün içine bakılarak meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

Şimdi, tarihin vurguncu kayyımı ve AKP'li eski Belediye Başkanı olan biri nasıl ve neden Diyarbakır'a Vali olarak atanıyor? Niyetiniz nedir? Yine hangi hukuksuzluğa zemin oluşturmaya çalışıyorsunuz? Bu kişiyi atayarak Diyarbakır'da nasıl bir amaç ediniyorsunuz? Bunu demokratik kamuoyuna hızla açıklamanız gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Suçları bu kadar sabit olan, Sayıştay raporlarına yansımış usulsüzlükleri olan birini yargılamanız gerekirdi, cezalandırmanız gerekirdi ama sizler ödüllendiriyorsunuz. Biz bu hikâyeyi çok iyi biliyoruz ama inanın ki buna teslim olmayacağız. Bütün kamuoyunun gözlerinin de bu zatın, Diyarbakır Valisi olarak atanan bu zatın üzerinde olması gerekiyor. Olacak her türlü hukuksuzluğun, yarın belediyelerimiz başta olmak üzere, Diyarbakır'da yapılacak her türlü gasbın zeminini oluşturmaya çalışıyor AKP. Buradan uyarıyoruz: Sakın ama sakın buna yeltenmeyin, bu oyunu çok iyi biliyoruz, bunu aklınızdan bile geçirmeyin.

Şimdi, Sayın Başkan, sayın vekiller; diğer bir mesele, Türkiye hapishanelerindeki hak ihlallerinin sistematik bir hâle gelmesi. Son zamanlarda çokça ve sıkça yemek zehirlenmeleri vakaları karşımıza çıkıyor.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayalım lütfen.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

En son 23 Haziran 2024 tarihinde Diyarbakır Cezaevinde mahpusların zehirlendiği haberini almıştık. Kurumların mahpuslarla yaptığı görüşmede, yemeklerde sorun olduğu, bu süre içerisinde ishal vakalarında artış olduğu, su kesintilerinin sıklıkla olduğu, suyun geldiği vakitlerde kirli aktığı belirtilmiş. Henüz geçtiğimiz günlerde ise Marmara Kapalı Hapishanesinde 250 kişi bu yemeklerden zehirlendi. Şimdi, buradan soruyorum: Ya, Adalet Bakanlığı nereden yemek alıyor? Nasıl yemek veriyor? Bu insanlar kapalı bir mekânda yaşıyorlar ve yemekten zehirleniyorlar; demek ki bu yemek hijyen testlerinden geçmiyor, demek ki bu yemek servis edilirken yeterli bir şekilde korunmuyor ve hiçbir önlem alınmıyor. Burada gelişebilecek herhangi bir can kaybının sorumlusunun bizzat Adalet Bakanlığı ve Hükûmet olduğunu ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun lütfen.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Mahpuslara verilen kurtlu yemekler, öğünlerin yetersiz olması ve hastalıklarına uygun bir şekilde diyet verilmemesi, özellikle çölyak hastaları ve özel diyet gerektiren hastaların bütün bu taleplerinin görmezden gelinmesi çokça tarafımıza bildiriliyor. Bakanlığın bu konuda adım atması ve mahpusların sağlık ve yaşam hakkını gözetmesi temel talebimizdir, bunu ifade ediyorum.

Tabii, elimde çokça dosya var ama sonuncusunu paylaşarak bitirmek istiyorum. Leyla Kazak, kendisi Kocaeli 1 Nolu Cezaevinde kalıyor, geçen günlerde babasını kaybetti, cenaze için başvuru yaptı, cenazeye katılmasına izin verilmedi, ardından taziye için başvuru yapıldı, taziyeye katılması da engellendi. Bu bir temel insan hakkı ihlalidir, Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de bütün uluslararası sözleşmeler de bu hakkı mahpuslara ve her insana sağlamıştır. Yas hakkı, cenazeye katılma hakkı temel bir insan hakkıdır, güvenlik gerekçesiyle mahpusların bu hakkının ihlal edilmesi asla ama asla kabul edilemez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Selamlayacağım Sayın Başkanım, kusura bakmayın.

BAŞKAN - Buyurun lütfen.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Leyla Kazak hasta, normalde tahliye edilmesi gerekiyor, hem tahliyesi engelleniyor hem babasının cenazesine katılması engelleniyor hem taziyeye gitmesi engelleniyor. Buradan Adalet Bakanlığına sormak istiyoruz: Ne yapmaya çalışıyorsunuz? İnsanları cezaevine koymuşsunuz, idari gözlem kurulu kararlarıyla tahliye etmiyorsunuz; yetmiyor, cezaevindeyken en sevdikleri insanları kaybediyorlar, cenazelerini engelliyorsunuz, taziyelerini engelliyorsunuz. Ne istiyorsunuz bu mahpuslardan? Ne istiyorsunuz dört duvar arasında olanlardan? "Bu feryadı, bu işkenceyi neden görmüyorsunuz ve bu işkenceye daha ne kadar devam edeceksiniz?" sorusunu buradan sormak istiyorum.

Sabrınız için teşekkür ediyorum.