| Konu: | Türkiye Uzay Ajansı tarafından Millî Uzay Programı kapsamında yürütülen projelerden ilk Türk astronotun uzaya gönderilmesine, İMECE'ye, TÜRKSAT 6A'ya, Ay yüzeyine millî teknolojilerle gezen bir araç gönderilmesine ve fırlatma tesisi altyapısının oluşturulmasına; Dünya Hukuk Günü'ne, emperyalistlerin ve ülkedeki iş birlikçilerinin Türkiye'ye saldırmak için kullandıkları aparatlardan "Freedom House" adlı sözde sivil toplum kuruluşuna ve yayımladığı Dünya Özgürlük Raporu'na ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 10.07.2024 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dünkü konuşmamda, yerli ve millî haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın dün saat 02.00'de yörüngeye doğru yola çıktığını ifade etmiş ve sözlerimin geri kalan kısmını da bugüne ayırmıştım.
Sayın Başkan, Türkiye Uzay Ajansı tarafından Milli Uzay Programı kapsamında yürütülen projelerden biri de ilk Türk astronotunun uzaya gönderilmesidir. Bu kapsamda ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı 19 Ocak 2024'te, 2'nci Astronotumuz Tuva Cihangir Atasever 8 Haziran 2024 tarihinde uzay uçuşunu gerçekleştirdiler. Böylece Milli Uzay Programı hedeflerinden biri daha gerçekleşmiştir.
Türkiye Uzay Ajansı tarafından Milli Uzay Programı kapsamındaki projelerden biri de yerli ve millî uydu projeleridir. Bu kapsamda ilk yerli ve millî uydumuz İMECE 15 Nisan 2023'te uzaya fırlatılmıştır. Türkiye'nin ilk yerli ve millî haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A yörüngesine devam etmektedir. Uzaydaki bağımsızlığımızın simgesi olan TÜRKSAT 6A yüzde 80'in üzerindeki yerlilik nispetiyle Türk mühendisleri tarafından üretilmiştir. TÜRKSAT 6A'nın faaliyete geçmesiyle Türkiye, kendi haberleşme uydularıyla dünya nüfusunun yüzde 65'inden fazlasına ulaşabilir hâle gelecektir. Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfus da 3,5 milyardan 5 milyarın üzerine çıkacaktır.
Türkiye Uzay Ajansı tarafından Milli Uzay Programı kapsamında yürüttüğü projelerden biri de Ay yüzeyine millî teknolojilerle gezen bir araç göndererek Ay'a ulaşan sayılı ülkeler arasına girmektir.
Bir diğeri de uzaya erişim ve uzay limanı kapsamında ülkemizin uzay aracı ve uydu fırlatma ihtiyaçlarını bağımsız olarak gerçekleştirebilmek, ticari olarak sürdürülebilir bir sistem oluşturularak ihtiyaç fazlası kapasiteyle uluslararası hizmet vermek amacıyla fırlatma tesis altyapısını oluşturmaktır. İnşallah, bütün bu hedeflere ulaşacağımıza, mavi ve kara vatana sahip çıkıp uzay vatana sahip çıkacağımıza yürekten inanıyorum.
Sayın Başkan, bugün Dünya Hukuk Günü. İnsanlık tarihi boyunca toplumların nizamını sağlayan, sosyal ilişkileri düzenleyen sözlü ve yazılı kurallar daima var olmuştur. Yönetenler ve yönetilenler arasındaki ilişkilerden insanlar arasındaki ilişkilere kadar birçok siyasi, sosyal ve ekonomik mesele bu kurallar manzumesiyle tesis edilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Türklerde en eski devirlerden itibaren, yazılı olmamakla birlikte, köklü bir hukuk ve adalet anlayışı ve bir nizam kurma kültürü ve anlayışı varlığını tartışmasız bir şekilde bugüne kadar sürdürmüştür. Adaleti şiar edinen Türk milleti, tarihin her safhasında nizamıâlem için iline, töresine, örf ve âdetlerine sahip çıkmıştır; binlerce yıllık tarihî süreçte milletimiz adil, insanı ve kâinatı gözeten bir hukuk sistemini kendi vicdanından ortaya çıkarmıştır. Elbette "hukuk" denilen kuşatıcı mefhum kanunlardan ibaret değildir; hukuk, aynı zamanda vicdandır, haklı ile haksızı, doğru ile yanlışı tefrik eden bir terazidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hukuk, bir kurallar manzumesini içermekle birlikte aynı zamanda bir kültürdür. Yusuf Has Hacib'in 11'inci yüzyılda kaleme aldığı devlet olma bilgisi anlamına gelen "Kutadgu Bilig" ise bunun en güçlü delilidir. Yusuf Has Hacib "Kutadgu Bilig" adlı eserinde devlet yönetiminde adaletin önemini ve hukukun temel olduğunu yüzlerce yıl önce açıkça ortaya koymuştur. "Kutadgu Bilig" bu niteliğiyle günümüz devletlerindeki hukuk ve adalet anlayışına ışık tutmaya devam etmektedir. Nizâmülmülk'ün bundan yaklaşık bin sene önce ortaya koyduğu yönetim felsefesinin temelini oluşturan "liyakat" "adalet" "etik" "ahlak" ve "dürüstlük" gibi kavramlar da günümüz kamu yönetimi anlayışında önemini korumaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayalım lütfen.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hukuk, adalet, insan hakları ve demokrasi savunuculuğu yaptığı iddiasında olan bazı emperyalistler ve bunların güdümündeki uluslararası kurum ve kuruluşlar İsrail'in Gazze'deki katliamları karşısında âdeta üç maymunu oynamaktadır. Filistin'deki katliamlara destek verenler ve bunların taşeronları masabaşında hazırladıkları raporlarla Türkiye'ye hukuk, adalet, demokrasi, özgürlük ve insan hakları dersi vermeye çalışmaktadır. Emperyalistlerin ve içimizdeki iş birlikçilerinin Türkiye'ye saldırmak için kullandıkları aparatlardan biri de "Freedom House" adlı sözde sivil toplum kuruluşudur. Merkezi Washington'da olan, bazı ülkelerde şubeler açan bu sözde sivil toplum örgütü Amerika derin devleti tarafından finanse edilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlamak üzereyim Sayın Başkan.
Bu sözde sivil toplum örgütü demokrasi, siyasi özgürlük ve insan hakları gibi herkesin üzerinde mutabık kaldığı, karşı çıkmayacağı evrensel değerleri kullanarak ABD derin devletine hizmet etmektedir. 2006 yılında kuruluşun toplam giderlerinin yüzde 66'sı ABD Hükûmetinin verdiği hibelerden karşılanırken bu rakam 2016 yılında yüzde 86'ya ulaşmıştır.
ABD derin devletinin aparatı olan bu sözde sivil toplum örgütü ABD'nin çıkarları doğrultusunda her yıl "Dünya Özgürlük Raporu" adı altında her ülkeyle ilgili rapor yayınlamaktadır. Kim ABD'nin menfaatlerinin karşısında yer alırsa bu raporda son sıralarda yer almaktadır. ABD ve onun yerli iş birlikçileri, masabaşında hazırlanan bu sahte raporlar üzerinden kendilerine karşı çıkan ülkelere karşı operasyon düzenlemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Maalesef içimizdeki bazı iş birlikçiler de "Türkiye Demokratik Değerler Raporu'nda sınıfta kaldı. Hukukun üstünlüğünde, demokraside, basın ve internet özgürlüğünde dünyada bilmem kaçıncı sırada yer aldı." diyerek, bu sözde raporu referans göstererek ülkemize eleştiri yönetmektedir. Görüldüğü üzere, uluslararası ilişkilerde hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku geçerli olmaktadır.
Bu vesileyle, daha insani ve demokratik bir hukuk düzeninin tesis edilmesi temennisiyle Dünya Hukuk Günü'nü kutluyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.