GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet ve Gelecek Grubu olarak Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ne dair milletin hassasiyetlerini paylaşıp sonuna kadar verecekleri önergelerle buna dair itirazlarını kayda düşürmüş olacaklarına, İnsan ve Özgürlük Partisi Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya'nın durumuna ve devletin demokratik haklarını kullanarak siyaset yapan kişilerin mutlaka ama mutlaka önünü açması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:10.07.2024

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet ve Gelecek Gruplarımız adına gündem dışı söz almış bulunuyorum.

Değerli Başkanım, dün gece saat üçe kadar süren bir mesaiyi hep beraber yaptık. Burada sırf sayısal çoğunluk gerektiği için bayağı kalabalık bir milletvekili varken, bu kadar önemli bir kanunun görüşüldüğü bugün de özellikle iktidar sıralarında sadece 5-6 milletvekilinin olması herhâlde bu kanunun önemine değil sadece bu kanunun seremonisini tamamlamak üzere usuli olarak burada bulunduklarının bir göstergesi. İktidardır, sayısal çoğunlukları vardır, haklarıdır, bu kanun teklifini elbette muhalefeti dinlemeden de çıkarmak isteyebilirler, çıkarmak için de sayısal gereğin yerini elbette yerine getireceklerdir. Onlar bu seremoniyi tamamlarken Saadet ve Gelecek Grubu olarak bizler de bu Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ne dair milletimizin hassasiyetlerini paylaşıp buna dair itirazlarımızı tarihe not düşme adına, sonuna kadar vereceğimiz önergelerle itirazlarımızı kayda düşürmüş olacağız. İnşallah, iktidar partisi, yapıcı eleştirilerimizden ders alır, gerekli düzenlemeleri yapar; yapmazsa da biz bunları tarihe not düşeriz. Nasıl ki daha önce getirdikleri birçok kanun Anayasa Mahkemesinden döndüyse ya da kendileri tarafından daha sonra, birçok Millî Eğitim Bakanını değiştirdikten sonra politikalarını da değiştirmek durumunda kaldılarsa bunu da değiştirmek zorunda kalacaklarından en ufak bir tereddüdüm yok.

Bir diğer önemli konu, İnsan ve Özgürlük Partisi Eş Genel Başkanı Sayın Ahmet Kaya'nın durumuyla ilgili. Değerli Başkanım, Ahmet Kaya, bir siyasi partinin Eş Genel Başkanı. Daha önce, 2018'de bu siyasi partinin kuruluşuyla ilgili İçişleri Bakanlığına dilekçe verilmek istendi. Siyasi partilerin kuruluşu herhangi bir izne tabi olmamasına rağmen aylarca, yıllarca bir türlü dilekçelerini dahi İçişleri Bakanlığına veremediler. Daha sonra Sayın Ahmet Kaya benim de doğduğum Ergani ilçesinin Belediye Başkanı oldu; ardından, bir yıl sonra hakkında bir soruşturma başlatıldı ve görevden alınarak yerine kayyum atandı. O dosyadan beraat etmesine rağmen görevine iade edilmedi. Karar kesinleşti, Diyarbakır Valiliği usule aykırı bir şekilde konuyu istinafa taşıdı. İstinaftan beraat kararı onaylanmasına rağmen yine görevine iade edilmedi. İade edilmediği gibi 23/3/2020 tarihinde yeni bir soruşturma başlatılarak görevinden tekrar uzaklaştırılmasına bir gerekçe oluşturuldu. Burada yapılmak istenen, hemen o beraat kararından bir gün sonra takipsizlik kararı, yeni bir soruşturma başlatılması âdeta onu cezalandırmaya dönük bir eylemdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Kaya.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Nihayetinde görevine iade edilmedi beraat kararına rağmen ama Belediye Başkanlığı görevi sona erdikten sonra, 11 Haziran 2024 tarihinde, 2020'de başlatılan soruşturma gerekçe gösterilerek 2009 yılındaki Belediye Başkanı, 2014 yılında seçilen Belediye Başkanı ve 2019 yılında kendisi Belediye Başkanı, olmak üzere tam 3 Belediye Başkanı birlikte bir soruşturmaya dâhil edilerek tutuklandı. Şayet bunların elbette tutuklanmayı gerektirecek hususları varsa "2019 nere, 2024 nere; 2014 nere, 2024 nere; 2019 nere, 2024 nere!" diye seslenmekten geri duramıyorum.

Dolayısıyla, burada, sivil siyasetin önünü açmak demokratik bir devletin yapması gereken bir şey olmalı. Bir siyasi partinin Eş Genel Başkanının yeri cezaevleri değil, milletin arasında milletin haklarını savunmak olmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Bu konuda siyasetin önünü kesen her türlü uygulamanın karşısında olmamız lazım. Devletin, elbette, silahla, şiddetle, yasa dışı eylemler içerisinde olanlarla mücadele etme gibi bir görevi olduğu gibi demokratik haklarını kullanarak siyaset yapan kişilerin mutlaka ama mutlaka önünü açmalı. İnsan ve Özgürlük Partisi Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya'nın şahsında siyasi tutuklu olarak bulunan ve gerçekten herhangi bir suça bulaşmamış olmasına rağmen kategorize olarak bir torbaya konulup haklarında dava açılan ya da tutuklanan kişilere dair hassasiyetimi buradan paylaşmak üzere bu hususlara değinmiş oldum. Umarım ve dilerim ki Sayın Ahmet Kaya'nın bir an önce özgürlüğüne kavuşup kendi partisi içerisinde bu memlekete, bu millete faydalı siyasi faaliyetler yapmak üzere bir çalışma içerisinde bulunmasını temin edecek bir süreci hep beraber gerçekleştirelim diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.