GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder'in, 143 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin Anayasa'ya aykırı olup olmamasıyla ilgili tutumu hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:100
Tarih:09.07.2024

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, 27'nci Dönemde yine böyle bir yasa çıkardınız. Yine, buradan, bu kürsüden, bizim milletvekillerimiz ve muhalefette bulunan birçok milletvekili arkadaşımız çıktı, dedi ki: "Anayasa'ya aykırıdır." O zaman da yine usul tartışması açılmıştı sanırım, yine çıktınız "Usule uygun." dediniz, "Anayasa aykırı değil." dediniz. Sonuç? Sonuç, gitti ve Anayasa Mahkemesi bunun iptal edilmesi kararını aldı. Şimdi, süre olarak da şunu yapmanız gerekirdi, normalde 27 Hazirana kadar Anayasa Mahkemesi size, Meclise dedi ki: "Hemen hızlı bir şekilde yasal düzenleme yapın." Siz ne yaptınız? 26 Haziran tarihinde getirdiniz yasa teklifini komisyona sundunuz ve bundan da sanki süreli bir işi kurtarmaya çalışıyorsunuz.

Şimdi, çok açık ve net bir şekilde Anayasa'ya karşı hile yapıyorsunuz. Bakın, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği maddeler var. Siz, bütün bu maddeleri yine aynı şekilde dolanarak yasaya koymuşsunuz ile gelmişsiniz burada diyorsunuz ki: "Anayasa'ya aykırılık yok." Birincisi, tali komisyonları niye işletmediniz Sayın Vekil? Soruyorum: Plan ve Bütçe ve Adalet Komisyonu tali komisyon değil miydi? Aynı zamanda teklif oraya havale edilmedi mi? Edildi. Peki, bu 2 komisyon toplandı mı? Toplanmadı. Müzakere yaptı mı? Yapmadı. Rapor oluşturdu mu? Oluşturmadı. Ana komisyona görüş yazısı gönderdi mi? Bunu da göndermedi. O zaman soruyoruz: Peki, tali komisyonda olan milletvekillerinin bu teklif metnine ilişkin görüş, düşünce ve katkılarını nasıl almış oldunuz? Mesela, bizim Plan ve Bütçedeki arkadaşlarımız buraya nasıl görüş sundular? Sunamadılar, değil mi?

Diğer bir mesele: Şimdi, Anayasa'nın 2'nci maddesine aykırı... Bakın, siz burada dünya kadar düzenleme yapmışsınız. Oysaki Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Peki, soruyoruz: Siz bütün bu özlük haklarını düzenlerken gerçekten öğretmenliğin kariyerini, öğretmenliğin bir uzman mesleği olmasını gözetiyor musunuz? Hayır, gözetmiyorsunuz. Bir defa, iş barışını bozacak bir düzenleme yapıyorsunuz, yıllara göre bir kariyer basamağı oluşturuyorsunuz. Bakın, liyakate göre değil, herhangi bir uzmanlığa göre değil. Aynı sınıfa giren, aynı işi yapan öğretmenin birine diyorsunuz ki: "Sen on yıl çalıştın, uzman öğretmensin. Sen on beş yıl çalıştın, başöğretmensin. Sen bilmem kaç yıl çalıştın, şu öğretmensin." Böyle bir şey olmaz, olamaz; bunun da altını çizelim.

Yine, bu yasa teklifini hazırlarken emek meslek örgütlerinin, bu alanda emek veren akademisyenlerin ama en önemlisi sendikaların görüşünü aldınız mı? Hayır. Sendikalar kapının önünde direniyorlar, siz onları coplamakla meşgulsünüz.

Daha önemli bir şey, 5 Ekim 1966'da Paris'te yapılan Hükümetlerarası Özel Konferans'ta oy birliğiyle kabul edilen ve karara dönüştürülen, Türkiye'nin de imzacısı olduğu 1966 ILO/UNESCO Ortak Belgesi olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi belgesini dikkate aldınız mı bu yasal düzenlemeyi yaparken? Hayır, onu da dikkate almadınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Daha önemlisi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na atıf yapmışsınız ama orada da gerçekçi bir düzenleme yapmıyorsunuz. Özel eğitim emekçilerinin haklarını yok saymışsınız. Bu alanda yaptığınız düzenleme iş barışını bozuyor, öğretmenlik kariyer mesleğini ortadan kaldırıyor, daha önemlisi, eğitim fakültesi mezunu olmayanların öğretmenlik yapmasının önünü açıyorsunuz ve bunu yaygınlaştırıyorsunuz. Bu fen edebiyat fakülteleri üzerinden yapılıyordu.

Diğer Anayasa'ya aykırılık maddesi de Anayasa'nın 70'inci maddesi. Proje okulları ve özel statüdeki okullara atama meselesini bir kanununa dayandırmıyorsunuz, Bakanlığa yetki veriyorsunuz. Bir Bakanın bu kadar çok yerde yetki sahibi olması ve atama yapması da kesinlikle kamu kurumu, kamusal bir iş yapan öğretmenlik mesleğiyle ve kamusal bir hizmetle bağdaşmamaktadır. Bu anlamıyla Anayasa'nın 2'nci ve 70'inci maddelerine aykırıdır. Teklifin tamamen geri çekilmesini ve Başkanlığın bu konuda görüş bildirmesi talebimizi iletiyoruz.

Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)