| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 09.07.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA METİN ERGUN (Muğla) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; İYİ Parti Grubu olarak Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK'e yönelik olarak ortaya çıkan iddiaların araştırılması için verdiğimiz önerge kapsamında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Muhterem milletvekilleri, malumunuz olduğu üzere, iktidar, ekonomi bilimiyle çok da bağdaşmayan söylemlerini 23 Eylül 2021 tarihinde politika faizini indirmeye başlayarak gerçekleştirmiştir. O tarihten itibaren de Türk lirası benzeri görülmemiş bir şekilde değer kaybetmiş ve enflasyon oranları astronomik şekilde artmıştır. Aradan geçen üç yılda varlık fiyatları ile mal ve hizmet fiyatlarında dehşetengiz artışlar yaşanmıştır. Gelir eşitsizliği artmış, orta sınıf bitirilmiş, Türkiye sadece zenginler ve fakirlerden müteşekkil bir ülke hâline getirilmiştir.
Ülkemizde son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, Türk lirasının değer kaybı ve hızla derinleşen yoksulluk Eylül 2021'den itibaren iktidarın bilerek ve isteyerek uyguladığı bu politikaların bir sonucudur. Eylül 2021'den sonra yıllık resmî enflasyon yüzde 70'leri bulurken halkın hissettiği gerçek enflasyon ise yüzde 150'lere ulaşmıştır. Bu gerçek önce pandemi döneminde yaşanan gelişmelerle, sonra da Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşın sonuçlarıyla ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Fakat ne hikmetse 2021 yılında tüm dünyanın yıllık enflasyon ortalaması yüzde 3,47; 2022 yılında yüzde 7,97; 2023 yılında da yüzde 6,8 çıkmıştır; Türkiye'de ise bu dönemde birikimli enflasyon varlık fiyatlarından da anlaşılacağı üzere 10 katı aşmıştır. Bu durumun gayet net şekilde farkında olan iktidar ise mızrak çuvala sığmayınca TÜİK verilerini manipüle etmeye başlamıştır. Yani vatandaşlarımızın yoksullaştırılmasında ve piyasa dengelerinin bozulmasında TÜİK'e merkezî bir rol verilmiştir.
Muhterem milletvekilleri, iktidar bilerek ve isteyerek yükselttiği enflasyonu düşük gösterebilmek için TÜİK'in bağımsızlığını, kurumsal tecrübesini ve objektifliğini ortadan kaldırmıştır. TÜİK'in enflasyon verileri ile aylık ve yıllık olarak mal ve hizmet fiyatlarındaki değişimleri ölçen ve kamuoyuyla paylaşan İstanbul Ticaret Odası ve Enflasyon Araştırma Grubu tarafından açıklanan veriler arasındaki makas gittikçe açılmıştır. TÜİK ise gelen tüm eleştirilere kulağını tıkamış, enflasyon oranını açıklarken kullandığı ve 2012-2022 yılları arasında yayınladığı madde fiyatlarını dahi açıklamaktan imtina eder hâle gelmiştir. Ayrıca, TÜİK madde fiyatlarının açıklanması yönündeki mahkeme kararlarına uymamakta ve âdeta milletimizle alay etmektedir. Hâl böyle olunca, ekonominin tüm dengeleri ortadan kalkmış ve piyasalarda fiyatlandırma algısı kaybolmuştur. Gelinen aşamada, ne yazık ki, Türkiye'de hiçbir mal ve hizmetin adil değerini tespit edebilme imkânı kalmamıştır. Neticede, bugün, piyasalarda tam bir fiyat anarşisi yaşanmaktadır.
Muhterem milletvekilleri, tüm bunları göz önüne aldığımızda, TÜİK'in bağımsızlığını, şeffaflığını, güvenilirliğini yeniden kazandıracak reformların yapılması zaruret hâline gelmiştir. TÜİK'in bağımsızlığını ve objektifliğini sağlayacak reformlar yapılmadığı sürece yoksulluk azalmayacak, gelir dağılımı düzelmeyecek ve satın alma gücü artmayacaktır. Aynı şekilde, ihracat artmayacak ve dış ticaret açığı kapanmayacaktır. Piyasalarda fiyatlama algısı düzelmeyecek ve fiyat anarşisi devam edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
METİN ERGUN (Devamla) - Kısacası, TÜİK'i düzeltmeden ekonomik dengeleri düzeltmek mümkün değildir, zira ekonominin temel kurallarından biridir; verilerinizi doğru ölçmezseniz doğru kararlar alıp doğru şekilde yönetemezsiniz.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken milletimizin yaşadığı maddi sıkıntıların nedenlerinden biri olan bu sorunun giderilmesi için araştırma önergemize desteklerinizi bekliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)