| Konu: | Diyarbakır Tabip Odası ile Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Cenap Ekinci'nin yaptıkları paylaşıma, TÜİK'e ve TÜİK Başkanının bugün yaptığı açıklamalara, emekli maaşlarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 09.07.2024 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün basına bir haber yansıdı, hepiniz görmüşsünüzdür, hem Diyarbakır Tabip Odası hem de Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Cenap Ekinci bir paylaşım yaptılar ve bu paylaşımda, gerçekten, kamuoyunda çok ciddi infial oluşturan bir iddiada bulundular. Haziran 2020'da Covid-19 hastalarının üzerinde Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde "Türk ışını" adlı, bilimsel olmayan, hiçbir testten geçmemiş bir cihazın denendiğini ve bu cihazın denenmesi sonucunda da bazı hastaların hayatını kaybettiğini ifade ettiler. Şimdi, daha vahimi, bu skandalın arkasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun olduğu iddia ediliyor. İddia o ki Mehmet Soylu'nun başında olduğu bir ekip özel uçakla Diyarbakır'a gelmiş ve bu cihazı, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Sağlık Bakanlığının bilgisi dâhilinde olmadan, herhangi bir yasal izin alınmadan hastalar üzerinde kullanmıştır.
Şimdi, biz buradan sormak istiyoruz: Sağlık Bakanlığı bu skandaldan gerçekten haberdar mıdır? Eğer haberdar değilse bu nasıl mümkün olabiliyor? Covid Bilim Kurulu bu deneyden haberdar mıdır? Bu tedavi yöntemi için gerekli yasal izinler alınmış mıdır, gerekli testler yapılmış mıdır? Bu tedavi yöntemi için özel uçakla Diyarbakır'a cihazı getirmişler; bu cihaz hangi firmanındır, kime aittir? SGK'yle anlaşmalı medikal malzeme satan şirketlerin bu süreçteki rolü nedir? Ve en önemlisi, neden özellikle Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi seçilmiştir? Acaba bölgenin sosyopolitik durumu bunda etkili olmuş mudur? Bu deneye göz yuman yetkililer kimdir, kimlerdir, bunlar daha sonradan terfi almışlar mıdır? Kaç vatandaşımız medikal tedavisi kesilerek bu deneysel tedavi uygulandığı için yaşamını yitirmiştir ya da daha sonrasında hastalık sekeli kalmıştır? Bütün bu sorulara hızlı bir şekilde yanıt oluşturulması gerekiyor. Tabii, tıbbi etik ve deontolojiyi hiçe sayan bu skandal sadece bir sağlık meselesi değil aynı zamanda bir insan hakkı meselesidir, yaşam hakkının ihlalidir, sağlık hakkının ihlalidir. Bu anlamıyla buradan bunu hem bir suç duyurusu olarak ifade etmek istiyorum hem de adli ve idari bütün mekanizmalarda bu sürecin hızlı bir şekilde araştırılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi talebimi de buradan kamu adına, halk adına, Diyarbakır halkı adına ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, sayın vekiller; şimdi, biliyorsunuz, ülkemizin şahane bir kurumu var: Evet, TÜİK. Daha doğrusu, ona "TÜİK" diyoruz ama ona "sarayın istatistik kurumu" desek daha iyi olur çünkü gerçekten "Türkiye İstatistik Kurumu" olma vasfını hak etmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu TÜİK aslında hepimizin gündelik hayat içerisindeki kazancına göz dikmiş bir kurum çünkü aylık ve yıllık olarak enflasyon oranlarını açıklıyor; bu enflasyon oranları en nihayetinde alacağımız maaş zamlarını etkiliyor; işte memurun, emeklinin maaş zamları buna göre hesaplanıyor ama hâlihazırda 2022'den beri enflasyon sepetinde ne olduğunu açıklamıyorlar, fiyat endeksini açıklamıyorlar.
Dün basında bir haberi vardı Alaattin Aktaş'ın, bu sepet ve bu sepetin içerisindeki her bir ürünün fiyatını açıklamıştı. Şimdi, TÜİK Başkanı bugün bir açıklama yapmış, demiş ki: Öyle değil, o iş öyle hesaplanmıyor. Biz 600 bin ürünü alıyoruz, o 600 bin ürünün de ortalamasını alıyoruz. İşte, sepette yumurta 2 nokta küsur oluyor ama aslında zaten gezen tavuk yumurtası 5 lira, normal yumurta 2 lira, ortalamayı alınca bu doğru bir fiyat. Şimdi, ben Türkiye'nin hemen hemen birçok iline giden birisiyim, birçok yerde de alışveriş yapıyorum. Ben tanesi 2 TL'ye hiç yumurta görmedim. Bu TÜİK Başkanı nerede yaşıyor, hangi evrende yaşıyor, hangi markete gidiyor gerçekten merak ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım, lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Bir de daha da kötü bir şey, bütün bu istatistiği manipüle ettiği, dezenforme ettiği, çarpıttığı yetmiyormuş gibi, işçinin, memurun, yoksulun, emeklinin zammına göz diktiği yetmiyormuş gibi bir de sürekli onları yalancı çıkaran ENAG'a laf söylemiş ve ENAG'ın aslında hesaplama yönteminin yanlış olduğunu söylemiş.
Şimdi, biz buradan tekrar soruyoruz: Bu market neredeyse TÜİK Başkanı açıklasın, biz oradan alışveriş yapacağız. 5 bin küsur liraya, 5.844 liraya ev neredeyse söylesin, biz gidip orada o evi kiralayacağız ve en önemlisi 33,69 liraya hangi doktor muayene yapıyor söylesin, biz, bundan sonra, bütün Türkiye halkları, yoksullar, emekliler olarak gidip orada muayene olacağız. Ya, bu kadar kör gözün parmağına da yalan söylenmez ki. Ya, eskiden bu kurumların bir karşılığı vardı, bir saygınlığı vardı ama saygınlık nerede, karşılık nerede, sözünün gerçekten hakkını vermek nerede?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlıyorum Sayın Başkan, son sözüm.
BAŞKAN - Bitirelim, lütfen, son defa...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bütün bunlardan azade diğer bir mesele, şimdi çok uzun girmeyeceğim ama bu emekli maaşları meselesi. Bakın, geçen dönemde de emeklilerin kök ücretinde artış yapılmadı ve bu nedenle de 10 bin TL'ye tamamlandı. Kök ücretler artmadığı için 4 milyona yakın emekli 10 bin lira civarında maaş almaya devam etti. Bu yıl enflasyon nedeniyle 24,73'lük zam yapıldı, hâlihazırda 1 milyon 800 bin insanın maaşı 10 bin TL'nin altında. Şimdi yine tamamlayacaklar, ne olacak? Yine kök ücretler artmayacak. Ya, insaf! Siz bu emekliden ne istiyorsunuz? Kök ücreti artırmak, gerçekten insanca bir yere getirmek, asgari ücreti eşitlemek bu kadar mı zor? Ulufe dağıtıyorsunuz, bahşiş dağıtır gibi emekliye para veriyorsunuz. Bu zulmü kabul etmiyoruz, bu ülkede yaşayan onurlu, emeğiyle çalışan ve emekli olan emekliler adına buradan bu itirazı da ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.