GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 5 Temmuz Başbağlar katliamının seneidevriyesine, Cumhurbaşkanının Kazakistan'daki toplantıda Filistin'de yaşanan zulümle alakalı İsrail'e karşı yapılacak yaptırımlar konusunda tüm dünya milletlerine tekrar çağrıda bulunduğuna, Cumhurbaşkanının millî futbolculara destek olmak amacıyla Hollanda'yla oynanacak millî maç için Almanya'ya gideceğine, Muş Milletvekili Sezai Temelli'nin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadeleri ile 98'inci Birleşimde "Tutanakçı arkadaşların da sol kulakları çalışmıyor." ifadesine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:99
Tarih:04.07.2024

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İlk değinmek istediğim mevzu, bugün 4 Temmuz, yarın 5 Temmuz ve Başbağlar katliamının seneidevriyesi, yıl dönümü. Otuz bir yıl önce 33 sivil insanımız katledildi. Biraz evvel terörle ilgili konuşmalar yapıldı. Doğrusu, ben, bazı kelimelerin erozyona uğratılmasını çok anlamsız buluyorum, çok faydasız ve zararlı buluyorum hatta. İlk hatiplerden bir tanesinde de vardı. Yani terör ne demektir? "Terör" dediğimiz zaman, işte Başbağlar terör demektir. Siz... Masum insanları, kadınları topluyor PKK, bu insanların üzerinde ne varsa hepsini alıyor ve kadın, çocuk, erkek demeden 33 insanı tarıyor, katlediyor; terör budur. Bu kelimeleri lütfen eritmeyelim, bu kelimelerin anlamlarını hafifletmeyelim, eleştiri yaparken onlara bir sürü kelime kullanabilirsiniz ama terör budur, masum insanları öldürmektir terör. Şimdi, burada, tabii, kurtulan bir insan var, Ali Bey, Ali Akarpınar; kendisinin konuşmalarını tekrar bugün dinledim, muazzam bir faciadan bahsediyor. Hiçbir sebep olmadan, bir propaganda yapıp, namazdan çıkmış insanları, kadınları, çocukları toplayıp öldürdüğünüz zaman bunun yarası üzerinden yıllar geçse de silinemiyor. İşte o yüzden bu ülkede terör karşısında insanlarımız, bu ülkeyi seven insanlar hiçbir özür üretmeden terör karşısında birleşiyorlar, kenetleniyorlar, güç birliği içerisinde oluyorlar. Ben bir kez daha, bu olayda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu olayları unutmamayı ve buradan yola çıkarak da ülkemizde huzurun, birliğin, beraberliğin ne kadar önemli olduğunu ve terörün ne kadar vahim bir hadise olduğunu bir kez daha hatırlatmayı ümit ediyorum bugün.

Bugün aynı zamanda, Sayın Cumhurbaşkanımız, Kazakistan'ta, önemli bir toplantı için orada kendisi. Bu toplantılarda tabii, pek çok görüşmeler cereyan ediyor. Bu konuşmalar, görüşmeler yapılırken en önemlilerinden bir tanesi muhakkak surette Filistin'de yaşanan zulümle alakalı. İsrail'e karşı yapılacak yaptırımlar konusunda tüm dünya milletlerine tekrar çağrıda bulundu, altını çizdi ve bu konuyla alakalı ortak bir iradenin hayata geçmesiyle alakalı Türkiye olarak kanaatlerini belirtmiş oldu. Bunun da çok önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Merih Demiral'a hem tüm millî futbolcularımıza destek olmak amacıyla millî maçı yerinde izleyecek, Hollanda'yla yapılacak olan millî maç için Almanya'ya gidecek. Bunun da, orada olunmasının, destek anlamında son derece önemli olduğunu söylemek istiyorum.

Şimdi, Grup Başkan Vekili arkadaşımız cezaevlerinde olan konuyla alakalı konuşurken bahsettiği konuda ben de hemen arama ihtiyacı duydum. Enis Yavuz Yıldırım, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü; ondan aldığım bilgiyi bizzat iletmek istiyorum. Şimdi, biz bu konuda siz... Sayın Bakanımızın da Sayın Başkanımızın da tabii, orada cevap verme imkânı yok ama muhakkak ki bir şekilde cevap da vermek isteyebilir. Asla tolerans yok. Eğer bu konuyla alakalı herhangi bir cebir, şiddet varsa somut olayla ilgili olarak somut olayı ben hemen almak istiyorum ve bu konuyla ilgili muhakkak arkadaşlarımız, hem adli hem idari soruşturma yapacaklar. Sadece bu konuya münhasır değil, şu anda bu konuda sıfır toleransımız var. Herhangi bir şekilde bir ihbar, bir görme, bir fark etme hâlinde hem adli hem idari soruşturma yapılıyor ve aynı zamanda da savcılıklara ihbar ediliyor. Bu konuyla alakalı bugüne kadar yapılan pek çok işlem var; "pek çok"tan kastım sayının fazlalığı anlamında söylemiyorum, ulaşan her ihbarla ilgili olarak muhakkak işlem olduğunun altını çizerek ifade ediyorum, yanlış da anlaşılmak istemem çünkü bizim prensibimiz her şeyin hukuk içerisinde cereyan etmesidir.

Şimdi, son bir şey daha söyleyeceğim, sanki biraz gündemden farklı olacak ama bir haksızlık yaptığımızı düşünüyorum, bir hakkı teslim etmemiz gerektiğini düşünüyorum; o da tam karşımızda oturan stenograf arkadaşlarımızla ilgili olarak. Dün yapılan tartışmalarda, konuşmalarda ki daha evvel de birkaç defa tekrar etti, denildi ki: "Stenograf arkadaşların bir kulağı sağır." Kime sağır? Bize, AK PARTİ'lilere. Türkiye Büyük Millet Meclisi çok kurumsal işleyen bir yer ve işlerini en sessiz ama en düzenli yapan arkadaşlarımız, stenograf arkadaşlarımız. Onlara böylesine bir haksızlık yapılmasını asla doğru bulmuyorum. Dün olan hadisede de kendileri konuyu işitmemişlerdir, tıpkı sizin işitmediğiniz gibi. Sadece buradan Ali Mahir Bey kendi aramızda konuşulan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Ya, ben uzatmayacağım Ali Mahir Bey gibi.

Sonuç olarak, kendi aramızda olan bir konuşmayı sadece en yakındaki arkadaşlarımızın duymasında olduğu gibi, değerli arkadaşlarımız da duydukları kadarını yazmışlardır. Ben bugüne kadar hiçbir tarafı tutmadan, hiçbir kasıt gözetmeden sadece ve sadece mesleklerini ifa eden stenograf arkadaşlarımıza da burada, herkesin huzurunda teşekkür etmek istiyorum.

Diğer konuları zaten konuşacağız, tartışacağız. Bahsettiğiniz konularla ilgili de şimdi Enerji Bakanlığımızı da arayarak bilgi almak istiyorum. Aldığım bilgiyi de sarih bir şekilde Genel Kurulda paylaşacağım.

Teşekkür ederim