GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Takım'a emek veren herkese teşekkür ettiklerine, Alman İçişleri Bakanının Millî Futbolcu Merih Demiral'la alakalı yaptığı açıklamaya, Muş Milletvekili Sezai Temelli ile Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine, TÜİK'in bugün açıkladığı ekonomik verilerle alakalı itirazlara ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:03.07.2024

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, dün Genel Kurulu kapatırken çok güzel bir ifadeyle, duayla Genel Kurulu kapattınız, dediniz ki: "Millî Takım'ın Allah yâr ve yardımcısı olsun, attıkları da gol olsun." Duanız hepimizin duasıydı, siz buradan dile getirmiş oldunuz. fevkalade bir gece oldu. Millî Takım'a emek veren ekip içerisindeki tüm arkadaşlara, genç sporcularımıza, hepsine teşekkür ediyoruz Türkiye adına; bizi çok mutlu ettiler, onurlandırdılar, devamının gelmesini bekliyoruz inşallah, cumartesi gününü iple çekiyoruz.

Tabii, bu arada, millî futbolcumuz Merih Demiral'la alakalı olarak bir durum yaşandı, kamuoyu da yakından takip ediyor; Alman İçişleri Bakanının kendisiyle alakalı yaptığı açıklamayı da çok faşizan bulduğumuzu ifade etmek istiyorum çünkü yapılan hâl ve hareketler o ülkenin kendi içinde ve değerleri içerisinde değerlendirilir. Kendi ülkelerinde, AfD başta olmak üzere, son derece ırkçı partileri eleştirmek yerine gerçekle yakından hiç alakası olmayan bir açıklama yapmasını hakikaten üzüntü verici buluyorum; bunu da ifade etmek isterim. Spor hepimizin birleştiği bir mecra hem ülke içinde hem ülke dışında. O yüzden, buradan yola çıkarak hacmini aşan anlamda, ayrıştırıcı bir tavır içerisinde bulunmanın bu anlamda turnuvaya ev sahipliği yapması hasebiyle Almanya'ya da yakışmadığını ifade etmek istiyorum.

Değerli Başkanım, biraz evvel, DEM Grup Başkan Vekili arkadaşımızın Antalya Serik'te çok genç bir evladımızın, Suriyeli bir çocuğumuzun öldürülmesiyle alakalı yaptığı açıklamaları -çoğu konuda farklı düşünüyoruz ama- ben de aynen destekliyorum. Burada, bu ülkede insanların hangi sebeple bulunduğunu biliyoruz, bölgenin nasıl istikrarsız hâle getirildiğini biliyoruz. Özellikle Suriye'de yaşananlar, Kuzey Irak'ta yaşananlar bilinçli olarak, kasti olarak yapılan işlerdir. Dışişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamada da altı çizilen şey budur yani bölgede istikrarsız bir alan, bir bölge oluşturulmaya çalışılıyor. Burada bize düşen, Türkiye Büyük Millet Meclisine düşen orada yapılan planlamayı, orada yapılan oyunu iyi görmek. Tüm bu olanlara karşı Türkiye'nin hâlâ istikrarını koruması, birliğini ve beraberliğini devam ettiriyor olması; işte, bir maç etrafında nasıl birleşiyoruz, Türkiye'de başımıza gelenlerde nasıl birleşiyoruz, depremde nasıl bir araya geldik; bunların hepsini düşündüğümüzde, kendi gücümüzü fark etmenin Türkiye'nin geleceği açısından fevkalade önemli olduğunu söylemek istiyorum.

Şimdi, bugünkü ekonomik verilerle alakalı da birkaç kısa şey ifade ederek konuşmamı tamamlayacağım. TÜİK'in verileriyle alakalı itirazları arkadaşlarımız söylüyorlar fakat tuhaf bir şey ortaya çıkıyor yani TÜİK ENAG'tan bile yüksek bir rakam açıkladığında hiç kimse itiraz etmiyor ama nasıl ki TÜİK, ENAG'tan daha düşük bir açıklama ortaya koyduğunda tuhaf bir şey ortaya çıkıyor -vay efendim- "Yalan." oluyor. Şimdi, bir defa, TÜİK Eurostat ve BM standartlarına uygun olarak çalışmalar yapıyor ve bu manada yapılan çalışmalara baktığımızda, enflasyonda bir geriye gidiş olduğunu görüyoruz. Şu anda belki söylemekte fayda var, 3 aşamalı bir program uyguluyor Hazine ve Maliye Bakanlığımız; birinci aşamasını tamamlamış durumda yani bir geçiş süreci vardı, bunu tamamlamış durumda ve şimdi, özellikle temmuz ayıyla beraber bir dezenflasyona geçecek Türkiye; 2026'ya kadar, inşallah, hedeflediğimiz tek haneli enflasyona ulaşma gayreti içerisindeyiz. Tabii ki zorlukları hepimiz yaşıyoruz, hepimiz sokaktayız, milletvekiliyiz; insanlara temas ettiğimizde, konuştuğumuzda bunları görmemek mümkün değil. O yüzden, bu yapılan çalışmaları değerlendirirken özellikle Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek'in ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz Beyefendi'nin de bu konudaki hâkimiyetiyle beraber çok özenli bir çalışma yapıldığını ifade etmek istiyorum. Bu konulara yaklaşırken de bu problemin çözümünün hep beraber olacağının altını çizmek istiyorum.

Son bir şey, seçimle alakalı olarak da tabii, Sayın Ali Mahir Bey kendi Genel Başkanlarının yaptığı açıklamayı kaçırıyor bence. Sayın Özgür Özel yaptığı açıklamada iki buçuk yıl vermekten bahsetti yani "Seçime isterseniz iki buçuk yıl verelim, bekleyelim bu iki buçuk yılı, ondan sonra karar verelim." dedi. Yani bir karar vermek lazım; hemen mi, yarın mı, sabah mı, iki buçuk yıl mı? Yani sonuçta, biz AK PARTİ olarak ne zaman "seçim" denmişse orada olduk yani biz seçimden kaçan bir parti değiliz fakat Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin en önemli özelliği istikrarlı bir süre içerisinde bir hükûmet modeli ortaya koyabilmek idi ve onun da sağlamış olduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Son cümlem.

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Bu konuda, bu kararın nasıl verileceğini, Anayasa'ya göre seçim kararının nasıl verileceğini hepimiz biliyoruz fakat şu andaki en önemli hedefimiz milletimizin bize vermiş olduğu yetkiye dayanarak 2028'e kadar bu süreci tamamlamaktır. Tabii ki bunlar, Türkiye'nin şartları içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararıdır; bunu da ifade etmek isterim.

Teşekkür ediyorum.