| Konu: | Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 02.07.2024 |
MHP GRUBU ADINA SEMİH IŞIKVER (Elâzığ) - Teşekkür ederim. Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen büyük Türk milletini en müstesna duygularımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, söz konusu kanun teklifiyle Limanlar Kanunu'nda, Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun'da, Orman Kanunu'nda, Türk Sivil Havacılık Kanunu'nda, Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu'nda, Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunda, Türk Ticaret Kanunu'nda, Posta Hizmetleri Kanunu'nda, Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması amaçlanmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir." sözleriyle bizleri yönlendirdiği ve aziz Türk milletinin havacılıkta yapmış olduğu HÜRJET, Akıncı İHA, AKSUNGUR İHA ve KAAN gibi yerli ve millî ürünlerin göklere attığı imzayı bir kez daha sizlerin huzurunda bütün kalbimle kutluyorum.
Türk Hava Kuvvetleri çağın gerekliliklerine uygun olarak insanlı platformların yanında insansız platformları da muharebe alanında sık bir şekilde kullanmaya başlamıştır. Önceleri ithalat yoluyla temin edilen bu sistemler son yirmi yılda savunma sanayisindeki atılımla öz kaynaklarımızla üretilmeye başlanmıştır. Test süreci devam eden Bayraktar TB3, insansız savaş uçakları KIZILELMA ve ANKA-3 de önümüzdeki dönemde Türk Hava Kuvvetleri filosuna katılmak için gün saymaktadır. Yapılmış olan ve yapılması hedeflenen bu büyük çalışmaların devamının geleceğine inancımın tam olduğunu belirtiyor, bu hususta emeği geçen herkese hassaten teşekkür ediyorum.
Bugün görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle ulaştırma, denizcilik, haberleşme, uzay ve bilgi alanlarında dengeli, erişilebilir, ekonomik ve güvenli hizmet anlayışıyla toplumumuzun yaşam kalitesinin yükseltilmesine ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan muhtelif konulara ilişkin ihtiyaç duyulan kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.
Bu düzenlemeyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına liman, iskele ve kıyı yapılarında gemilere verilen hizmetlere ilişkin gerektiğinde taban ve tavan ücret belirleme yetkisi, özel kanunlarda hüküm bulunmayan hâllerde gemilerin demirleme ücretlerini ve bu ücretlerin ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi vermektedir. Ayrıca, kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin hususlar da düzenlenmektedir. Römorkörcülük hizmetlerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkisinde olduğu ve söz konusu hizmetlerin ise boğazlarda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından yürütüleceği ifade edilmektedir.
Yine, liman giriş ve çıkış işlemlerinin denetiminin sistem üzerinden ve sunulan belgeler üzerinden de yapılabilmesi için düzenlemeler yapılmaktadır. Ticaret gemilerinin tahsis edildikleri işlere ve yapacakları yolculuklara göre tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme, seyir ve telsiz ekipmanları ve sair araç ve teferruatlarının haiz olması gereken durumları ve bu hususların denetiminin uluslararası sözleşmeler kapsamında olan gemiler için taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere göre belirlenmesi, uluslararası sözleşme kapsamında kalan gemiler için ise Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmeliklere göre belirlenmesi yine hedeflenmektedir.
Yine, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı tarafından getirilen standartlara uyum sağlamak ve Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu iptal kararının gereğini yerine getirmek amacıyla 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu'nda değişiklikler yapılması amaçlanmaktadır.
Yine, gerçek kişiler ile tüzel kişilere tatbik edilecek cezalarda etkin, caydırıcı ve orantılı tutarların belirlenmesi için idari para cezalarının üst sınırı yükseltilmekte, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına istinaden insansız hava araçlarına ilişkin düzenlemeler getirilmekte ve idari para cezaları düzenlenmektedir.
Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı tescilli gemilerde pay devirlerinde ve miras yoluyla devirlerde alınacak harçlar genel hükümlerle uyumlu hâle getirilmekte; miras yoluyla devirde harç alınmayacağı, pay devirlerinde ise pay oranında harç alınacağı hükme bağlanmaktadır.
Afet müdahale planı dâhilinde afet tahliye koridoru olarak planlanan ve transit yük taşımacılığının yoğun şekilde gerçekleştiği otoyollar üzerinde gerekli yük aktarma merkezlerinin kurulabilmesi de ayrıca amaçlanmaktadır.
Bu ve bu gibi konuları içeren kanun teklifimizin ülkemize ve aziz milletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak'tan temenni ediyorum.
Değerli milletvekilleri, haziran ayı içerisinde ülkemiz genelinde birçok noktada orman yangını çıkmıştır. Bu yangınlardan bazıları da seçim bölgem Elâzığ'da meydana gelmiştir; Merkez, Harput ve Baskil Aladikme köylerinde yaklaşık 300 hektar; Maden, Çakıroğlu, Baskil ve Sarıgül köyünde ise 107 hektar orman alanı büyük hasar almıştır. Yapılan arıcılık faaliyeti, yüzlerce kovan ve çok sayıda meyve ağacı da yine zarar görmüştür. Elâzığ'da yangında can kaybı yaşanmamış olması sevindirici olsa da maddi zarar oldukça büyüktür. Ayrıca, Elâzığ yangınında yaralanan 4 hemşehrimize de sizlerin huzurunda bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu vesileyle, Diyarbakır ve Mardin'deki yangınlarda da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Rabb'im bu acı tabloyu ülkemize ve milletimize bir kez daha yaşatmasın.
Değerli milletvekillerimiz, Elâzığ'da yüzyıllardır âdeta Güneydoğu Anadolu'nun kale kapısı hüviyeti taşıyan, vatan, millet, bayrak âşığı insanların beldesi olan Maden ilçemizin Camiikebir Mahallesi 19 Haziran 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı kararıyla Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un 2'nci maddesi gereğince riskli alan olarak ilan edilmiştir. Maden'imizde bulunan bakır işletmelerinin uzun yıllardır, neredeyse 2008 ile 2016 yılları arasında üretmiş oldukları bakır cevherinin cürufunu aynı yere biriktirmesi sonucunda yaklaşık yedi sekiz senedir Madenli hemşehrilerimizin yaşam kalitesi değişmiş, yaşam standartları düşmüştür. Maden'de yaşamaya ilişkin çok önemli bir stres yaratan ve özel bir firma eliyle ortaya çıkan bu durumun kaldırılması insanlık adına çok mühimdir. Madenlinin hem bir toprak kaymasıyla karşılaşmaması hem de özel bir firmanın keyfî uygulamalarıyla Maden'deki vatandaşlarımızın hak etmedikleri bir stresle yaşamalarının önüne geçilebilmesi için gerekli önlemlerin alınması elzemdir. Bu hususta, bizler de Bakanlık nezdinde gerekli görüşmeleri yaptık, önergelerimizi de verdik. Bayram öncesinde, ilçede stres yaratan ve insanların yaşam standartlarını düşüren yıkım faaliyetinin durdurulması için Sayın İçişleri Bakanımıza gittik; Sayın Ali Yerlikaya Bakanımıza bu husustaki hassasiyetlerinden ötürü sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.
Yine, Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak yeniden atanan Sayın Murat Kurum Bakanımıza da buradan yeniden hayırlı olsun diyorum. Kendisi de Maden'deki durumu çok iyi bilmektedir. Bu hususta da boşaltılması planlanan ev ve iş yerlerinin yeniden yapılarak Madenli hemşehrilerimize teslimi noktasında da Sayın Murat Kurum Bakanımızın da desteklerini beklediğimizi bir kez daha sizlerin huzurunda ifade ediyorum. Yine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızdan da Maden'de hafriyata sebep olarak aziz hemşehrilerimizi çıkmaza sürükleyen bu firmanın sorumluluğunu yerine getirmemesinden ötürü cezai yaptırımların uygulanması hususunda destek bekliyoruz.
Allah'ın izniyle bu hafta içerisinde, Madenli hemşehrilerimiz müsterih olsunlar, bu hususta İçişleri Bakanlığında, AFAD yetkililerinin de katılımıyla, Madenli hemşehrilerimizin mağduriyetlerine son verecek bir sürecin başlangıç meşalesini yakmayı planlıyoruz.
Değerli milletvekillerimiz, Elâzığ'yla ilgili önemli bir konu da 1950'li yıllarda faaliyete geçen ve Aksaray Mahallesi'nde bulunarak o dönem il merkezinde kalan Elâzığ Çimento Fabrikası'nın çevre ve insan sağlığına verdiği zarardan dolayı kaldırılmasının gerekliliğidir. Elâzığ'ın coğrafi yapısının sadece belli yönlerden hava akımına izin vermesinden ve çöküntü ovası olma özelliği taşımasından ötürü fabrika günümüz şartlarında âdeta zehir saçmaktadır. Hava kirliliğini artıran ve yıllık ortalama 160 bin ton üretimiyle gece gündüz durmadan çalışarak hemşehrilerimizin yaşam kalitesini düşüren söz konusu fabrikanın kaldırılması yaklaşık yirmi-yirmi beş senedir Elâzığ siyasetinin gündemindedir; buna rağmen bir arpa boyu yol alınamamıştır. Konuyla ilgili gerek Sağlık Bakanlığına gerekse de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza soru önergelerini vermiş bulunmaktayız. Milletimizin sağlığını tehlikeye atmamak ve bir şehrin geleceğini yok etmemek adına tüm devlet yetkililerinden Elâzığ Çimento Fabrikası'nın bulunduğu yerden, şehir merkezinden il dışında bir yere taşınması hususunda desteklerini talep etmekteyim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son olarak, bugün oynanacak son 16 turunda çeyrek final kapısını kovalayan, Avusturya karşısında başarıyı hedefleyen Millî Takım'ımıza dualarımızla, temennilerimizle beraber olduğumuzu ifade etmek istiyor "Sahada siz, ardınızda milyonlar var." diyorum ve "Kalbimiz sizinle Bizim Çocuklar." diyerek sözlerime son veriyorum.
Gazi Meclisimizi ve siz değerli milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)