GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:02.07.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Madımak'ta kaybettiğimiz kıymetli Şair Metin Altıok "Geriye Kalan" adlı şiirini "Geriye sen kaldın işte." diye bitirir. "Geriye sen kaldın işte." Geriye kalanlar, biz geriye kalanlar, bir ömre sığdırdığımız onlarca katliamdan geriye kalanların hakikate karşı sorumlulukları var, hakikate karşı borcumuz var geride kaldığımız için ve bilim de bilim ve ifade özgürlüğü de hakikat ortada olmadığı için var, hakikati ortaya çıkarmak için var. Dolayısıyla, bu akademik özgürlük konusuna buna değinmeden gelemedim.

Akademik özerklik, bilimsel özerklik meselesi geçen hafta da gündemimizdeydi ve ben geçen hafta bu konu üzerine zaten konuşmuştum. Burada biraz spesifik bir mesele var, Şehir Üniversitesi meselesi var. Bu noktada, Saadet Partisinin önerisine katıldığımı en baştan söyleyeyim. Bir kanunla kurulmuş ve Anayasa'da özerkliği temellendirilmiş bir üniversitenin idari bir kararla kapatılmasının savunulur bir tarafı yoktur. Şehir Üniversitesinin kapatılmasında da müthiş mağduriyetler yaşatılmıştır. Kıymetli -aralarında arkadaşlarımızın olduğu- kadrolar bir geleceksizlikle baş başa bırakılmış. Yine, öğrenciler hiç öngörmedikleri süreçler içinde kendilerini bulmuşlardır. Fakat "Şehir Üniversitesi" denildiği zaman aklımıza gelen başka şeyler de var, Şehir Üniversitesinin kurucu kadrolarında hakikate borcu olanlar da var. Böyle dediğimiz zaman ilk akla gelen isimlerden biri, Şehir Üniversitesini hayata geçiren, Bilim ve Sanat Vakfının kurucularından Sayın Davutoğlu'dur. Dün katıldığım 10 Ekim karar duruşmasında aileler onun hakikate olan borcunu dile getiriyorlardı. Aslında Şehir Üniversitesi sürecine baktığımız zaman, burada da böyle hiç çekincesiz ve bunlara değinmeden sahiplenemeyeceğimiz bir sürü yanlış var. "Bilimsel özerklik, mali özerklik, akademik özgürlük" dediğimiz zaman, iktidarın bütün nimetlerini iktidar olunan dönemde bu kadar kullanarak -işte biliyorsunuz- TEKEL arazisi bilabedel devredilmiştir ve Şehir Üniversitesi bunun üzerine kurulmuştur. Daha sonra da bu, Danıştay tarafından iptal edilmişti. Bir bankadan, kamu bankasından kredi çekilerek kampüs hayata geçirilmiştir. Evet, Şehir Üniversitesi bütün bunlarla bunu iyi değerlendiren bir birikim ortaya koymuştur ama en başından işte Davutoğlu'nun Başbakan Danışmanı, Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde arkalarına şehir hatırası fonunu alarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelenk, lütfen tamamlayın.

SEVİLAY ÇELENK (Devamla) - ...çektirdikleri ve bu iktidar ilişkileri içinde temellenmiş bir üniversiteyi akademik özgürlükler, bilimsel özerklik temelinde savunurken aslında bunun birçok kırılganlığı ta o dönemden ifade ettiğini de görmek gerekir. Üniversiteler böyle başbakanların güçleri -daha sonra Davutoğlu döneminde TEKEL özelleştirilmiş, TEKEL arazisi oraya devredilmişti- bu etki, bu yetkiler kullanılarak kurulduğu zaman da bilimsel özerklikten, akademik özgürlüklerden önemli bir taviz vererek başlamış olurlar. Bunu da akılda tutmak gerekir ve bu kırılganlığın mağduriyeti ödenmiş, bununla da kalmamış aslında Şehir Üniversitesi 2020'de kapatılana dek birçok üniversite kapatılmış, üniversite büyük tasfiyelerden geçirilmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEVİLAY ÇELENK (Devamla) - Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)