GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2 Temmuz 1993 yılında Sivas'ta yaşanan elim hadisenin yıl dönümüne, sığınmacı meselesine, Kayseri'de yaşanan olay sonrasında olan olayların ve eş zamanlı olarak El Bab'da yaşananların sadece Türkiye'yle değil dünyayla alakası olduğuna, silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Rize'nin Ardeşen ilçesi Tunca beldesinin eski Belediye Başkanı Ahmet Naci Aytemiz'e, bu akşam Avusturya'yla maçı olan Millî Takım'a, görevden ayrılan bakanlara ve yeni atanan bakanlara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:02.07.2024

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli Grup Başkan Vekili arkadaşlarımızın konuşmalarından sonra aslında konuşmak, cevap vermek gereken çok mevzu var fakat Sayın Bakanlarımız da yemin ederek Bakan olmak üzere arka tarafta bekliyorlar.

Ben birkaç şey ifade etmek istiyorum: Sivas'ta 1993 yılında yaşanan elim hadisenin bugün yıl dönümü. Ben de bu katliamı buradan lanetliyorum. Tabii ki geçmişe dönüp baktığımız zaman, özellikle 1980'den itibaren bizim fay hatlarımızı tetiklemeye çalışan, özellikle inanç ve etnik kökenden yola çıkarak, bizi rahatsız ederek buradan siyaset üretmeye çalışan, toplumu ayrıştıran ve maalesef bu tarz terör eylemleri yapan pek çok hadiseyle Türkiye karşılaştı; Madımak da bunlardan bir tanesi, yargılaması dâhil olmak üzere uzun zamana sâri bir olay. Bir defa daha ifade etmek istiyorum ki bu konu tüm vicdanları yaralayan bir meseledir ve buradan bir kez daha kınıyorum, lanetliyorum.

Madımak olaylarıyla ilgili olarak, özellikle AK PARTİ döneminde, 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan önemli, kapsamlı bir rapor var. Bu rapora bakıldığı zaman, aslında o döneme dair çok önemli noktalara ışık tutulduğunu görüyoruz sürecin akışına dair olmak üzere ve bu olaylar aslında tekerrür ediyor. Yani bugüne baktığımız zaman, ben sığınmacı meselesi ile bu konu arasında da bir korelasyon olduğunu görüyorum. Evvelden inanç üzerinden yaşanan ayrışmalar vardı; bugün, farklı meseleler üzerinden, Türkiye'nin problemlerini siyasallaştırarak bu problemler üzerinden ortaya çıkan ayrışmalar olduğunu görüyoruz. Sığınmacı meselesi de böyle bir mesele, çok önemli bir mesele ve biz de AK PARTİ olarak sığınmacıların bir an evvel huzur içerisinde kendi ülkelerine gitmeleri için çalışmalar ve gayretler ortaya koyuyoruz. Fakat bu konu sadece Türkiye'nin meselesi değil, bugün Avrupa'ya baktığınızda, Avrupa'nın özellikle son dönemdeki seçimlerine baktığınızda, Avrupa Parlamentosu seçimleri de dâhil olmak üzere, bu konuların ne kadar etkin olduğunu, sığınmacı meselesinin bir dünya meselesi olduğunu, dünyadaki politikaların bir tezahürü olduğunu görmek lazım. Bunlardan maalesef kaçınmak da mümkün olamıyor.

Özellikle, Kayseri'de yaşanan olaylarda -tabii, Kayseri'deki çocuğumuz şu an koruma altında, bu çirkin olayı yapan kişinin çocuğumuzun amcası olması tahammül edilir bir şey değil- hukuken süreç zaten devam ediyor fakat sonrasında olan olaylar ve onunla eş zamanlı olarak Suriye'de, El Bab'da yaşananların yine sadece Türkiye'yle değil, dünyayla alakası var çünkü ABD seçimleri bekleniyor. ABD'deki adayların bir kısmının Suriye'den çekilmeyle ilgili konuşmaları var, yeni bir tablonun ortaya çıkma ihtimali var, farklı şeyler ortaya çıkıyor. Türkiye'nin tekrar Suriye'yle görüşme ihtimalinin olması ve tüm bunlar bölgede var olan PKK ve DAEŞ unsurlarını hareketlendiriyor. Bunu görmemiz lazım ve bunlar olurken de bu konuların hiçbirinin, Kayseri'deki olayların da bölgede yaşananların da birbirinden bağımsız olmadığı kanaatindeyim. Buradan çıkacak olan şey -diğer konuyla da birleştirerek söyleyeceğim- bu tür konularda, toplumsal ayrışmaya ve öfkeye, tetiklenmeye müsait olan bu tür konular karşısında toplum olarak hassasiyet göstermemiz lazım ve bu hassasiyetin de en önemli merkezinin, remzinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da tüm milletvekillerinin bu hassasiyet altında konuşmaları gerektiği kanaatindeyim.

Şimdi, bir diğer önemli mesele...

(Uğultular)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, büyük bir uğultu var, lütfen birbirinizi duyacak kadar sessiz konuşursanız sevinirim.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Değerli arkadaşlarım, ben de rica edeceğim, selamlaşma konusunu biraz tehir edersek teşekkür edeceğim arkadaşlarıma.

BAŞKAN - Sayın Zengin, buyurun.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Değerli arkadaşlarım, biraz evvel öğrendiğimiz bir elim hadiseyi paylaşmak istiyorum, Rize'den. Uzun yıllar, 2 dönem Belediye Başkanlığımızı yapan Ahmet Naci Aytemiz arkadaşımız, kardeşimiz silahlı bir saldırıya uğradı. Rize Ardeşen Tunca beldesinin 2 dönem Belediye Başkanlığını yaptı, bizim Başkanımızdı ve kendisi hayatını kaybetti. Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu olay detaylı şekilde soruşturulacaktır ama buradan bakıldığı zaman, işte, siyasetin içerisinde hiç olmadık şeylerle karşı karşıya geldiğimizi görmenin üzüntüsü içerisindeyim.

Bir diğer önemli konu, akşam millî maç var, bütün Türkiye'nin birleştiği bir ortak nokta. Avusturya'yla yapılacak olan bu millî maçta Millî Takım'ımıza başarılar diliyorum. Biz de Meclis olarak çalışmalarımızı orayı hedefleyerek, o saati hedefleyerek tamamlamaya gayret göstereceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Millî Takım'da görev yapan her bir arkadaşımıza, futbolcularımıza başarılar diliyorum teknik ekiple beraber. Biz de onları heyecanla tüm Türkiye gibi izliyor olacağız.

Tabii ki ben bir teşekkürle konuşmamı kapatmak istiyorum. Sağlık Bakanlığı görevini uzun yıllar sürdüren değerli arkadaşımız Fahrettin Koca'ya çok teşekkür ediyoruz ve bugün itibarıyla Kemal Memişoğlu bu göreve devam edecek; kendisine de başarılar diliyorum, zor bir görev.

Yine, aynı şekilde, Sayın Mehmet Özhaseki'ye çok teşekkür ediyoruz; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız olarak uzun yıllar görev yaptı, geçmişte de bu görevi ifa etmişti ve şimdi bu görevi Murat Kurum arkadaşımız devralacak. Ben tüm Bakanlarımıza başarılar diliyorum. Bunlar zor görevler, kolay değil, bir bütün olarak düşünmek lazım; tek bir cümle, tek bir kelimeden yola çıkarak değil, tamamına bakarak değerlendirmek lazım. Onların da açıklamalarıyla ilgili aslında sayfaları açabilirim, hangi zeminde, nerede, nasıl söylendiğine bakarak kelimeleri, cümleleri değerlendirmek lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)