| Konu: | Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 26.06.2024 |
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önergeyle ilgili söz aldım ama konuşma içeriğim aslında önergeyle ilgili değil, Elâzığ'ımızın Maden ilçesinde yaşanan bir sorunla ilgili hem Meclisimizi hem kamuoyumuzu bilgilendirmek amaçlı bir konuşma olacak. Defalarca bu konuyu gündeme getirmiştim burada fotoğraflar göstererek, teknik olarak orada tutulan raporlarla ilgili, vatandaşların sorunlarıyla ilgili, beklentileriyle ilgili süreci anlatarak defalarca bu kürsüde Maden'i konuştum ama geldiğimiz noktada, bu konuşmalar, bu görüşmeler neticesinde, Maden'le ilgili süreci anlattığımız ve Maden'deki beklentileri anlattığımız süreçte ne yazık ki Maden'deki sorunun çözümüyle ilgili değil, tam tersine -yeni mağduriyetlerin- orada yaşayan vatandaşlarımızın yeni mağduriyetlerle karşı karşıya kaldığı bir süreç yaşıyoruz. Şimdi, karşımda AK PARTİ'li 2 Elâzığ milletvekilimiz oturuyor -Erol Hocam, Ejder Bey- onlar da geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgilendiler. Eğer benim buradaki konuşmamda ve vatandaşlarımızın oradaki beklentileriyle ilgili yanlış bir değerlendirme varsa oturdukları yerden de müdahale edebilirler; bu kadar da açık ve net konuşuyorum.
Maden ilçesi, aslında, Maden Bakır İşletmesiyle var olan bir ilçe. Öyle değil mi Ejder Bey, öyle değil mi Hocam? Geçmişte de binlerce insanın çalıştığı Bakır İşletmesi ilçenin hem ekonomisini hem sosyal yaşantısını destekleyen bir işletme ve Elâzığ'da açık hava sinemaları, tiyatrolar yokken, tenis kortları yokken sosyal yaşantı anlamında da çok farklılık gösteren bir ilçemiz. Ama ne yazık ki daha sonradan, Maden Bakır İşletmesinin özelleştirilmesinden sonra binlerce kişiyle çalışan o Bakır İşletmesi yüzlerce kişiye düştü ve oradaki yanlış madencilik anlayışından kaynaklı, maden pasasının yanlış stoklanmasından kaynaklı o bölgede sorunlar yaşanmaya başlandı ve 2019 yılında Sayın Cumhurbaşkanının kararnamesiyle o alan riskli alan ilan edildi. Riskli alan ilan edilmesinden sonra 2019'dan 2024 yılına kadar yapılan tek şey, devlet tarafından, kamu tarafından yapılan tek şey geçtiğimiz günlerde oradaki hak sahiplerine, mülkiyet sahiplerine, konut sahiplerine, iş yeri sahiplerine tebligat gönderilerek, belli bir süre verilerek "Evlerinizi boşaltın." dediniz. 2019-2024, bu beş yıl içerisinde vatandaşın barınabileceği bir mesken, bir konut, bir yerleşim alanı gösterilmedi, iş yerleriyle ilgili yeni bir çalışma yapılmadı, iş yerleriyle ilgili yeni bir düzenleme yapılmadı.
Ben geçen hafta Maden'deydim. Maden halkının üç ana başlıkta talep ettiği konu var. Hocam, size de; Ejder Bey, sizin de bilginize sunuyorum ayrıca Genel Kurulumuzun bilgisine sunuyorum. Bir: Bu pasadan kaynaklı riskin giderilmesi için oraya Maden Bakır İşletmesinin hafriyat olarak, pasa olarak yığdığı ve Diyarbakır-Elâzığ kara yolunu tehdit eden pasanın oradan mutlaka kaldırılması veya gerekli teknik önlemlerin alınması.
Doğru mudur Ejder Bey? Hocam, doğru mudur, böyle bir talep var mıdır? Vardır.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sayın Vekilim, iki görüş var orada, iki görüş var.
GÜRSEL EROL (Devamla) - İkinci görüş: Riskli alan ilan edilen bölgede teknik ekiplerce, üniversitelerce yeniden sondajlar yapılarak, teknik çalışmalar yapılarak riskli alan ilan edilen bölgenin yeniden değerlendirilmesi. Çünkü bununla ilgili de şöyle bir şey var: "Riskli alan, tam anlamıyla teknik olarak incelenmeden harita üzerinden belirlenmiş bir bölge olabilir." kaygısı ve endişesinin olmasından kaynaklı riskli alanın yeniden tespitiyle ilgili bir beklenti var. Üç: Konut sahipleri "Kardeşim, benim evim yıkılacak. Peki, ben nereye gideceğim, nerede yaşayacağım? Aradan geçti beş yıl, bu beş yıl süre içerisinde bana başımı sokacağım bir alan, bir mekân vermediniz." diyor. Öyle değil mi Ejder Bey? Hocam, öyle değil mi? Ve bunlar kendi kaderlerine orada terk edilir duruma geldiler.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Tam değil Başkanım.
GÜRSEL EROL (Devamla) - iş yerleriyle ilgili "Boşalt." diyorsun ama iş yerleriyle ilgili de yine iş yeri sahiplerine yeni bir alan, bir mekân göstermiyorsun. Yani insanlara diyorsun ki: "Sen burayı boşalt, ben burayı yıkacağım, ben seni kendi kaderine terk ediyorum, ne hâlin varsa gör." Bunun aksini savunuyorsanız o zaman bu kürsüden, çıkın "Eksik, yanlış bilgi verdin; biz Maden'le ilgili şu, şu, şu girişimlerde bulunduk, Maden'in sorunlarının çözümüyle ilgili şu taahhütlerde bulunduk." deyin, ben de size buradan teşekkür edeyim.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)