GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:12.06.2024

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Antalya'da sağlık sisteminde sorunlar devam ediyor. Sağlıkçıların, emekçilerin tüm mücadelesine rağmen hâlen yatak sorunuyla, yoğun bakımda yer bulma sorunuyla, ameliyat sırası bulma sorunuyla meşgul olmaktayız. Peki, Antalya'da sağlık sistemini yönetecek kişilerde durum nedir? Orada ise tam bir sağlıksızlık mevcut. Üç yılda Antalya'da 5 sağlık il müdürü geldi, sağlık sistemini düzeltecek kişi dayanmıyor Antalya'ya. Üç yılda 5'inci müdürü geçen hafta atadınız. Şimdi, Antalya'da veya bu ülkede sağlık sistemini Bakan mı idare ediyor yoksa orada "Ben sorumluyum." diyen siyasiler mi idare ediyor; ben buradan sormak istiyorum. Çünkü Antalya'ya gelen sağlık il müdürleri kendisini getiren siyasi iradeye karşı doğru bir iş yapabilme adına direndiğinde anında bir yerlere tayin ediliyor. Bu şekilde Antalya'daki sağlık sorunlarını nasıl çözeceksiniz? İşte her şey ortada, sorunlarla uğraşılan bir durum var. Buradan Sayın Bakana seslenmek istiyorum: Antalya'daki sağlık sorunlarıyla bizzat kendiniz ilgilenin. "Sağlıktan sorumluyum." diyen birilerine yetki vermeyin çünkü kim gelirse onunla kavga etmeyi hüner saymaktalar, o nedenle de sağlık il müdürü dayanmıyor.

Bugün Antalya'nın en önemli ve güncel sağlık sorunlarından bir tanesi 1968 yılında SSK Hastanesi olarak yapılan, sonra ilave binalarla güçlendirilen eski SSK, bugünkü ismiyle Atatürk Devlet Hastanesi. Bu hastane Antalya'nın merkezinde, hastaların en kolay şekilde ulaşabildiği ve herkesin çok iyi bildiği bir hastane. Şehir hastanesi yapıldı, öyle bir yer seçildi ki şehrin dışında; hasta, ambulansla da olsa şehir hastanesine gidinceye kadar hayati tehlike geçirecek kadar uzak bir mesafede ancak bu şehir hastanesi yani yanlış yere yapılan şehir hastanesini çalıştırabilmek adına Atatürk Devlet Hastanesini kapatma operasyonuna girişildi. Biz buna karşı çıktık ancak idareciler hastanenin içini bugüne kadar boşaltarak Atatürk Devlet Hastanesini işlevsiz hâle getirmek ve bu şekilde de şehir hastanesini canlandırmak istediler ve hatta öyle bir gerekçe buldular ki hastanenin bir bloğunda efendim, dayanıklılık sorunu var ama bir kısmını taşıdıkları Kepez'de bulunan diğer bir hastane ondan çok daha eski ve dayanıklılığı daha da sorunlu bir hastane. Önce şunu söylemek istiyorum: Atatürk Devlet Hastanesinin bulunduğu yere mutlaka yeni bir hastane yapılmalı. Sayın Sağlık Bakanı buraya bir hastane yapılacağına dair sözü tarafımıza vermişti. Dönemin yani iki yıl öncenin AKP il başkanı Antalya'da açıklama yaptı, dedi ki: "Buraya 300 yataklı hastane yapılacak." Yeni Sağlık İl Müdürü de "500 yataklı hastane yapılacak." Ben şunu söyleyeyim: Bakın, yatırım programında yok ve yine bütçede 1 TL dahi ayrılmış bir hastane değil. Bu koşullarda buraya nasıl hastane yapacaksınız, soruyorum. İşte yatırım programına almamışsınız, bütçesini ayırmamışsınız ama "Yapacağız." diyerek hastaneyi taşımaya kalkıyorsunuz. Tekrar söylüyorum: Buraya bir hastane, derhâl yenisi yapılmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım, müsaadenizle.

BAŞKAN - Selamlayın lütfen.

CAVİT ARI (Devamla) - Ancak bu hastane yapılırken arazinin de büyüklüğü dikkate alınarak yeni hastane inşaatı bir taraftan devam etmeli ama bir taraftan da mevcut hastane faaliyetine devam etmeli. Aksi hâlde öncelikle hastalar burada mağdur olacak ve yine o bölgede yer alan eczacı, medikal firmaları ve yine esnaf bundan zarar görecek. Şimdi bu durumlar ve tepkiler nedeniyle geçici olarak taşıma işleminin durdurulduğuna dair açıklamalar gelmeye başladı, "belki yılbaşı" denilmeye devam ediliyor. Sonuç olarak, ben Antalya halkı adına tekrar söylüyorum: Bu hastaneyi taşımayalım, yenisini yapıp öyle taşıyalım diyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarındın alkışlar)