GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:06.06.2024

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin geneli üzerinde yapılan konuşmalarda da yine alelacele hazırlanmış bir torba yasa olduğundan söz edildi. Bu kanun Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu için bugün yeniden gündeme geldi. Gerekçede de gördük ki kanun teklifindeki 59 maddenin 16 tanesi Anayasa'ya uyumluluğu sağlama amacıyla görüşülüyor. Bu 16 maddenin Anayasa'ya uyumlu hâle getirilmesine neden ihtiyaç duyuldu? Önümüzdeki teklif gibi çok sayıda teklifte bunu yaşadık. Neden sürekli burada çıkarılan kanunları Anayasa'ya uydurmak için görüşmeler yapıyoruz? Çok zamanımız mı var? Uğraşacak, çözecek başka sorunlarımız yok mu? Burada ya da komisyonlarda yapılan görüşmelerde muhalefeti, sivil toplum örgütlerini, halkın taleplerini dikkate alsanız ve buna yönelik önergeler de titizlikle görüşülse, Anayasa'ya aykırılık iddiaları burada dikkate alınsa ve tekrar tekrar görüşülse biz bu kanunları tekrar görüşmek zorunda kalmayız. Önemli olan, hızlıca, apar topar kanun çıkarmak mı, toplumun temel sorunlarını çözmek, düzenlemek mi? Burada sadece kısıtlı bir grubun uygun gördüğü, son derece yanlış ve hatta yer yer mevcut düzeni de altüst edecek nitelikte metinler alelacele geçiyor; niyet bu olmamalı, bundan vazgeçilmeli. Maalesef yerimizde sayıyoruz, hatta geriye gidiyoruz.

Görüştüğümüz bu teklifte de Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısı için, personeli için düzenlemeye ihtiyaç duyulan önemli birçok konu maalesef yok. Komisyonda dile getirdiğimiz, önerge verdiğimiz eksiklikler dikkate alınmadı. Çok önemli bir eksiklik olarak gördüğümüz askerî sağlık sistemine yer verilmedi. Memurların, polislerin, askerlerin dışında tutulduğu askerlik borçlanması meselesine çözüm getirilmedi. Bir kere daha tekrarlıyorum: Asker, polis ve memurların askerlik borçlanması yapabilmesini sağlamalıyız; bu insanlar mağdur, onlara sırtımızı dönmeyelim.

Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz teklifte bir tazminat konusu var. Komisyon görüşmelerinde bu düzenlemenin sorunu çözmeyeceğini, sorunu daha da artıracağını defalarca söyledik. Astsubayların ve subayların görevden ayrılma tazminatlarında değişiklik yapılmasını içeren düzenlemeler ortaya çıktı ve burada 4 katı bir tazminat yükümlülüğü getiriliyor; arkadaşlarımız, Genel Kurul aşamasına geçildiğinde de dile getirdi. Nitelikli personelin orduda devamını sağlamak amacımız olmalıyken siz ağır cezalar getirerek bunu sağlamaya çalışıyorsunuz; bu olmaz. Komisyon görüşmelerinde devletin yaptığı masrafın 2 veya 4 katını geri almasının gerekçesi olarak idare temsilcisi tarafından "Nitelikli personeli bünyemizde tutmak istiyoruz. Özellikle yurt dışında kurslara göndererek üstün yetenek kazandırdığımız personel, burada 6413 sayılı Disiplin Kanunu'nun ilgili maddesini kullanarak bir ay gibi bir süre içerisinde kendini Silahlı Kuvvetlerden attırıyor ve çok komik paralarla devlete büyük yükler getiriyor." şeklinde bir açıklama yapıldı. Makul olan, kişinin kamuya maliyeti neyse yasal faiziyle alınmasıdır; bundan fazlası demek, devletin sebepsiz zenginleşmesi demek.

Sayın milletvekilleri, soruyorum size: Tazminatı artırarak neyi değiştirebiliriz, neyi çözebiliriz? Subay ve astsubaylarımızı kaybetmek istemiyorsak cezayla korkutmak yerine onları Silahlı Kuvvetler bünyesinde tutmanın yollarını bulmalıyız. Ne ceza verirseniz verin, ekonomik olarak zor durumda olan, geçinemeyen personel orada durmaz değerli milletvekilleri.

Dün teklifin tümü üzerinde görüşmeler yapılırken iktidar milletvekillerinden biri "Pilotlarımızdan Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılanlara yıllık görev süresi sonunu beklemeden bilfiil icra ettikleri uçuş karşılığı toptan ödeme ve ilave tazminat verilebilmesini sağlıyoruz, muvazzaf subay olarak göreve devam etmek isteyenlerin de uçuş tazminatını iyileştiriyoruz." şeklinde ifadelerde bulundu. Nasıl ki görev süreleri dolan pilotlarımızı Silahlı Kuvvetler bünyesinde tutabilmek için uçuş tazminatlarını dahi süresini beklemeden ödeyebiliyorsak diğer Silahlı Kuvvetler personelinin de aynı şekilde tutmak için şartlarını iyileştirmeliyiz ve en önemlisi de bu kadar ağır cezalar uygulamamalıyız. Ayrıca, unutmayalım; adaletli bir disiplin anlayışı yoksa, kayırmacılık varsa, ondan, bundan, şundan olanlar birbirlerine her türlü baskıyı uyguluyorsa, tarikatlar, cemaatler kol geziyorsa orada insanları tutamayız.

Değerli milletvekilleri, Atatürk devrim ve ilkeleri bu ordunun temel taşıdır. Ulu Önder'imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk tek bir cümleyle ordumuzun manevi değerini şöyle özetlemiştir: "Ordumuz hayat ve haysiyet mücadelesinde milletin ve milletin gayelerinin yegâne dayanağıdır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Ertuğrul.

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Devamla) - İşte bu nedenle Silahlı Kuvvetlerimizin her bir mensubu çok kıymetlidir. Ordumuzun devamlılığı için baskıcı değil, ödüllendirici sistem benimsenmelidir.

Bu nedenle, kanun teklifinin bu hâliyle Meclisimizden geçmesini reddediyoruz. Cezayla uğraşacağımıza asker, polis ve memurlara askerlik borçlanması hakkı tanıyalım ve uzman çavuşların atanma sorununu çözelim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)