GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:06.06.2024

ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Genel Kurul üyeleri; öncelikle, CHP Grubunun acı kaybına ben de hem Okumuş ailesine hem CHP ailesine başsağlığı dileklerimle sözlerime başlamak istiyorum.

Bir süredir milletin vekili olma sorumluluğuyla çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu ülkenin, adalet peşinde koşan, geçim sıkıntılarıyla çırpınan insanlarını dinlemek ve artık hak aramaktan, isyan etmekten kısılan seslerini duyurmak üzere çalışmalarımı yoğunlaştırdım. Kabine toplantısı sonrası Sayın Cumhurbaşkanı "Mülkün temeli olan adaletin etkin, hızlı ve tarafsız bir şekilde işletilmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğiz." dedi. İlk günden beri adalet, demokrasi ve insan haklarını savunan DEVA Partisi olarak kendisiyle aynı amaç için ter döküyor olmaktan çok mutlu olabilirdik elbette ama adaletten anladığımız şeyin aynı olmadığını bir kez daha görmekten büyük üzüntü duyduk. Keza, önce, manşetlere düşen Anayasa Mahkemesi kararlarını gördük. Başlıklar şöyleydi: "Anayasa Mahkemesinden iptal kararları. 'Rektör Cumhurbaşkanı tarafından atanır.' hükmü iptal edildi." "Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanının Merkez Bankası Başkanını atama yetkisini iptal etti." Sonra ne oldu? Aceleyle Adalet Bakanından ve İletişim Başkanlığından açıklamalar gecikmedi: "Çeşitli mecralarda iddia edildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni hükûmet sistemi kapsamında Anayasa'dan, kanunlardan ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden kaynaklanan atama ve diğer yetkilerinin esası itibarıyla geçersiz olduğu veya yok sayıldığı şeklindeki yorumlar gerçek dışıdır." Tıpkı Millî Eğitim Bakanlığının kaşla göz arasında, artık bir haksızlık ve kayırma müessesesine dönüşmüş olan mülakatı Resmî Gazete'de, üstelik yüzde 50 şartıyla resmîleştirerek kitabına uygun hâle getirmesi gibi. Tıpkı, yine, Millî Eğitim Bakanının "On yıllık çalışmanın sonucu." dediği ancak sadece kendisinin haberdar olduğu "Maarif Yüzyılı" çalışmalarını duyurduktan sonra kendisine iletilen 75 bin görüşe göz bile atmadan ders kitaplarını çoktan yazdırmaya başlaması gibi aykırı olan Talim Terbiye mevzuatını kitabına uygun hâle getirmesi gibi; "Ben yaptım, oldubitti" anlayışı. Sizlerin adaletten anladığı, istediğiniz olmadığında, size adil koşullar tehlikeye girdiğinde işi kitabına uydurmak hâline geldi artık bugün.

Şu fotoğrafa iyi bakın: Bu fotoğraf bana sosyal medyadan ulaşan bir gence ait. Bu fotoğrafta ne var, biliyor musunuz? 70 yaşındaki babasının baktığı bir inekle, şebekesi olmayan bir köyde kendine masa yapıp alın teriyle KPSS'den yüksek puan almış ama sözleşmeli öğretmenliğe bile yıllarca reva görülmemiş gencecik bir gencin isyanı var, ahı var. Hangi birini anlatalım ki! Siz, adaleti ve liyakati önce tahrip ettiniz, sonra da yavaş yavaş tamamen imha ettiniz.

İstanbul'da 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama yaşam maliyeti açıklandı, yaklaşık 62 bin lira; üstelik, geçen aya göre bir ayda 2 bin lira da artmış. Emekli alıyor 10 bin lira, asgari ücretli alıyor 17 bin 2 lira; bir de 2 lirası var. Evlerde, mutfaklarda âdeta yangın var. Çürük meyvelerin satıldığı marketler, pazarlar var artık. Açlıktan derste bayılan çocuklar var ve biz böyle bir Türkiye'de âdeta devede kulak misali açıklanan kamu tasarruf paketini görüyoruz. Yani bunca yoksulluğun içinde şatafata devam, kendi düzeninize devam.

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'in selefi Sayın Nureddin Nebati'nin yanında görevi teslim alırken "Artık rasyonel politikalara dönmenin zamanı gelmiştir." demesinin üzerinden bir yıl geçti. Sayın Nureddin Nebati'nin ışıltılı gözlerinin içine bakarak "Mantıksız ve akıl dışı politikalarınızın artık sonuna geldik." dedi. Bunu kürsüden, iktidarınızın ekonomi politikalarını ballandıra ballandıra savunan siz değerli milletlerine de söyledi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Esen.

ELİF ESEN (Devamla) - Elbette.

Sayın Nebati de siz de sustunuz. "Kur korumalı mevduat" denilen ucube finansal çözümünüz yüzünden aziz milletimizin yaklaşık 1 trilyon lirasının üzerinde parasını, gelirini faiz lobisinin cebine gönderdiniz. Bu zararı da Merkez Bankasına devrettiniz. Zarar ettirdiniz ki bütçe dengesi şaşmasın, kurnazca; fakat bir yandan da Merkez Bankasının politikalarını altüst ettiniz. Emekliye, ülkenin yaşlısına iş aratarak, yoksul çocukları açta açıkta bırakarak edindiğiniz ve artık ülkeye büyük zararlar veren bu hükümranlık artık bitiyor. İşte, o gün, bizler bu ülkenin pırıl pırıl çocuklarıyla, bıraktığınız enkazdan, adil ve temiz bir toplumu büyüteceğiz.

Teşekkür ediyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)