Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 91 |
Tarih: | 05.06.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA AYTEN KORDU (Tunceli) - Sayın Başkan, ekranları başında bizi izleyen halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
5 Haziran mitinginde IŞİD tarafından yapılan bombalı eylemde yaşamını yitiren tüm canlarımızı buradan saygıyla anıyorum ve IŞİD'in kadın düşmanı olan, halklar düşmanı olan bu kirli zihniyetine karşı da her yerde mücadeleye devam ettiğimizi tekrar belirtmek istiyorum.
Tabii, çok önemli bir konu yoksulluk ve enflasyon konusu. Şimdi, bir insanın yaşadığı coğrafyada eğer demokrasi yoksa, eşitlik yoksa, özgürlük yoksa istikrarlı bir ekonomiden de bahsetmek çok mümkün değil, onu söyleyerek başlamak istiyorum. Dolayısıyla, yoksullukla mücadeleyi yürütürken belki dönüp savaş bütçelerine bakmak gerekiyor. Bu ülkenin nasıl aslında yoksullaştırıldığını, yoksulluğa mahkûm edildiğini, bütçelerde ayrılan savaş bütçelerine bakmak gerektiğini bir kez daha hatırlatarak bazı verilerle devam etmek istiyorum. Elbette ki ülkenin demokrasi, eşitlik ve özgürlük sorunuyla birlikte en ciddi sorunlarından bir tanesinin işsizlik ve yoksulluk olduğunu aslında buradaki hazırunun hepsi de çok iyi biliyor. Bu önemli sorunlardan bazı verileri açıklayarak aslında devam etmek istiyorum. Mayıs ayında enflasyon yüzde 75,5'le yetkililerin beklediği muhtemel zirveye ulaştı. İktidar "Enflasyonda yıl sonuna kadar ilk hedef yüzde 36." diye söylerken şimdi aslında "Yüzde 38'e nasıl düşürürüm?" diye mücadele ediyor kendince, yüzde 38'e düşürmekten bahsediyor. Şimdi, bunun çok mümkün olmadığını, olsa bile bedelinin yoksullara ödetilerek yapılacağı aslında herkesin malumu. Bu rakamlar resmî rakamlar çünkü sokakta, pazarda yaşanılan duruma bakıldığında, enflasyon konusunda gerçekler bambaşka şeyler söylüyor bize. Ekonomi bir ülkedeki herhangi bir siyasal süreçten bağımsız olmadığı için, gelinen noktada ekonomik kriz ile siyasi krizi belki de birlikte ele almak gerekir. Yani bir taraftan kayyum politikasını sürdürüp diğer taraftan ekonomik krizi çözeceğini iddia etmek hayal ürününden başka bir şey değildir.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yüzde 22,72 olarak açıkladığı beş aylık enflasyon, Enflasyon Araştırma Grubu yani ENAG tarafından yüzde 33,08 olarak hesaplandı. Ocak-Mayıs ayı dönemini kapsayan beş ayda sadece asgari ücretliden 3.148 lira, en düşük memur maaşından 6.292 lira, yine en düşük memur maaşının emeklisinden de 2.392 lira cebinden şimdiye kadar eksilmiş durumda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kordu.
AYTEN KORDU (Devamla) - ...yani yılbaşında 17 bin 2 lira yapılan asgari ücretlinin alım gücü 13.854 liraya düşmüş durumda.
Şimdi, bu rakamlara göre bile insanların kredi kartlarının harcamalarına bakıldığında, en fazla harcama yapılan kalemin gıda olduğunu tekrar buradan söylemek istiyorum. En temel ihtiyaçlar borçlanarak halledilmeye çalışılıyor. "Asgari ücretliyi, emekliyi enflasyona ezdirmedik." diyenlere bu mu ezdirmeme anlayışı? En düşük kira bile 15 bin TL.
Onun için diyoruz ki: Enflasyonun yükünü sadece yoksullar ve emekçilerden çıkarmaktan vazgeçin, kâr rekorları yapan sermayeyi vergilendirin. Temmuz ayında asgari ücretliler ve emekliler başta olmak üzere emekçilere insan onuruna yaraşır bir zam yapın diyorum ve biz, başta kadınlar olarak bu yoksullukla ilgili halklarımızla mücadeleye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)