| Konu: | Kayseri'de şehit olan pilotlara, TÜİK'in açıkladığı Mayıs ayı enflasyon verilerine, kayyum meselesine ve geçen hafta İsrail'in Refah'ta başlattığı katliamı protesto etmek için bir araya gelenlerin gözaltına alınmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 04.06.2024 |
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün saat on sıralarında Kayseri 12'nci Ulaştırma Ana Üs Komutanlığından eğitim için kalkan, Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza ait bir eğitim uçağımız Kayseri ili Kocasinan ilçesi Hasanpaşa Mahallesi yakınlarında maalesef düşmüştür. Eğitim uçağında görevli 2 askerî personelimiz, pilotumuz şehit olmuştur. Şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz, mekânları cennet olsun diye niyazda bulunuyoruz.
Ayrıca, dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından mayıs ayı enflasyon verileri açıklandı. Buna göre, enflasyon mayıs ayında aylık bazda yüzde 3,33'lük yükseliş kaydederken yıllık enflasyon yüzde 75,45'e yükseldi. Sayın Mehmet Şimşek'in büyük umutlarla enflasyonla mücadele etmek için göreve getirildiği 4 Haziran 2023'te enflasyon oranı Türkiye'de yüzde 39,59'du. Aradan bir yıl geçti, Sayın Mehmet Şimşek çok iyi bir mücadele ortaya koymuş olmalı ki enflasyonu yüzde 75,45'e çıkarmayı başardı! Enflasyonu yükseltmeyle ilgili bu mücadelesinden dolayı Sayın Mehmet Şimşek'e teşekkür ediyoruz! "Ekonomide çok kötü günler geride kaldı." demekten de geri durmadı. Daha önce de "Ekonomide kötü günler geride kaldı." sözlerini Sayın Cumhurbaşkanımızdan, önceki Hazine ve Maliye Bakanlarımızdan muhtelif tarihlerde duyduk ama maalesef, geride kalan, kötü günler değildi, hep sürekli daha kötü günleri görür hâle geldik. Umarım milletimiz bu kez aynı akıbetle karşılaşmaz ve daha da kötü günlerle karşılaşmayız ama iktidarın yapıp ettiklerine bakınca da daha kötü günler için kaygılı olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.
15 Temmuz 2016 askerî darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL sürecinde 15 Ağustos 2016 tarih, 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 38'inci maddesiyle Belediye Kanunu'na eklenen hükümle belediyeler kayyum atanması uygulamasına geçildi. Bu hain darbe girişiminin üzerinden geçen sekiz yıla ve bu süreçte gerek 2019 yerel seçimleri gerekse 2024 yerel seçimlerinde tecelli eden millî iradeye rağmen dün itibarıyla seçilmiş belediye organlarına kayyum atanarak seçme ve seçilme hakkının işlevsiz hâle getirilmeye çalışıldığı süreçlerin tekrar edilmek istendiği görülmektedir. Kayyum meselesiyle ilgili tartışmalarda üzerinde geniş toplumsal uzlaşı olan üç konunun altını Saadet Partisi olarak çizmek isteriz.
Birinci husus: Hangi seçilmiş makam olursa olsun makamlara seçilen kişilerin layüsel olmadığı dolayısıyla haklarında suç işlediklerine dair bir isnat veya iddia varsa bu kişilerin siyasetin baskısından uzak, bağımsız yargı tarafından incelenerek, soruşturularak, yargılanarak denetlenmesi ve günün sonunda suçlu ise cezalandırılması, suçlu değil ise beraat ederek aklanmasına dair süreçleri kamuoyunu da tatmin edecek şekilde, şeffaf bir şekilde yürütmemiz gerekir.
İkinci husus: Mahallî idarelerin millî iradenin seçimle işbaşına gelmiş kişilerce yönetilmesini, şayet Anayasa ve hukukun gerektirdiği şekilde belediye başkanı olacak kişinin sürekli veya geçici olarak belediye başkanlığından ayrılması ya da açığa alınması hâlinde millî iradenin gereği olarak belediyelerin seçilmiş Meclis üyeleri arasından yine Meclis üyeleri tarafından seçilmiş kişilerce yönetilmesinin millî iradeye saygı olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Üçüncü bir husus da beraatizimmetin esas olduğu, suçun şahsiliği ilkesi gereğince şayet bir belediye başkanı suç işlese dahi bütün Meclis üyelerini ve onu seçen bütün seçmenleri cezalandıracak bir toplu cezalandırmanın da vicdani, insani ve hukuki olmadığını düşünüyoruz.
Üzerinde geniş toplumsal uzlaşı olan, hemen hemen her siyasi fikriyata sahip kişilerce üzerinde mutabakata varılan bu üç noktayı dikkate almayan ve yaklaşık sekiz yıldır süregelen kayyum uygulamalarının üçüncü dönemi için start verildiğine dair ilk işaret maalesef dün verilmiştir. Saadet Partisi olarak vurguladığımız bu üç geniş uzlaşı noktasını dikkate almayan kayyum uygulamalarını doğru bulmadığımızı, bu uygulamaların millî iradeye ve toplumsal barışa hizmet etmediğini ve bu uygulamaları kabul ve tasvip etmediğimizi tekraren vurgulamak isteriz.
Yine, bir diğer önemli husus, geçtiğimiz hafta İsrail'in Refah'ta başlattığı katliamı protesto etmek için bir petrol şirketinin önünde bir grup genç sivil inisiyatif sahibi bir araya geldi, ne var ki mala zarar vermek gibi ciddiyetsiz gerekçelerle sabaha karşı evlerinden şafak operasyonlarıyla gözaltına alındı. Her ne kadar dün akşam saatlerinde gençlerin tamamı serbest bırakılmış olsalar da bu utancın ülkemize yaşatılmış olması bizleri derinden sarsmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - İfadeleri alındıktan sonra serbest bırakılacak kişilerin bir şafak operasyonuyla gözaltına alınması, âdeta bir cezalandırma veya gözdağı işlemi gibi gözaltı işleminin yapılması ve gözaltında kadınlara çıplak muamele, erkeklere kötü muamele şeklindeki uygulamaların şikâyet olarak dile getirilmesi, bu Hükûmetin ve Filistin meselesine, insan hakları meselesine duyarlılık gösteren herkesin takip etmesi gereken bir konudur. Burada iktidar âdeta "Protestolar bile benim kontrolümde olmalı ve benim tarafımdan organize edilmedikçe makbul olmamalı." anlayışını ortaya koyuyor. Her şeyden ve herkesten uslu çocuk olmasını beklemeyin. Sizden olmayanların da ortaya koymuş olduğu protestolar, düşünce ve ifade özgürlükleri olabilir. Bunların sonucu, coplanmak ya da bir şafak operasyonunda gözaltına alınmak asla ve asla olmamalı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Toparlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla burnunuzun dibinde tarihin en kanlı soykırımlarından biri gerçekleşirken bunlara sesinizi somut adımlarla yükseltmenizi beklediğimiz gibi bu süreçte insanlarımızın vicdanında daha derin yaralar açmamak için bu protesto ve düşünce ve ifade özgürlüğünü ortaya koyan vatandaşlarımıza karşı hukuka ve adalete uygun tavırlar ortaya koymanızı bekliyoruz. Birilerini savunmak için değil insanlarımızı savunmak için bu adli işlemleri işletin ve bir daha asla ve asla zalimin zulmüne sessiz kalmamak için haykıran gençleri bir şafak operasyonuyla gözaltına almaya sakın ama sakın yeltenmeyin diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.