GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Eşgüdüm Ofisi Bölgesel Ofisinin İstanbul'da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:30.05.2024

CHP GRUBU ADINA ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclisimizde görüşülen her konu muhakkak çok önemlidir ancak sizlere seçim bölgem olan Denizli'den önemli bir durumu aktarmak istiyorum: Denizli'de Acıpayam ilçemizde Akalan Mahallesi başta olmak üzere, Pınaryazı, Köke ve Aliveren Mahallelerinde dün gece kırk beş dakika süren ve 10 bin dekar alana zarar veren bir dolu yağışı meydana geldi. Tüm çiftçilerimiz ve hemşehrilerimiz bu afet nedeniyle zarar gördü. Yağan dolu yüzeyde 5 santimlik beyaz bir örtüye neden oldu. İlk tespitlere göre kavun, karpuz ve biber tarlalarında ürünler zayi oldu, büyük bir zarar meydana geldi, tek bir fide kalmadı, çiftçinin bütün emeği, alın teri yok oldu.

Öncelikle Tarım Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı'ya seslenmek istiyorum: Bölgede çok sayıda TARSİM'li olmayan çiftçimiz mevcut. Bu çiftçilerimizi kaderine terk edemeyiz. Onların alın teri bizim için çok kıymetli. Onların zararlarına devletimiz tarafından güvence verilmeli. Üreticimiz yalnız bırakılmamalı, çiftçilerimizin kredi ve sigorta prim borçları derhâl ertelenmeli, fide desteği verilmeli. Bu afeti hızla atlatmak, yaralarımızı sarmak için yapılacak olan yardımların ivedilikle ulaştırılması gerekmektedir. Hükûmeti harekete geçmeye ve devletimizi üreticimize, çiftçimize sahip çıkmaya davet ediyor, Acıpayamlı hemşehrilerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Değerli arkadaşlar, Denizli'mizin çok önemli bir sorununu daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Devlet insanı yaşatırsa vardır. Denizli birinci derece deprem bölgesinde ve son beş yılda 2 ilçemizi de etkileyen depremler meydana geldi. Can kaybı yaşanmadı, çok sayıda bina yıkıldı ve birçok vatandaşımız büyük maddi zarar gördü. Denizli'de deprem olması hâlinde ilk yıkılacak binalar Emniyet Müdürlüğü binası ve Denizli Devlet Hastanesidir. Şu an Emniyet Müdürlüğü binamız boşaltılmış durumda. Kahraman polislerimiz ne yazık ki şehrin birçok yerine dağılmış, ama konteynerde ama başka kamu binalarında, bir odada 4-5 kişi, dağınık bir şekilde, zor şartlarda görev yapmak zorundadır. Buradan Bakanlığa seslenmek istiyorum: Denizli'nin acil olarak Emniyet Müdürlüğü binasına ihtiyacı vardır; Denizli'ye yakışan, uzun yıllar hizmet edecek modern bir binanın ivedilikle yapılması gerekmektedir.

Şiddetli bir deprem olması hâlinde en büyük risk ise halk sağlığının kalbi olan Denizli Devlet Hastanesidir. Bu konuda AKP Hükûmetini defalarca uyardık. Bu uyarılar karşısında Bakanlık sadece bir rapor hazırlamakla yetindi. Hazırlanan rapor gösterdi ki şiddeti yüksek olmayan bir deprem meydana geldiğinde bile binalar yıkılacak durumdadır. Buna karşı hastane tahliye edilmedi, güçlendirme yapıldı. 1970'lerden kalma, 8 bloklu, bin yatak kapasiteli Denizli Devlet Hastanesinin gece nüfusu 2.500 kişi; gün içinde doktorlar, sağlık çalışanları, hastalar ve hasta yakınlarıyla bu sayı 5 bin kişiyi buluyor. Olası bir depremde 5 bin canımızı riske attığımız gibi -Allah korusun- böyle bir felaket yaşanırsa geride kalanlar için sağlık hizmeti verecek, şehrin kalbindeki en büyük kurum yok olacak.

Buradan iktidara sesleniyorum: Denizlili vatandaşlarımızın hayatının hiç önemi yok mu? Denizli en çok vergi veren illerin başında gelir fakat karşılığında bir emniyet müdürlüğü, bir hastane, bir stadyum bile yapılmamıştır. Şehir hastanesi yapılmak istenmiş fakat beceriksizlik örneği olarak Denizli Şehir Hastanesi tam bir masala dönüşmüş durumdadır. 4 ihalenin 1'incisi 2020 yılında yaklaşık 1 milyar TL olarak yapılmıştı; 2'nci ihale altı ay sonra tekrar yapıldı, 1 milyar TL'nin üzerine biraz daha fazla çıktı. Ne mi oldu? Temeli atıldı, yüklenici firma inşaatı terk ederek kaçtı. İşte, Denizli Şehir Hastanesinin dört senedir durumu bu arkadaşlar.

Deprem bölgesindeki ve hatta çok yakınından fay hattı geçen şehir hastanesini otlar bürümüş, temelleri çürümüş durumda. 2020'de 1 milyar TL olan bedel geçen hafta 4'üncü ihalede tam 11 milyar 999 milyon TL bedele ulaştı. Yanlış duymadınız, dört senede tam 12 kat arttı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, Sayın Arpacı, lütfen tamamlayın.

ŞEREF ARPACI (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Daha başlamadan halkın cebine el uzatıldı, 1 milyar TL'ye bitecek iş 12 milyar TL oldu. Şimdi soruyorum: Nerede enflasyonu hesaplayan TÜİK Başkanı? Nerede halkın sağlığından sorumlu Sağlık Bakanı? Nerede depremle ilgili önlem alması gereken Şehircilik Bakanı? Nerede "Tasarruf yapacağız." diyen Maliye Bakanı? Nerede "Harcanan her kuruşun hesabını soracağım." diyen Cumhurbaşkanı? Vatandaşın asgari ücretine, memurun ve emeklinin maaşına gelince enflasyonu doğru hesaplayamayan iktidarınızın yandaşa ihale verirken nasıl hesaplamalar yaptığını hepimiz görüyoruz.

Sözlerime son verirken halk sağlığının ve insan canının ranttan, talandan ve şatafattan önemli olduğunun artık farkına varın diyor, yüce kurulu saygıyla selamlıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)