| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Eşgüdüm Ofisi Bölgesel Ofisinin İstanbul'da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 89 |
| Tarih: | 30.05.2024 |
MHP GRUBU ADINA ZUHAL KARAKOÇ DORA (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Altyapı ve İnşaat Projelerinde İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken, sekiz aydır aralıksız devam eden ve dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir soykırım olarak hafızalarımıza kazınan, İsrail Hükûmeti eliyle yaşatılan Gazze'deki vahşeti bir kez daha bu yüce kürsüden kınıyorum. Uluslararası hukukun gelmiş olduğu vahim nokta ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin âdeta üç maymunu oynayan ataleti, insan olmanın müşterek asgari değerlerinin bile tedavülden kalkmak üzere olduğunu bizlere acı bir şekilde göstermektedir. Filistin'de binlerce tonluk bombaların altında şehit olan masum insanlara bu vesileyle rahmet diliyorum.
Değerli milletvekilleri, günümüzde Afrika Boynuzu'ndan Tayvan Boğazı'na, Baltık Denizi'nden Basra Körfezi'ne kadar pek çok farklı bölgeler arası geçiş noktalarında yaşanan uluslararası krizler sıcak çatışmaya dönüşme ihtimali oldukça yüksek bir seyir izlemektedir. Bu krizlerin ivmelenme potansiyeli ise hem gerçekleşmekte olduğu siyasi coğrafyayı hem de krizlerin tetiklediği sorunlar silsilesi ile bölgeler arası dengeleri derinden sarsabilme kapasitesine sahiptir.
Doğu ve Güney Asya'daki üretim bantlarından başlayarak Avrupa ve Afrika pazarına ulaştırılmaya çalışılan ürünlere karşılık olarak Afrika, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'dan hidrokarbon kaynaklarının Avrupa ve Asya'ya dağılımı devletlerin karşılıklı güveni, tedarik rotasının siyasal istikrarı, ürün ve enerji sevkiyatının ekonomik olması gibi faktörlerden etkilenmektedir. Bu bağlamda, Rusya-Ukrayna savaşının darbe vurduğu Asya Pasifik'ten başlayan ve Avrupa'ya uzanan ticaret rotası ile İsrail-Filistin çatışmasının oluşturduğu bölgesel güvensizlik etkisi altında kalan Kızıldeniz-Akdeniz geçişini kapsayan güney rotası, doğu-batı ekseninde gerçekleşen lojistik sevkiyatları olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu gelişmeler uluslararası ticaretin istikrarı ve güvenliği açısından kritik öneme sahip olan tedarik zincirlerinin kırılganlığını artırmakta, aynı zamanda ekonomik ve politik belirsizliklerin derinleşmesine neden olmaktadır. Bu durum, küresel ticaret ağlarının yeniden şekillendirilmesi ve alternatif lojistik hatlarının geliştirilmesi gerektiğine de işaret etmektedir. Mevcut krizlerin çözümü için uluslararası iş birliğinin ve diplomatik çabaların artırılması, bölgeler arası ilişkilerin güçlendirilmesi ve çatışma risklerinin minimize edilmesi gerekmektedir. Küresel ekonominin sürdürülebilirliği için devletler arasında güven ortamının tesisi, siyasi istikrarın sağlanması ve ticaret yollarının güvenliğinin temin edilmesi uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur. Bu bağlamda, krizlerin çözümü ve sürdürülebilir bir gelecek için ortak stratejilerin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında imzalanan Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması deniz ticaret geçiş yollarındaki mevcut kırılgan durum ve Türk ihracatçısının her geçen gün artan potansiyeli göz önüne alındığında ülkemiz için büyük kazanımlar içermektedir. Bilhassa ticaret rotalarının çeşitlendirilmesi ve Türkiye'nin Asya'ya ürün ve hizmet alanlarındaki erişilebilirliğinin artırılması adına önemli bir adım olacaktır.
Ayrıca, yine, grubum adına söz almış olduğum uluslararası anlaşmaların kabulü çerçevesinde önemle belirtmek istediğim bir diğer husus ise bu zikretmiş olduğum kırılgan uluslararası sistem içerisinde Türkiye'nin pozisyonunu ve kabiliyetlerini güçlendiren açılımlara destek vermemiz gerekliliğidir. Anadolu'nun güvenliği nasıl ki Karabağ'dan, Kerkük'ten, Kudüs'ten ve Kıbrıs'tan başlıyorsa Trakya'nın güvenliği de gönül iklimimizde yüzlerce yıldır taht kurmuş, ecdat yadigârı Balkan coğrafyasından başlamaktadır. Ayrıca, bu coğrafyadaki sorumluluklarımız hâlen devam etmektedir. Adalar Denizi, Doğu Avrupa ve Karadeniz'in huzuru, Türkiye'nin kırılgan Balkan havzasındaki etkin, kalkınmacı, istikrarı önceleyen ve barışı destekleyen rolünün pekiştirilmesiyle mümkündür.
Bu kapsamda, gönül iklimimizin en müstesna köşesinde ilelebet varlığını sürdüren Bosna Hersek Bakanlar Konseyiyle yapılan uluslararası Altyapı ve İnşaat Projelerinde İş Birliği Anlaşması'nın, Türkiye'nin barış ve istikrar önceleyen misyonunu desteklediği aşikârdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Karakoç Dora, lütfen tamamlayın.
ZUHAL KARAKOÇ DORA (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu uluslararası anlaşmaların kabulünü desteklediğimizi belirtiyor, ülkemiz ve küresel barışın korunması adına hayırlara vesile olmasını diliyorum. (MHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)