GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Eşgüdüm Ofisi Bölgesel Ofisinin İstanbul'da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:30.05.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemimize gelen uluslararası sözleşmeler vesilesiyle Birleşmiş Milletlerin, tarihin en kanlı soykırımlarından biri nedeniyle 11 Temmuzu "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" ilan etmesini buruk da olsa memnuniyetle karşılıyorum.

Bu vesileyle, Bosna Hersek'le ilgili bir konuyu Meclis gündemine getirmek istiyorum. Bosna Hersek'in güvenliğinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Ukrayna savaşıyla bölgede yaşanan gelişmeler, iç gerilimlerin yaşanma ihtimalini arttırıyor ve bölünme riskini dikkate getiriyor. Türkiye, Bosna Hersek'in toprak bütünlüğünün korunması konusunda inisiyatif almalı ve Bosna Hersek'in NATO'ya üyeliği konusunu mutlaka ama mutlaka, acil olarak gündemine almalıdır.

Avrupa Birliğinde yaşanan genişleme serencamında Bosna Hersek'in yer almıyor oluşu, NATO üyeliğini daha da kritik hâle getirmektedir. Boşnakların bu konuda güçlü iradelerinin olduğunu hepimiz biliyoruz. İsveç'in NATO üyeliği gündemde olduğunda, Sayın Davutoğlu elinizdeki güce güvenerek bu hususa dikkat çekmiş ve çağrıda bulunmuştu. O gün harekete geçmeyen Dışişlerimiz, olası bir gerginliğe şimdiden hazır olmak için NATO üyesi bir ülke olarak pozisyonunu hissettirmeli ve vakit kaybetmeden Bosna Hersek'in NATO üyeliği konusunu gündemine almalıdır.

Değerli milletvekilleri, İsrail'in, Gazze'deki evleri ve mahalleleri topluca haritadan silerek müstakbel Gazze'nin kaderini çizmesini izliyoruz. Gün geçtikçe soykırımın şiddetini arttıran İsrail, Gazze'de 7 Ekimden bu yana her bir saatte 3'ü çocuk 6 insanı katlediyor. Sembolik fiilî adımları bırakıp acilen İsrail'i her alanda cezalandırıcı adımlar atmazsanız o topraklarda Filistin'e ve Filistinlilere ait hiçbir şey kalmayacak.

Buradan çeşitli kurumlara çağrıda bulunmak istiyorum. İlk çağrımız üniversitelere: İsrail akademi kurumları, Gazze'de tek bir eğitim kurumu bırakmayan, âdeta eğitim kırımı yaşatan İsrail'in soykırımına desteklerini açıkça ilan ettiler. Şimdi, ülkemizde işgal ve soykırım faili bir devletin akademisiyle ilişkilerini henüz kesmemiş olan Koç, Özyeğin ve Marmara Üniversitelerini bu ilişkilerini sonlandırmaya davet ediyorum. Örneklik gösteren Boğaziçi, İstanbul Teknik ve Anadolu Üniversitelerini tebrik ediyorum.

Bir diğer çağrımız belediyelerimize: İsrail belediyeleriyle kardeş şehir protokolü olan Adana, İzmir, Edirne illerini; Marmaris ve Kadıköy ilçelerini İsrail şehirleriyle geçmişte başlattıkları kardeş şehir protokollerini sonlandırmaya davet ediyorum. Antalya Büyükşehir Belediyesinin protokolü iptal ederek aldığı inisiyatifi takdir ediyor, diğer belediyelerimize de örnek olmasını umut ediyorum.

Son çağrımız Hükûmete ama nereden başlasak, hangi birini saysak? Canları isteyince İsrail ordusunda askerlik yapmaya giden, canları isteyince Türkiye'ye dönüp hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam eden her kim varsa hepsini soykırım suçundan yargılayın ve vatandaşlıktan çıkarın. Bu taleplerle yapılan başvurulara Adalet Bakanlığının soruşturma izni vermesini sağlayın. İsrail'le tüm diplomatik ilişkileri askıya alın, belli süre vererek bu süre içerisinde ateşkes sağlanmazsa diplomatik ilişkilerin tamamen kesileceğini ilan edin. İsrail tarafınca Ankara'ya döndüğü ilan edilen diplomatları sınır dışı edin. Hava sahamızı İsrail'e giden uçaklara lütfen ama lütfen kapatın. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu liderler düzeyinde toplantıya çağırın, Gazze'ye gidecek bir görev gücü kararı aldırın.

Türkiye iktidarı daha önceki Filistin tepkilerinde de dünyada yükselen çığlığın da gerisinde kaldı maalesef. İktidarın seçimden alınan dersle yedi ay sonra ticareti kesmesi dışında somut karşılığı olmayan söylemleri, Filistin'de sınıfta kaldığımızın itirafıdır. Kimse Türkiye'nin tek başına tüm süreci yönetmesini beklemiyor ama İsrail tarihin en büyük katliamlarından birini gerçekleştirirken Ankara ile Batı arasındaki ilişkilerin son dönemdeki en iyi zamanlarından birini yaşıyor olması, iktidarın öncelikleri hakkında hepimize fikir veriyor. Bundan sonra devletler, İsrail'in işlediği katliamlar karşısında aldıkları ya da almadıkları tutumlarla hatırlanacaklar. Siz, tarihin neresinde yer almak istiyorsunuz; buna karar verin, ona göre eyleme geçin yoksa Gazzeli şehitlerin elleri yakanızı bırakmayacak. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)