| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 29.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Meclis araştırması komisyonu kurulması talep edilen olay aslında 7 Eylül 2023 tarihinde Almanya'ya gitmek üzere Esenboğa Havalimanı'na yetişmeye çalışan kişiye karşı Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan gözaltı üzerine ülke gündemine girmiş oldu.
İlgili kişi, suç örgütü lideri olmakla itham edilen kişi o kadar rahattı ki Ankara Esenboğa Havalimanı'nda VIP salonunu kullanarak yurt dışına çıkmaya çalışıyordu. Kaplan soruşturmasının en önemli ayağını ise kamu görevlileri oluşturuyordu. 15 Temmuz günü eski İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'yla verdiği silahlı fotoğraflarla gündeme gelen şahıs, daha sonra Sayın Soylu'nun İçişleri Bakanlığına getirilmesinin ardından -Kaplan- hakkındaki şikâyetlerin Ankara Emniyet ve Ankara Adliyesince kapatıldığına dair iddialarla gündeme geldi. "İddia" diye özellikle üstüne basa basa söylüyorum. Kaplan operasyonunun ardından ise Sayın Ali Yerlikaya'nın talimatıyla dönemin Ankara Emniyet müdür yardımcılarından 2'sinin de yer aldığı 9 polis açığa alındı. Kaplan, emniyetteki ifadesinde "Emniyet Müdür Yardımcısı olan, ismini zikretmeyeceğim bir şahıs tarafından 250 bin dolar rüşvet talep edildiğini." söyledi.
Bu dosyada başka neler var? Türkiye'nin operasyon dönemlerinin olmazsa olmazı gizli tanıklar. Bir gizli tanık var ve bu gizli tanığın elini kolunu sallaya sallaya Ankara'da gezdiği ve yurt dışı çıkış yasağına rağmen yurt dışına çıktığı, yargıda iş takipçiliği yapan avukatlar, yine eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan kişinin bu çeteyle olan menfaat ilişkisine dair iddialar, daha sonra gizli tanığın ifşaatları ve bu gizli tanığın bir kısım siyasilerin isimlerini bu dosyaya eklemleyerek bir başka operasyona dair adım atma isteği. Yine, "Darbe... Operasyon... Cumhur İttifakı'nın arasına nifak konulmaya çalışılıyor." gibi iddialarla bu konu gündeme getirildi. Bütün bir araya gelen bu vaka ve olaylar bize bir şeyi işaret ediyor. Bu salt bir yargısal süreç değil. "Burada elbette yürüyen bir yargı süreci var. İlgili şahsın yargıya intikal eden eylemleri yargı tarafından soruşturuluyordur, iddianameye dönüştü, ardından da yargılama devam ediyor. Yargının sonuçlarıyla elbette ilgili değiliz ama burada siyasetçisinden tutun da mafya liderini, VIP salonunun kullanılmasından tutun da gizli tanık ifadelerini, bu gizli tanığın yurt dışına çıkarılmasını, eski İçişleri Bakanı ile yeni İçişleri Bakanı arasında olduğu ileri sürülen ihtilafları ya da Emniyetteki karşı operasyonları göz önüne aldığımız zaman bu salt bir yargılama konusu değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
BÜLENT KAYA (Devamla) - Bir dakikaya toparlıyorum.
Dolayısıyla, değerli milletvekilleri, 15 Temmuzda bu ülke bir darbe girişimi yaşadı. Ne yaptık? 15 Temmuzda bu darbe girişiminden dolayı bir yargısal süreç yürüdü; gözaltına alınanlar, yargılananlar oldu ama aynı zamanda o yargısal süreçle birlikte o iklimi doğuran siyasi sebepleri araştırmak üzere 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimine dair araştırma komisyonunu bu Meclis kurdu. Bir taraftan yargılamalar devam ediyordu, bir taraftan bunu doğuran iklimi Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa 98 gereğince denetleme vazifesini üstlendi. Burada da -dediğim gibi- yargılama devam ediyor ama siyasetçiler, Emniyet müdürleri, gizli tanıklar, medya, sosyal medya fenomenleri bu işin neresindedir? Adalet ve Kalkınma Partisine bir operasyon mu yapılıyor, yoksa ülkeye bir darbe mi yapılıyor? Bunu araştırmak Türkiye Büyük Millet Meclisinin işidir ve lütfen buradan geri durmayalım, bu kirli ilişkileri hep beraber açığa çıkaralım diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)