| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 28.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle İsrail'in Refah'ta yaptığı son terör saldırılarını, çocuk, kadın ve hastalar başta olmak üzere oralarda çadırlara sığınmış ve hayat mücadelesi veren insanlara karşı yapılan insanlık dışı katliamı kınadığımızı; bu terör saldırılarına, İsrail'in bu alçakça ve zalimce eylemlerine sessiz kalan insanların ve sessiz kalan devlet yöneticilerinin tarih tarafından asla affedilmeyeceğini buradan, tekrar bir kez daha zikrediyorum. Dünya devletlerinin, ister İslam coğrafyasındaki devletler olsun ister diğer devletler olsun topu birbirine atarak, birbirlerini itham ederek bu süreçten çıkamayacaklarını, dolayısıyla her koyun nasıl kendi bacağından asılıyorsa her devletin de İsrail'le ilgili ne yaptığından hesaba çekileceğini bir kez daha burada vurgulamak istiyorum.
Adalet, insan olarak hepimizin hakkıdır ve bunun dile getirilmesine, adaletin tesis edilmesine katkı sağlayacak her girişimin yanında olmaktan da onur duyacağımızı ifade etmek istiyorum. Ne yazık ki adaletle ilgili sorunlar yüksek binalar inşa etmekle, lüks cezaevleri inşa etmekle çözülmüyor. Ancak izlenen politikaların genel seyrine baktığımız zaman, mahkemelerin teşekkül etmesinden tutun da suçluların ve suçların tespitinden cezaların infazına kadar ve yargıdaki atama ve yükselmelere varıncaya kadar yargının birçok temel probleminin olduğunun farkındayız. Bu konuda elbette başka hususları da dile getirmek mümkündür ancak özellikle dile getirilmesini gerekli gördüğümüz nokta, bir insanın mahkûm olmasının, tutuklu veya gözaltında bulunmasının o kişinin tüm haklarından mahrum edilmesi anlamına gelmediğini hep beraber kabul etmek durumundayız. Bu çerçevede, özellikle insani koşullar ve durumlar dikkate alındığında, kamu gücüyle özgürlüğü kısıtlanmış insanların yaşadığı güçlüklere ilişkin hassasiyet de hepimizin müşterek sorumluluğundadır. Elini kolunu bağladığımız bu insanların sağlık ve engellilikle ilgili önceliklerini görmezden gelerek adil bir devlet inşa edemeyiz.
Şu an hapishanelerimizde 604'ü ağır olmak üzere yaklaşık 1.605 hasta, 269 engelli mahpus bulunmaktadır. 28 Şubat davası adıyla anılan davalardan hüküm giyen kişilerin ileri yaş gerekçesiyle Sayın Cumhurbaşkanı tarafından geçen günlerde affedildiğini biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı bu 604'ü ağır olmak üzere, 1.605 hasta içerisinden 28 Şubat darbesine karışmış olan ve hükümlü olanları acaba hangi saiklerle ayırıp kenara koyup onların dışarıya salıverilmesine imkân sağlamıştır? Bu, politik bir faydacılıkla atılan bir adım mıdır yoksa insani ve vicdani bir adım mıdır? Cumhurbaşkanının bu konuda kamuoyunu tatmin etme gibi bir borcu ve sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
BÜLENT KAYA (Devamla) - Ayrıca, 4.379 mahkûmun da 65 yaşın üstünde olduğunu; 2022 yılında 78, 2023 yılının ilk beş ayında ise 15 mahpusun cezaevinde yaşamını yitirdiğini istatistikler söylüyor. Diğer taraftan 345 bebek, 1.347 çocuk da hâlen cezaevindedir. 0-6 yaş grubu annesiyle birlikte cezaevinde geçirmek zorunda kalan 552 çocuk hâlâ hapishanelerde büyüme savaşı yapmaktadır. Dolayısıyla burada cezanın başka bir şey, infaz hukukunun başka bir şey olduğunu kavramadan bu soruna adil bir yaklaşımda bulunmamızın mümkün olmadığını ifade etmek istiyorum.
Bir diğer husus, suç ve ceza arasındaki orantının sağlanmasıdır adalet olan. Bu manada, özellikle Sayın Cumhurbaşkanının, Pütürge Belediye Başkanı olan, AK PARTİ'li Pütürge Belediye Başkanının babasını affederken, Saadet Partili başmüşahitleri katleden babasını affederken yine hangi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (Devamla) - ...sorumlulukla ve politik faydayla hareket ettiğini de kamuoyuna açıklama mecburiyetinde olduğunu ifade ediyor; mahpusların, hükümlülerin insani koşullarda cezalarının çektirilmesi gerektiğini ifade ederek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.