| Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
MAHMUT ARIKAN (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Genel Kurulda gerçekten ilginç hadiseler yaşamaktayız. Dün bunlardan birini daha bu salonda yaşamış olduk. Saadet Partisi olarak dün bir grup önerisi vermiştik, Türkiye'de düşen doğurganlık oranının sebeplerini ve geleceğe yönelik olası etkilerini araştıralım demiştik. Neden böyle bir öneri verdik? TÜİK'in istatistiklerine göre baktığımızda durum hiç de iç açıcı değil. Yasama ve yürütmenin ciddi anlamda üzerine vazifeler düşmekte. Grup önerisinde grubum adına yaptığım konuşmamda şunları söyledim: "Aile konusu bir beka meselesidir. 'Beka' kavramını da en çok iktidardan duyduğumuza göre bu öneriye en fazla onların destek vermesi gerekir. Biraz sonra, yaklaşık on beş dakika sonra iktidar partisinden bir milletvekili arkadaşımız bu kürsüye gelecek ve bu hususla alakalı yapılan hizmetlerden bahsedecek." demiştim. Tam da dediğim gibi oldu, iktidar tarafından bir arkadaşımız kürsüye geldi ve yapılan hizmetlerden bahsetti, şu kadar şu kadar yardım yapıldığını da elbette ifade etti. Ama önemli bir ayrıntı daha vardı; iktidar milletvekili arkadaşımız konuşmasında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bir rapor hazırladığını, bunun 2013'te "Türkiye'de Doğurganlık Oranlarının Düşmesi, Potansiyel Etkileri ve Sosyal Politika Önerileri" başlığı altında kitap olarak basıldığını ifade ettiler. Bakanlığın Mayıs 2013'te hazırladığı rapor bu. Şunu ifade edeyim: Gerçekten kıymetli bir çalışma, milletvekili arkadaşımızın atıf verdiği kadar var. Ben de sonrasında oturdum raporu inceledim. Bakın, bu rapor gerçekten önemli ve çarpıcı bir rapor. Sayın Vekilimize hazırladığı rapora bir kez daha bakmasını tavsiye ederim. Raporun 87'nci sayfasında "Doğurganlığın Düşüşünün Türkiye İçin Oluşturacağı Riskler ve Fırsatlar" bölümünde "İş gücü nüfusunun büyümesi bir yandan fırsat sunarken bir yandan da çok ciddi bir tehdit ve risk oluşturuyor. İş gücü arzına yeterince fırsat sunulmadığı takdirde o zaman işsizlik yüzde 20-25'lere varabilir." deniliyor. 2013'te işsizlik oranı kaçtı? Yüzde 8,9. Yüzde 13,7'ye kadar çıkan bu işsizlik oranı bugün yüzde 9,4'lerde. Biz dememişiz, iktidar demiş "İşsizlik artar." demişsiniz, işsizlik hakikaten artmış. Dahası raporun 106'ncı sayfasında "Sonuç ve Çıkarımlar" bölümünde deniliyor ki: "Türkiye için demografik fırsat penceresinin açık olduğu dönem önümüzdeki 35-40 yıllık dönemdir -ki bu cümle 2013'te kurulmuş yani on yıl gitti, yirmi beş yıl daha var- bu dönem demografik olarak tekildir ve tekrar yakalanması mümkün değildir." Bakın, bundan sonraki kısım çok daha can alıcı "Ancak belirli bir kalkınma düzeyi yakalandıktan sonra veya aileler uzun vadede devletin çocuklarına yeterli ve kaliteli eğitim sunarak sahip çıkacağına güvendikten sonra ebeveynlerde çocuk yapma eğilimi tekrar artmaktadır." deniliyor.
Arkadaşlar, değerli iktidar mensupları, bunları siz söylemişsiniz. Söylenen her cümleyi biz zaten dün bu kürsüden ifade ettik. Durum ortada, söylemişsiniz ama yapmışsınız. "Kalkınma olursa doğum oranları artar." demişsiniz ama işte kalkınmamışız hem de doğum oranımızın durumu ortada. Dolar 2013'te bu rapor yazılırken kaçtı? 2 lira civarındaydı. Bugün 32 lira. Böyle bir kalkınma olması mümkün değil. Dahası, biz şimdi hangi kanun teklifini konuşuyoruz? Fahiş fiyat ve stokçuluk cezalarının artırılması kanun teklifini yani on yılda Türkiye'yi o şekilde kalkındırmışsınız ki fahiş fiyat ve stokçuluğu bugün burada engellemeye çalışıyoruz. Neresinden tutarsak tutalım yapılan icraatlar dökülmekte.
Son olarak, grup önerimiz üzerine iktidar adına konuşan milletvekili arkadaşımız konuşmasının sonunda bizlere hitaben "Doğurganlığın düşme sebepleri için araştırma komisyonu önergesi veren ve bunu destekleyen..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MAHMUT ARIKAN (Devamla) - "Doğurganlığın düşme sebepleri için araştırma komisyonu önergesi veren ve bunu destekleyen Meclis üyelerimize diyorum ki neyi öğrenmek istiyorsanız çalışmalarımızda, raporlarımızda göreceksiniz." dedi. Çalışmalarınızı açtık, raporları inceledik, ne dediyseniz tersini yapmışsınız.
Sözlerimi rahmetli Erbakan Hocamızın kullandığı bir cümleyle bitiriyorum: "Biz bu kuşun canlısını istiyoruz." Ekonominin konuşulanını değil, kalkındıranını istiyoruz; adaletin tabela yapılanını değil, uygulananını istiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)