| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
AKP grup önerisi çalışma gün ve süreleri; tabii, bir angarya sistemi olduğunu ifade edelim. Çok bildik bir şey; komisyon öncesi müzakere edilmiyor, komisyon aşamasına geliyor, arkadaşlarımız orada saatlerce dil döküyorlar, öneri sunuyorlar, değişiklik önergesi veriyorlar; hiçbir şekilde dikkate alınmıyor. Genel Kurula geliyor, öncesinde arkada konuşalım, bir uzlaşıya varalım; önerilerimiz oluyor muhalefet olarak "Şunu değiştirin; şu, Anayasa'ya aykırı." diyoruz, o konuda da bir şey yok ama çalışma konusunda ısrarla gece geç saatlere kadar Meclisi çalıştırmaya çalışan, kendi anlayışını, kendi yasasını buradan çıkarmaya çalışan bir anlayış var, akıl var. Bunu eleştirdiğimizi, doğru bulmadığımızı, bunun gerçek anlamda kalitesiz bir yasama faaliyeti sonucunu doğurduğunu söylememiz gerekiyor.
Şimdi, az önceki tartışmada son bölümde Sayın Başkan ara verdi, bazı şeyleri buradan ifade etmek istiyorum. AKP Grubunun geçmiş dönem Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın verdiği bir mülakat var, size oradan bir iki tane pasaj okumak istiyorum. Bence çok önemli, siz de bakarsanız iyi olur. Belki gerçekten bu olayları tarafgir bir yerden değil daha sağduyulu, daha hakkaniyetli, daha vicdani bir muhasebeyle ele alabilirsiniz diye düşünüyorum açıkçası. Şimdi, şöyle demiş, muhabir soruyor: "Siz Kobani olaylarına 'Devletin bilgisi dâhilinde oldu.' diyorsunuz, tam olarak kastettiğiniz nedir?" O da diyor ki: "Galiba, önce devlet bu işin nerede durması gerektiğini iyi belirlemedi, sonradan iş büyüyünce bu sefer mâni olamadı ve şimdi, yıllar sonra verilen hükümlerle insanlar gereksiz cezalandırıldı diye düşünüyorum." Yine muhabir soruyor, diyor ki: "Kobani davası üzerinden Kürtler cezalandırılıyor. Kobani olaylarında devlet olayları önlemedi, faturası Kürt siyasetçilere kesildi." yaklaşımı var. Yaşar Bey şöyle diyor: "Ben de aynı kanaatteyim yani devlet bu işi doğru dürüst yürütmedi, ondan sonra, şimdi Kürtlerin sırtına yüklendi sorumluluk." Bu şekilde ifade etmiş. Şimdi, bu daha da uzun aslında. Örneğin, şeyi söylüyor: "Kobani davasına verilen cezalara ilişkin fikriniz nedir?" "Kobani'de birçok şey devletin bilgisi dâhilinde yapıldı, ondan sonra da şimdi, âdeta, o tarihte yapılan şeyler yanlışmış gibi takdim ediliyor çünkü o olaylar olurken devlet imkânlarını kullanmıştı. Belli bir aşamadan sonra, öyle zannediyorum, Hükûmet kanaatini değiştirdi yani bakış tarzını değiştirdi; Kürtlere karşı haksızlık yapıldı, ortada bırakılmış gibi düşünüyorum." diyerek aslında durumu gayet açık ve net ifade ediyor. Tabii, bu beyanı, bu mülakatın kendisini birkaç tane objektif bilgiyle de değerlendirmek gerekiyor. Neydi o bilgi? 6-8 Ekim olaylarında, birincisi, bizim İdris Baluken'in ve Sayın Sırrı Süreyya Önder'in, o gün İçişleri Bakanlığında kaldıkları ve o dönemin İçişleri Bakanı olan Efkan Ala'yla sabahlayıp olayları durdurmak üzerine sürekli müzakere yaptıkları gerçeğini de akılda tutmak gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.
Bu anlamıyla, bir hakikat var, olayların provoke edildiği çok açık ve net. Ben size yüzlerce örnek söylerim hani buradan, ölümlerle ilgili çok şey var ama sadece birini söyleyeyim; belki döner bakarsınız, bakma ihtiyacı duyarsınız: Yunus Aktaş... Van ilinde bir okulun bahçesinde top oynadıktan sonra arkadaşlarıyla birlikte protesto ateşi yakan 18 yaşındaki Yunus Aktaş polis müdahalesi esnasında silahla vurularak hayatını kaybetti. Herhangi bir olay olmamasına rağmen 1 TOMA, 2 tane zırhlı araç bölgeye gelmiş ve çocuklara defaten atış yapmıştı. Baba Tahir Aktaş oğlunun öldürülme biçiminin polis müdahalesi esnasında olduğunu doğrulamasına ve oğlunu vuran polislerden şikâyetçi olmasına rağmen Kobani kumpas davasının müştekisi hâline getirildi ve bundan da HDP'li siyasetçiler sorumlu tutulmaya çalışıldı. Gün geldikçe bütün bu örnekleri tek tek anlatacağız ve hakikatleri açığa koyacağız.
Genel Kurulu selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)