| Konu: | Şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Vedat Zorba'ya, 31 Temmuz 2020'de yaptıkları sosyal ağlarla alakalı kanun düzenlemesine, geçtiğimiz haftalarda kendisini ziyarete gelen Cumartesi Annelerinin 1.000'inci toplantısına, Ankara Milletvekili Murat Emir'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Necip Fazıl'ın vefat yıl dönümüne ve zamanın başta Genel Kurul olmak üzere fevkalade önemli olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 23.05.2024 |
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tüm Grup Başkan Vekili arkadaşlarım gibi ben de Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde görevli Piyade Sözleşmeli Er Vedat Zorba kardeşimizin Hakk'ın rahmetine kavuşmasından dolayı duyduğumuz üzüntümüzü belirtmek istiyorum. Allah'tan rahmet diliyorum, değerli ailesine başsağlığı diliyorum; Allah güç, kuvvet versin ve Türk Silahlı Kuvvetlerine de bu manada, tekrar, yaptıkları hizmetler için, emekleri için bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Değerli Başkanım, son dönemde çok gündeme gelmedi ama yaptığımız kanunların faydalı neticeleri ortaya çıkıyor, o sebeple paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Hatırlayacaksınız, 31 Temmuz 2020'de bir kanun düzenlemesi yaptık -7253 sayılı Kanun düzenlemesi- sosyal ağlarla alakalı. Burada ismi son dönemde değişen sosyal ağ sağlayıcısı X, tüzel kişiliğini temsilen bir temsilci atadı ve BTK'ye bunu bildirdi; bunun önemli olduğunu düşünüyorum kanunun işlerliğini görmemiz açısından.
Şimdi, Cumartesi Anneleriyle alakalı bir şey ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz haftalarda Cumartesi Annelerinden temsilen hanımefendiler beni ziyarete geldiler -kendileri, biliyorum diğer siyasi partileri de ziyaret ettiler- neticesinde hem İçişleri Bakanımızla hem Sayın Valimizle görüşmelerimiz oldu. Ayın 29'unda toplantılarının 1.000'cisini yapacaklar. Biraz evvel Sayın Valimizle de teyit ettim, kendileri bu toplantıyı gerçekleştirecekler. Zaten her hafta yapmaya devam ediyorlar, daha geniş bir katılımla bu hafta toplantılarını yapacaklar. Burada, tabii, ince bir çizgi var; bizim için Cumartesi Annelerinin hassasiyetleri, acıları önemli ama bu acılardan yola çıkarak farklı bir yöne yönelinmesine de bunun suistimal edilmesine de müsaade etmemek gerekiyor. Bize düşen, hukuken de yapılması gerekenlerin takibidir diye ifade etmek istiyorum.
Bir de haftalarla alakalı... Biraz evvel genç milletvekili arkadaşımız konuşurken tekrar teyiden baktım, 15 ve 21 Mayıs Haftası "Gençlik Haftası" olarak kutlanıyor; evet, içerisinde 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı da var ve aynı zamanda Gençlik Haftası; belirtmek istiyorum.
Bir diğer önemli şey, 25 Mayıs Necip Fazıl'ın vefat yıl dönümü. Enteresan bir şey; 26 Mayısta dünyaya gelmiş, 25 Mayıs 1983'te de vefat etmiş. Genel Kurulda çokça konuşuyoruz, son dönemde zaman üzerine konuşuyoruz. Necip Fazıl'ın en önemli şiirlerinden bir tanesinin "Zaman" şiiri olduğunu düşünüyorum. Pek çok şey var, zamana dair kullandığı ifadeler var. Zaman şiirinden ufak bir atıfta bulunmak istiyorum yani kendisinin sorusu var, soruyor şiirinde, "Zaman nedir?" diye soruyor.
"Nedir zaman, nedir?
Bir su mu, bir kuş mu?
Nedir zaman, nedir?
İniş mi, yokuş mu?
Bir sese benziyor;
Arkanız hep zifir.
Bir sese benziyor,
Önünüz tüm kabir."
Uzunca bir şiir, devam ediyor. Bir bölümünü daha okuyarak tamamlayacağım:
"Akrep ve yelkovan,
Varlığın nabzında.
Akrep ve yelkovan,
Yokluğun ağzında.
Zamanın çarkları,
Sizi yürütüyor.
Zamanın çarkları,
Beni öğütüyor."
Bunu söyledikten sonra, tabii, Necip Fazıl'ın çok önemli iki tane şiirini besteleyen bir milletvekilimiz var: Yücel Arzen. Yücel Arzen Bey ilk önce Kaldırımlar şiirini, daha sonra da Sakarya Türküsü şiirini besteledi. Her iki eser de son derece kıymetli eserler.
Sözümü bağlarken Kur'an-ı Kerim'de de zamana yeminle başlayan Asr suresini de hatırlatmak istiyorum. Zamanın kıymeti hem hayatımızda hem de yaptığımız her işte, başta Genel Kurul olmak üzere fevkalade önemli.
Zamana hürmetle diyerek sizleri saygıyla selamlıyorum.