GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:15.05.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubunun verdiği araştırma önergesinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz üzere -ki konuşmacılarımız, hatiplerimiz de bahsetti- Millî Eğitim Bakanlığımızca tüm eğitim kademelerinde zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" başlıklı yeni müfredat taslağı Bakanlığımızın internet sitesinde kamuoyunun görüşüne sunuldu. Süre iki haftaya çıkarıldı ve 67 binin üzerinde de vatandaşımızdan gerekli yorumlar, işte tavsiyeler alındı. Bu anlamda, ben, emeği geçen, böyle katkı sunan bütün vatandaşlarımıza, halkımıza teşekkür etmek istiyorum.

Bir İngilizce öğretmeni olarak -hem devlet okullarında hem özel okullarda çalıştım- bu müfredat çalışmasını çok kıymetli buluyorum, meslektaşlarımın da benimle aynı görüşü paylaşacağını düşünüyorum çünkü bence burada en önemli nokta müfredatın sadeleştirilmesi çünkü biz öğretmenler maalesef müfredatı yetiştirme koşturmacası içinde gerçekten öğrencilerimizi öğretmekten bile soğutan süreçlere maruz kalıyoruz. Bu nedenle sadeleştirmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Bir öğretmen olarak yine kıymetli bulduğum bir nokta, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde Türkçemizin tüm zenginliğiyle kullanılmasına, kültür unsurlarının nesilden nesile aktarılmasına öncülük ve eşlik ettiği vurgusu benim için çok kıymetli. Türkçenin tüm derslerin ortak hedefi olarak belirlenmesi, öğretimin temel bir politikası olarak yer alacağının vurgusu da gerçekten kıymetli. Bunu da burada belirtmek istedim.

Bir önemli bilgi: Gerçekten on yılı aşkın süredir üzerinde çalışılan bir program, felsefi altyapısı üzerinde çok önemli bir emek var. 2014 yılında yayımlanan Millî Eğitim Kalite Çerçevesi'yle başlıyor ve 81 il millî eğitim müdürlüğünden alınan program değerlendirme raporlarıyla hakikaten göz önünde bulundurularak büyük emek harcanıyor. Ben, başta Sayın Bakanımıza ve bu zamana kadar emeği geçen herkese, emektar insanlara, bu konuda gerçekten katkı sunan Millî Eğitim Bakanlığımızın çok kıymetli mensuplarına teşekkür etmek istiyorum buradan.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yani Müsteşarlığından beri devam ediyor, bir türlü vazgeçmedi.

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Kaldı ki "Türkiye Yüzyılı" ifadesinden neden rahatsız oluyorsunuz? "Türkiye Yüzyılı" ifadesi hiçbir siyasi partinin ya da ideolojinin tekelinde olamaz.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sizin seçim sloganınız ya, nasıl söyleyebiliyorsunuz bunu?

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - O zaten öyle, bu 20'nci müfredat ya. Yani her bakana göre müfredat mı değiştiriyorsunuz?

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Ben, bir genç milletvekili olarak "Türkiye Yüzyılı" kelimesinden çok heyecanlanıyorum; idealizmimi artıyor. Ben, burada inanmak istiyorum, hiçbir milletvekilinin Türkiye Yüzyılı'nı duymaktan rahatsız olmayacağını düşünmek istiyorum.

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Biz Türkiye'nin yüzyılından da bin yılından da hep gurur duyarız!

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olduğuna inanmak ve bu konuda motive olmak beni çok şevklendiriyor; bundan sizler de gurur duymalısınız ve bu kelimeyi, "Türkiye Yüzyılı"nı siz de kullanmalısınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Siz yanlış anladınız, yanlış.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Bir siyasi partinin sloganıdır bu ya! Sayın Vekilim, böyle nasıl konuşabilirsin ya! Bir siyasi partinin sloganıdır bu ya!

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Bu çok önemli, biz buna inanıyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Partinizin sloganı.

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Yerli ve millîlik anlamında yaptığımız çalışmalar ortada.

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Biz, Türkiye'nin taşına da toprağına da âşığız.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Yani inanmak çok zor size ya!

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Niye konuşmama izin vermiyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Bakın, biz dinledik sizi, lütfen...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Hani yirmi yıldır dinleyince sıkılıyoruz.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Siz yüz yıl geriye götürdünüz, yüz yıl.

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - İnsanlığın savaşlar, işgaller, katliamlar... Bakın, ne kadar vahşi bir dünyada yaşıyoruz.

Başkanım, söz vermeyecek misiniz?

BAŞKAN - İstemedeniz efendim.

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - İstiyorum.

BAŞKAN - Buyurun, lütfen tamamlayın.

ASUMAN ERDOĞAN (Devamla) - Başkanım, teşekkür ederim. Başkanım, sağ olun.

Gerçekten çok farklı süreçlere giriyor dünya. Böylesi bir dünyada müfredat üzerinde yapılan ya da eğitim felsefemiz üzerinde yapılan çalışmaları çok kıymetli görmemiz lazım. Maalesef bu zamana kadar gerek kullanılan materyallerle -İngilizce öğretmeni olarak söylüyorum- gerek kullanılan başka şeylerle, işte programlarla eğitimde bağımsızlığımızı tehlikeye düşürecek adımlar atılmıştır. Bunlardan kurtulmak için çok önemli bir fırsat, bunu hepimizin desteklemesi gerekiyor.

Bu anlamda, sözlerime son verirken, bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın, Recep Tayyip Erdoğan'ın da değindiği gibi, Nekbe felaketinin 76'ncı yıl dönümü; ben buna da değinmek istiyorum. 15 Mayıs hem Filistinli kardeşlerimiz hem de bizim için son derece önemli bir gün. Bu günün inşallah Filistinli kardeşlerimizin, Gazzeli kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum ve bu katliamı gerçekleştiren katil ve terörist devlet İsrail'i buradan lanetliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)