| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 14.05.2024 |
CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Dünya Çiftçiler Günü ama ortada kutlanacak bir şey yok. Önce, çiftçilerimizin sorunlarını burada bir kez daha ifade edelim istiyorum çünkü tarım, stratejik bir alan, millî güvenlik kadar da önemli.
3 tane somut örnek vereyim: Geçen yıl buğdaya taban fiyat 8.250 lira verildi, ardından da ton başı bin lira destek verileceği söylendi. Arkadaş, yeni hasat dönemi geldi hâlâ o bin liralık destek verilmedi; o günkü mazotun, tohumun, ilacın, gübrenin fiyatı üzerinden düşünürseniz o destek yok oldu gitti. Her yıl, yılın başında, ekim yapılmadan pancar için avans fiyatı açıklanır; pancar için ekim yapıldı, ortada avans fiyatı yok. Geçen yıl mısıra yüzde 7'lik bir fiyat artışı sağlandı, şu an çiftçiler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı tasarruf tedbirleri kapsamında bu yıl düşük taban fiyat uygulaması yapılacak, girdi maliyetleri karşısında bizi tarımdan daha da soğutacaklar kaygısı içindeler. Onun için, şu buğday taban fiyatını bir açıklayın. Hasat başladı, ortada taban fiyatı yok; çiftçinin beklentisi en az 15 bin lira, eğer çiftçiye 15 bin lira taban fiyatı vermezseniz yine zarar eder. Ha, diyeceksiniz ki "Taban fiyat olarak tonuna 15 bin lira verdik, ekmek kaç lira olacak?" O da sizin sorununuz. Nedeni şu: Eğer siz çiftçinin tohumunu, ilacını, gübresini sübvanse etseniz, mazotundan ÖTV'yi ve KDV'yi kaldırsanız, çiftçilere verdiğiniz kredinin faiz borçlarını silseniz çiftçi ayakta kalır, maliyeti düşük olur ama Türkiye'nin bugünkü sisteminde üretim öncesi, üretim süreci ve üretim sonrasında yaşanan sorunlara gerçekçi çözüm bulmuyorsunuz.
21 üründe arz açığımız var; çözüm olarak ithalatçı, rantçı bir yaklaşımla Türk çiftçisini değil, ithal ile yurt dışındaki çiftçiyi destekliyorsunuz. Bu anlayış Türkiye'de tarımın sonunu getiriyor. 1980 yılında bu ülkede 28 milyon hektar tarım arazisi ekiliyordu, bugün 23 milyon 300 bin hektara geriledi. Ziraat odalarına kayıtlı 5 milyon çiftçi var, ÇKS'li çiftçi sayımız 2 milyon 300 bine düştü; onlardan da kiraya verenler desteği alıyor, üretim yapanlar destek de alamıyor. Tarım politikalarının göz göre göre bu hâle getirilmesi siyasi iktidarın bir tercihi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Gürer.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Çünkü IMF ve Dünya Bankası demiş ki: "Siz sanayide ve turizmde yol alın, pahalıya tarım yapıyorsunuz, üretim maliyetiniz yüksek, o işi ithalatla çözün." ama pandemi, kuraklık savaş şunu gösterdi: Kendi kendine yetmeyen ülkelerin sorunu var. Bilhassa somut bir örnek hayvancılıkta; 2020 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı koyunda vekâletle kesim ücreti olarak 975 lira fiyat belirlemişti, emekli bayram ikramiyesi 1.000 liraydı, bir koyun alınabiliyordu; bu yıl, 2024'e geldik, Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği vekâletle kesim ücreti 11.750 lira, emeklinin maaşı 10 bin lira; 1 kurban alınamıyor. Peki, bayram ikramiyesinin alım gücü ne? 3 bin liralık bayram ikramiyesiyle de 3 kilo et alabiliyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, raftaki ürün pahalı, üretici de para kazanmıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Başkanım, Çiftçi Günü; bir dakikalık daha süre verin.
BAŞKAN - Bir dakika da benden olsun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Niğde'de köylere gittim, patates depoda gene kalmış. Niye kalıyor? Çünkü siyasi iktidarın bu anlamda ilişkilerini sürdüren TMO dört beş şirketi devreye sokmuş, şirketler piyasayı kapatmış, çiftçiyi boğmuş, bizim "küçük aile tipi işletmesi" dediğimiz kırsaldaki çiftçinin patatesi de depoda kalmış. Ben dedim, 4 lira çünkü yarın tüccar geldiğinde 4 liradan aşağı olduğu zaman... Bu sefer de bana soruyorlar "Vekilim, niye '4' dedin?" diye. Oradan çiftçi arkadaş -videoyu izlemişsinizdir- dedi ki: "2,5 liraya vereceğim, gelip alan yok; on beş gün içinde patates çöp." Her yerde söylüyorum, ya, çiftçinin ürettiği ürün bu ülkenin millî değeri; Ahmet'in, Mehmet'in ürünü değil. (CHP sıralarından alkışlar) Burada yapılan yanlış bu ülkeye yapılan yanlıştır. Çayda da fiyatı açıkladınız 17 lira, destekle "19" diyorsunuz. Ne zaman vereceksiniz desteği? Bir yıl sonra. Peki, gidin Armada'ya...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Bir beş dakika daha verelim Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Şimdi, bir AVM'ye gittim, kafede bir bardak çay istedim, 38 lira. "Arkadaş, bardağını da mı satıyorsunuz ya!" dedim. 38 liraya bir bardak çay içiyorsunuz, bizim bir yıl boyunca çalışan, emek veren, üreten çay üreticisine 17 lira kilo fiyatı veriyorsunuz çünkü desteği de bir yıl sonra vereceksiniz, o zaman da anlamı kalmaz.
Ya, bizim çiftçimize zulmetmeyin, eziyet etmeyin, hayvancılık yapanlara sahip çıkın. Yarın çok pişman oluruz, bu, hepimiz için geçerli. Her yerde söylediğim cümle: Tarımın siyaseti olmaz. Yanlış politika uyguluyorsunuz, sonuçların acısını hep birlikte çekiyoruz, ödüyoruz. Gelin, şu tarım politikasını yeniden planlayın, öngörülebilir bir hâle getirin, tarımdaki sorunları çözmek için de doğru politikalar geliştirin diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)