GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:80
Tarih:09.05.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri ve televizyonları başında bizleri izleyen değerli halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Kadın yoksulluğu şu anda toplumumuzdaki en yakıcı sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor. Toplumda gelir ve servet eşitsizliği her geçen gün artmakta, buna bağlı olarak toplumsal, ekonomik, çevresel ve politik olarak sürdürülebilirlik tehlikeye girmektedir. Küresel olarak kadın karşıtı söylemler ve politikaların yükselmesi kadının haklarını koruma konusunda da tehditler oluşturmaktadır. Kadına yönelik şiddetin arttığı ve kadın yoksulluğunun günbegün çok yakıcı bir hâl aldığı bir süreçten geçmekteyiz. Bununla ilgili olarak Sosyopolitik Saha Araştırmaları Merkezinin yaptığı bir araştırma var. Son bir yılda en fazla krediyi kadınlar çekmiş, erkekler elden borçlanmayı tercih etmişler yani aslında yasal yükümlülük doğuran borçlanma biçimleri kadın üzerinden, geleneksel borçlanmalar ise erkekler üzerinden gerçekleşiyor. TÜİK yoksulluk endekslerine baktığımız zaman en yoksul kentlerin Kürt kentleri olduğunu görüyoruz ve bunu yine başka şeyler takip ediyor, en mutsuz kentler yine Kürt kentleri. Bu sıralamaya baktığımız zaman en çok işsizlik, en çok yoksulluk, gayrisafi hasıladan en az yararlanma gibi pek çok şey sayabiliriz, saymakla bitmiyor ve hep en başı çekiyoruz.

Önceki dönemde Diyarbakır Sur Meclis üyemizin doküman olarak yazdığı bir kitap var ve belgeselini de çekti. Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki kadınlarla görüşülmüş ve oradaki kadınların verdiği bilgilerden bahsetmek istiyorum birazcık. Özellikle kadınlar sosyal yardımlardan bahsediyorlar ve devletin sosyal yardımlarının neden PTT'de sıraya girerek verildiğini, bunun çok onur kırıcı olduğunu söylüyorlar. "Neden hesaplarımıza yatmıyor?" diyorlar. Veteriner hizmetleri bölümünden mezun, işsiz genç bir kadın yardım başvurusu dahi yapamıyor çünkü başvuru için kira kontratı yok, odunluktan çevrilmiş evi için kontrat yapmamış ev sahibi. Bir de başvuru yapıp alamayanlar var. Eşi siyasi mahpus olduğu için yardım başvurusu kabul edilmeyen bir kadın çocukları küçük olduğu için çalışamadığını söylüyor ve nasıl geçineceğini bilemiyor. Çocuk yaşta evliliğe zorlanan başka bir kadın, altı aylık hamileyken, yine, mevsimlik işçi olarak başka bir şehre gidip çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor.

Batıdaki metropollerde de durum farklı değil. Mesela, Elif Çelik'in hikâyesinden bahsetmek istiyorum, Kadın İşçi gazetesine verdiği bir röportaj var, diyor ki: "11 yaşından beri çalışıyorum, emekli oldum, geçinemediğim için hâlâ çalışıyorum; günde on bir saat, tam on bir saat. Çocuklar ayrı, kadınlar ayrı baskı görüyor; her türlü hakaret var kadınlara, taciz var, baskı var. Psikolojik şiddet mi? Sürekli. Mesai de sürekli var, aldığımız para da asgari ücretin bir tık üstünde." Elif, MHP Milletvekili Ramazan Kaşlı'nın "Her şeyi devletten beklemeyin, ek iş yapın." sözlerine çok içerlemiş. Daha sonra internette Sayın Vekille ilgili bir habere denk gelmiş ve diyor ki bu haber: "2018'den bu yana, Ramazan Kaşlı'nın ortağı olduğu şirket devletten tam 5 milyon liralık ihale almış." Elif, haklı olarak soruyor, diyor ki: "Bunlar aklımızla mı dalga geçiyorlar, emeğimizle mi, anlamıyorum."

Şimdi, böyle, ülkeden birkaç tane tablo vermeye çalıştım. Bununla ilgili olarak şunu söylemek istiyorum: Kadın yoksulluğu basit birtakım yöntemlerle giderilemeyecek kadar yapısal bir sorun ve bununla ilgili olarak da özellikle Aile Bakanının öve öve bitiremediği esnek çalışma modeli tam bir kadınları köleleştirme modeli olarak şu anda hayata geçirilmek isteniyor.

Sosyal yardımlara baktığımız zaman, sosyal yardımların yine Aile Bakanlığı, kaymakamlıklar ve belediyeler tarafından kadınların onuru kırılarak çok kötü bir şekilde, ayrımcılık içererek dağıtıldığını görüyoruz. Yani kadınlar ya bu yardımlardan faydalanamıyorlar ya da bu yardımlardan faydalananlar tehdit ediliyor "Eğer bize oy vermezseniz, bakın, keseriz." diye. Biliyoruz ki oy vermediği için aldığı yardım kesilen engelliler bile var. Bunlar tespit edildiğinde gerçekten yapıyorlar bunu. Burada şunu demek istiyorum: Sosyal devlet anlayışı ölmüş durumda ve ülke tam bir sosyal yardım bataklığına dönüştürülmüş durumda iktidar tarafından.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADALET KAYA (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kaya.

ADALET KAYA (Devamla) - Dolayısıyla kadın yoksulluğu gibi gerçekten yapısal bir sorunu burada oluşturacağımız araştırma komisyonuyla çözmek zorundayız. Önerdiğimiz araştırma komisyonunun kadınların omuzlarından ev içi emek, ev içi bakım emeği yükünü almasına çözüm üretmesi gerekiyor; eş değer işe eşit ücret konusunda çalışmalar yürütmesi gerekiyor; eğitim, sağlık, barınma gibi temel hizmetlerin yoksulluk bariyerine takılan kadınlar tarafından da alınmasını sağlamaya çalışması gerekiyor. Yani sorunlar bir değil gerçekten onlarca dolayısıyla kadının aileye hapsedilmediği, kadına yönelik ekonomik şiddetin olmadığı bir toplum için bu araştırma komisyonunun kurulması şart ve bütün milletvekillerinden önerimize destek bekliyoruz.

Çok teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)