GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, İstanbul Milletvekili Yunus Emre'nin 79'uncu Birleşimde 65 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine, bugün Genel Kurulda Filistin'le ilgili sözleşmelerin görüşüleceğine, siyonist harekete, soykırımın durdurulması için çağrılarını seslendirmeye ve İsrail'in katliamlarını durdurmaya kararlı olduklarına, Dünya Çölyak Günü'ne ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:80
Tarih:09.05.2024

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu ve milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.

CHP Grup Başkan Vekili, evet, bizim AK PARTİ sıralarımıza bakarak sayımızı saydı, kendi vekil sayısı da çok fazla değil ama şunu unutmayın: 2 tane komisyonumuz çalışıyor.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - 130 milletvekilimiz var 30'u burada, 360 milletvekiliniz var 7'si burada; rakamlar çok açık.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Dinler misiniz, dinler misiniz.

Ben rakam söylemiyorum.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - İşte katkı yapıyorum, konuşmanıza katkı yapıyorum.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bugün 2 tane komisyon çalışıyor, 2 komisyonu çalıştırırken bizim vekillerimiz tam sayıda orada bulunuyorlar, CHP veya diğerleri de birer temsilci...

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bence bu konuşmayı yapmak yerine vekillerinizi çağırın gelsinler.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Siz söylediniz diye çağırmayacağım.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Çağırmayın, odalarında otursunlar.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Çağırmıyorum çünkü zaten hepsi...

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Çağırmayın, gelmesinler.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Sayın Başkanım müsaade ederlerse ben de sakince konuşmamı yapabilir miyim? Ya, bu kadar saygı yok mu? Dün de sizi uyardım, dün sizi uyardım değil mi?

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Saygı Meclise olur; o boş sıralarla saygıdan bahsedemezsiniz, saygı Meclise olur.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Sayın Başkanım, siz uyarır mısınız?

BAŞKAN - Sayın Günaydın...

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Neredeler ya, odalarında oturuyorlar ya, ayıp değil mi ya!

BAŞKAN - Sayın Günaydın, Sayın Günaydın...

Grup Başkan Vekili sözünü tamamlasın lütfen.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başkanımızın konuşmasına neden izin vermiyorsunuz?

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ne diyorsun anlamıyorum? Yaklaş da sesini duyalım.

BAŞKAN - Sayın Günaydın...

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Şu anda milletvekillerimiz görevlerinin başındalar, komisyon çalışmaları devam ediyor. Gökhan Bey burada, görmediği için Meclisin diğer taraflarında işleyen işlerden haberi yok herhâlde. Bir profesör olarak kendisini Mecliste nelerin yapıldığını öğrenmeye davet ediyorum; bir.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - 7'si burada gerisi komisyonda öyle mi?

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - İkincisi; bir profesör edasıyla burada yoklama almaya kalkışmayın, Sayın Başkan var, gerekeni o yapacaktır.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Yoklama almak için profesör olmaya gerek yok, görüyoruz sayıları.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Siz, yoklama almaktan vazgeçin. Üniversitenize gidersiniz, yaparsınız işinizi.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Konuşmasına izin versenize ya! Ben dayanamıyorum Başkanım ya! Bir hanımefendi konuşurken...Kadınlara saygılı olun! Niye konuşturmuyorsunuz, niye konuşturmuyorsunuz?

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Dayanamıyor, bakın, dayanamıyor, dayanamıyor, dayanamıyor.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Üniversitenize gidersiniz, yaparsınız işinizi.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Dayanamıyorsanız çıkın ortaya, sayıdan bahsedin.

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sayın milletvekilleri...

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Şu anda...

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ya bak, Gökhan Bey, çok terbiyesizce sabote ediyorsun.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ayıp bir şey ama ya!

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Bak, burada biz... Bak, konuşma, terbiyesizlik yapma! Sen bunu kasıtlı yapıyorsun! Sen de Grup Başkan Vekilisin, terbiyesizlik yapma!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir Grup Başkan Vekili konuşuyor, lütfen.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - "Terbiyesiz"i aynen iade ederim.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Hasan Bey...

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - O elini de böyle tutma! O eli bana kimse böyle tutamaz, tamam mı! Terbiyesiz sensin! Senden daha iyi terbiyesiz olamaz!

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Hasan Bey, lütfen...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Biz burada bir sürü grup başkan vekiliyle çalıştık; senin üslubunda, seviyende hiçbir kimseyi görmedik. Sen böyle birisin!

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Senden daha terbiyesizi yok, anladın mı! Bu kadar açık söylüyorum, senden daha terbiyesizini görmedim!

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Ne biçim cümle "Bunun gibisi..." ya!

ORHAN SÜMER (Adana) - Ya ama...

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ya, Orhan Bey, gördün mü bunun gibisini? Mertçe soruyorum size: Gökhan Bey gibi bir grup başkan vekiliniz oldu mu?

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Göremezsiniz, göremezsiniz zaten!

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yapmayın ya, yapmayın ya! Ya sabredemiyor ya, terbiyesizlik yapıyor ya! Yapma, terbiyesizlik oluyor. Ya, bırak konuşsun, tahammül edemiyor; yapma bunu.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bu kadar bağırmanız normal, normal. Sadece terbiyesizlik değil, saygısızlık yapıyorsun; bana da değil, Meclise yapıyorsun bunu. Sinirlenmeniz normal o yüzden, normal, normal!

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Ya, Meclise davet etti, biz ne dedik ya! "Meclise gelin." dedi ya.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Sayın Başkanım, ben...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Ben konuşmak istiyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir Grup Başkan Vekili konuşuyor, lütfen, sükûneti koruyalım.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bütün milletvekillerimiz Meclisteler. Duymak istemiyorsunuz, görmek istemiyorsunuz.

GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Meclise gelmeniz bu kadar mı zorunuza gitti?

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bütün milletvekillerimiz Meclisteler, görevlerinin başındalar. Gökhan Bey görmüyor diye bu milletvekilleri burada değilmiş gibi algı yapmaktan vazgeçsinler, lütfen kara propaganda yapmaktan vazgeçsinler.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya ne propagandası, işte, varlığınız burada, ne propagandası!

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Ya, kendininkine bir baksana, kaç kişiniz var!

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Milletvekillerimizin çalışmalarını ona hesap vermek zorunda değiliz.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Biz 130'da 30 kişiyiz, 130'a 30. İyi bak, oran bu.

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Hani, hani!

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Siz de milletvekilisiniz, buradaki 600 kişinin her biri de milletvekili.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - 130'a 30 oran var işte.

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Say, say!

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Buyurun, İYİ Partide, Milliyetçi Hareket Partisinde, Saadet Partisinde, DEM PARTİ'de kaç milletvekili var? Bunları konuşmak çok yanlış ve ayıp bir şey.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Grup Başkan Vekili konuşuyor, lütfen sükûneti koruyalım.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bu, sadece, kendi yaptıkları hataları örtme çabasıdır, bunun dışında başka bir şey değildir.

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Ne hata yaptık ya?

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Ne hata yaptığınızı çok iyi biliyorsunuz. Dün de uyardım sizi, yine aynı tavırla devam ediyorsunuz. Bu Meclisin bir Başkan Vekili var, Meclisi yönetiyor; siz kalkıp yoklama almaya çalışıyorsunuz. Bu, haddi aşan bir davranıştır. Milletvekillerimizin hepsi çalışmalarının başındadır, Plan ve Bütçede de çalışma var, komisyonlarda da var, bunları görmezden gelmek bu milletin hakkını yemektir.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Katılmamanızı tespit ettiğim için özür dilerim, yaptığım saygısızlıktan dolayı.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Evet, saygısızlığınız için özrünüzü kabul ediyoruz ama lütfen tekrarlamayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Çok özür dilerim! 7 oldu 9, daha artarsınız.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Benim önemli bir gündemim var, Gökhan Bey'in algılarıyla uğraşacak değiliz.

Benim önemli bir gündemim var, o da nedir? Şu: Bir, dün yine CHP grubu tarafından bir vekille beraber Dışişleri Bakan Yardımcımız Yasin Ekrem Serim Bey'le ilgili bir iddiada bulunuldu bir haber üzerinden, kendisinin aranan bir suçluyla bir şirket ortaklığı olduğuna dair bir iddiada bulunuldu. Tam bir yıl önce bu konu gündeme gelmiş, Bakan Yardımcısı, kendisi o vekille Dışişleri Komisyonunda da bizzat konuşarak bunları tek tek izah etmiş olmasına rağmen yeniden ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirildi. Dün yine konuşulduğu için bu açıklamayı söylemek durumundayım. Bu tamamıyla Bakan Yardımcımızın bir gayrimenkul satışıyla ilgili bir işlem, bu şirketle hiçbir ortaklığı yok. Bununla ilgili mahkeme devam ediyor, devam eden bir mahkeme süreci var ayrıca avukatı aracılığıyla yapmış olduğu resmî bir itiraz ve açıklaması da var. Bunu da dün kendisine ilettim ama tutanaklara geçmesi ve bu iddianın yalan olduğunu söylemek için de özellikle bunu bildiriyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bugün önemli bir gündemimiz var derken bugün Filistin'le ilgili sözleşmeleri görüşeceğiz. Filistin dediğimizde, tabii ki şu anda yaşanan soykırımdan hepimiz mustaribiz. İşin kaynağına gelmek lazım, siyonizm. "Siyonizm nedir?" diye bir bakmak lazım. Herkes, bütün dünya ayakta. Siyonist hareket Yahudilerin özellikle 19'uncu yüzyıl sonu ve 20'nci yüzyıl başlarında Yahudi karşıtı tutum ve söylemler geliştiren, Avrupa'da yaşadığı deneyimlerinin bir sonucudur. Batı'nın Yahudi halka duyduğu husumetin Filistin halkıyla ve Müslüman dünyasıyla hiçbir ilişkisi yoktur ancak ne var ki sonuçlar, Müslümanlar üzerinde hayata geçmektedir. Hiç kuşku yok ki siyonist hareket, Filistin'deki çatışmanın sebebi ve failidir. Siyonist hareketin Batı'da oluşması ve onun Filistin'deki faaliyetlerinin sonuçları İsrail-Filistin çatışmasının çekirdeğini teşkil eden sebeplerdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Irgun, Haganah ve Lehi gibi silahlı Yahudi terör örgütleri Filistin'de bir İsrail Devleti kurulmasına giden yolun taşlarını döşemiştir. Bu terörist örgütler, kitle katliamları, sabotajlar, havaalanlarına, demir yollarına ve sivil altyapıya yönelik saldırılar düzenlemiştir. Dahası, İsrail'in kurulmasıyla birlikte bu siyonist terör örgütleri ve bunların liderleri İsrail Devleti'ne entegre olmuştur. Siyonizmin tüm dünyada sözde lobi faaliyetleri ve farklı farklı terör örgütleriyle pek çok ülkede saldırıları hayata geçmiştir ve hâlâ faaliyetleri de devam etmektedir. Bütün bunlar İsrail'in 7 Ekimden itibaren birbiri ardına işlediği savaş suçlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, siyonist ideolojinin en başından beri zorla tehcire, soykırıma ve Filistinlilerin yok edilmesine inandığı ve inanmaya da devam ettiği bize gösterilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - İlk günden itibaren siyonist hareket için Filistin halkının ortadan kaldırılması gerçek bir hedeftir. Siyonizmin önde gelen liderlerinden David Ben-Gurion 1937 yılında "Ben zorunlu nüfus transferini destekliyorum, bunda ahlak dışı bir şey görmüyorum." demiştir. Bu yüzden her şeyden önce siyonizmi ve onun tüm kurumlarını "ırkçı, sömürgeci ve terörist" olarak tanımlamak gerekmektedir. Filistin'de gerçek barış ancak siyonizmin dağılmasıyla mümkün olacaktır. Hiç şüphe yok ki siyonizmin zayıflatılması ve dağıtılması çağrısında bulunmak ne antisemitizmdir ne de Yahudi düşmanlığıdır. Bilakis, Filistin ve Müslüman dünyası Yahudiler için her zaman Batı'da maruz kaldıkları baskılara zıtlık oluşturacak şekilde en güvenli yerler arasında olmuştur. Dahası, tarihsel olarak Filistin, Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında bir arada yaşamanın en büyük modeli olmuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Diğer yandan, siyonist siyasi ve mali kurumların, siyonist proje ve ideoloji desteklemekteki rollerini de ifşa etmek hayati önem taşımaktadır. 10 Kasım 1975 tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 3379 sayılı Kararı siyonizmin ırkçılığıyla mücadele etmeyi denemiştir. Tasarı "Siyonizm bir ırkçılık ve ırksal ayrımcılık biçimidir." tespitinde bulunmuş ve hareketi kınayarak dünya barışının ve güvenliğinin önünde tehdit olarak görmüştür. Aynı zamanda, bütün ülkelere siyonizme karşı çıkma çağrısı da yapmıştır ancak İsrail bu kararın iptal edilmesini Madrid Barış Konferansı'na katılmasının ön koşulu hâline getirmiş ve kararı 1991 yılında bu sebeple geri aldırtmıştır. 3379 sayılı Karar'ın iptali devletler düzeyindeki ahlaki gerilemeyi de yansıtmaktadır ve bunun en önemli gerekçesi de siyonizmin ırkçılığının ve ırksal ayrımcılığının aynı terörist davranış ve zulmü üretmeye devam ediyor olmasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Usta

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - İşte tam bu sebeple, hükûmetler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler düzeyinde siyonizmi zayıflatmak ve dağıtmak üzere yürütülecek kolektif çabanın sorumluluğu bütün dünyanın omuzlarındadır. Zira bu, temel olarak beşerî ve ahlaki bir sorumluluk ve yalnızca Filistin için değil bütün bölge için ve Müslümanlar için adalet ve barışın meselesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devletimiz daima bu zulmün karşısında ve Filistin halkının yanında yer almıştır. Bu vesileyle dünyanın dört bir yanında yüzlerce üniversitede dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin gençlerin ortaya koymuş olduğu hassasiyeti ve siyonizme karşı tavrı önemli ve kıymetli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ülkemizde de gençlerimiz, gençlik kollarımız, teşkilatlarımız 60'tan fazla üniversitede eylemler yapıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Usta, son kez açıyorum.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Biliyorsunuz, ilk konuşmamı Gökhan Bey müsaade etmediği için yapamamıştım, o süremi kullanmak istiyorum.

BAŞKAN - Üç dakika ekledim.

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - UniAK dört gündür "Say Stop" temasıyla devam ettirdiği eylemlerini 60'tan fazla üniversitede 70 binden fazla öğrenciyle gerçekleştirdi. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu gösteren tüm dünya gençlerini tebrik ediyorum. Soykırımın durdurulması için çağrımızı dün de bugün de yarın da seslendirmeye ve İsrail katliamlarını durdurmaya kararlıyız inşallah.

Bugün Dünya Çölyak Günü. Bu vesileyle geçen dönem Meclisimizde kurulan komisyonumuzun çalışmalarını ve onların sonuçlarıyla birlikte çölyak hastalarımızın taleplerinin yerine getirilmesiyle ilgili çalışmalarından dolayı komisyonda görev alan o dönemki bütün vekillerimizi tekrar takdir, tebrik ve teşekkür ediyorum ve bütün çölyak hastalarımızın gününü anıyor ve yaşamlarında da kolaylıklar diliyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)